İsveç polisi 'kağıtsız göçmen' avına hazırlanıyor

İsveç hükümeti DAİŞ saldırısını bahane ederek ülkedeki kağıtsız göçmenlere karşı yeni önlemler almayı planlıyor.

Geçtiğimiz yıl iltica hakkını önemli bir ölçüde ortadan kaldıran yasaları parlamentodan geçiren İsveç Hükümeti, 7 Nisan günü Stockholm'de gerçekleşen ve 5 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan terör saldırısını bahane ederek kağıtsız göçmenler için yeni önlemler alma hazırlığında.

Hükümetin uygulamaya koymayı düşündüğü önlemler arasında hakkında sınırdışı edilme kararı verilen sığınmacılara elektoronik kelepçe takma, polisin istediği zaman iş yerlerine baskın yapma, kağıtsızları çalıştıranları yüksek para cezalarına çarptırma da bulunuyor.

İsveç Başbakanı Steffan Löfven, terör saldırısının gerçekleşmesinden bir gün sonra İsveç, 2015 sonbaharındaki toplu sığınmacı kabul etme günlerine asla dönmeyecek. İltica talebi reddedilen herkes ülkesine dönmelidir. Oturum talebiniz reddedilmişse ülkeyi terk etmeniz gerekir” diyerek kağıtsızlara yönelik cadı avının başlatılacağının işaretini vermişti.

SOL PARTİ DIŞTALANDI

Başbakanın bu açıklamasından sonra hükümetin küçük ortağı Çevre Partisi Yeşiller, İsveç Güvenlik Polisi'ne daha fazla kaynak aktarılması, kurumlar arası gizlilik kurallarının ortadan kaldırılması ve iltica başvurusu reddedilen sığınmacılara elektronik kelepçe takılması gibi somut önerilerde bulunmuştu.

Löfven, alınacak önlemleri tartışmak için ırkçı ve yabancı düşmanı İsveç Demokratları ve Sol Parti dışında parlamentoda grubu bulunan tüm partileri toplantıya davet etti.

Sosyal Demokrat-Yeşiller azınlık hükümetine dışarıdan destek veren Sol Parti'nin toplantıya çağırılmamasının gerekçesi olarak bundan iki yıl önce izlenme amacıyla kamera kullanımının yaygınlaştırılmasına karşı çıkması gösterildi.

PRENSİPTE ANLAŞMAYA VARDILAR

Geçtiğimiz günlerde bir araya gelen hükümet ve muhalefet partileri, prensipte teröre karşı mücadelenin daha da yoğunlaştırılması üzerinde görüş birliğine vardılar. Alınacak somut önlemleri tartışmak için yeniden bir araya gelmeyi kararlaştırdı.

İçişleri Bakanı Anders Ygeman'a da terör saldırısının gerçekleşmesinden sonra gündeme gelen en az üç önlemi içeren öneri paketini hazırlama görevi verildi.

Yasallaştırılması düşünülen önerilerden birincisi terör örgütleriyle ilişkilerin kriminalize edilmesi. Bu terör örgütü listesinde bulunan örgüt ve partilere verilecek her türlü desteğin cezalandırılması anlamına geliyor.

ÖNERİNİN DEVRİMCİLER VE YURTSEVERLERE KARŞI UYGULANMA RİSKİ VAR

DAİŞ ve El Kaide gibi İslamcı terör örgütlerine karşı mücadele için gündeme getirildiği söylenen bu önerinin devrimci örgütlere ve ulusal kurtuluş hareketlerine karşı kullanılma riski olmasına karşın aydınlar, hukukçular, göçmen örgütleri ve kamuoyu suskun.

Geçtiğimiz yılın 1 Nisan'ında İsveç Hükümeti, DAİŞ ve diğer cihatçı terör örgütlerinin saflarına katılımları engellemek için bu örgütlere katılmak amacıyla seyahat edenlerin 2 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını öngören yasayı uygulamaya koydu.

TEK BİR DAİŞ'CI BİLE CEZALANDIRILMADI

Ancak bugüne kadar tek bir DAİŞ'cı bile bu yasadan dolayı cezaya çarptırılmadı. Yasanın yürürlüğe konulmasından sonra tek bir cihatçı hakkında açılan dava da beratla sonuçlandı.

Yasanın yürürlüğe girmesinden bir kaç gün sonra İsviçre'de oturma izni olan Kürt Siyasetçi Zeki Eroğlu,  Mayıs ayında da  Fransa'da oturma izni olan Cihan Ilıman, Stockholm-Arlanda Havaalanı'nda pasaport kontrolleri sırasında gözaltına alınarak tutuklanmışlardı.

Her iki siyasetçi de, Almanya tarafından Interpol tarafından arandıkları öne sürülerek tutuklandı ama  savcı ve mahkemede kendilerine Süleymaniye'ye geçip PKK saflarına katılmak istedikleri suçlamaları yöneltildi.

YASA KÜRT SİYASETÇİLERE UYGULANDI

Böylelikle DAİŞ ve Cihatçılara katılımları engellemek için çıkarıldığı belirtilen yasa Kürt siyasetçilerin seyahat özgürlüklerinin engellenmesi amacıyla kullanıldı.

Tüm bunlar göz önüne alındığında her türlü terör örgütü ile ilişkiyi yasaklayacağı iddia edilen yeni bir düzenlemenin Kürt siyasetçiler, devrimciler ve yurtseverlere uygulanma ve çalışmalarını kriminalize etme riski  bulunuyor.

Alınması düşünülen ikinci önlem ise gizlilik kurallarında değişiklik yapılmasını, sığınmacılar hakkındaki bilgilerin Emniyet Müdürlüğü, İsveç Güvenlik Polisi, Sosyal Hizmet Kurumu ve Göçmen Dairesi paylaşılmasını içeriyor.

SIĞINMACILARA ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILACAK

Üçüncü öneri, hakkında sınırdışı edilme kararı verilen sığınmacılara elektronik kelepçe takılması. Polis, ülke güvenliği için tehdit oluşturabileceğini düşündüğü ya da ülkelerinde işkence ve ölüm cezaları olduğu için sınır dışı edilemeyen sığınmacılara elektronik kelepçe takabilecek.

Muhafazakar Parti ve Hıristiyan Demokratlar, öneriye destek verirken Liberal Parti ve Merkez Partisi önerinin terör eylemlerini engelleyebileceğinden kuşkulu. Liberal Parti, risk oluşturan sığınmacılara kelepçe takılmasının terör eylemine başvurmalarını engelleyemeyeceğini söylüyor ve bu durumda olan sığınmacıların tutuklanmalarını ve kapalı yerlerde bulundurulmalarını istiyor.

Muhalefet partileri, tüm bu önlemlerin yaşama geçirilmesi için polis ve istihbarat teşkilatına daha fazla kaynak aktarılmasını talep ediyor.