İsviçreli hukuk kurumlarından avukatların tutuklanmasına tepki

İsviçreli birçok hukuk kurumu, Türkiye’de nisan ayında gerçekleşen toplu gözaltılar sırasında avukatların hedef alınmasını kınayarak, baskılardan vazgeçilmesini istedi.

25 Nisan’da Türkiye'de aralarında avukatların da olduğu onlarca kişi gözaltına alınarak tutuklandı. Gözaltına alınanlar arasında 25 avukat da vardı.

Cenevre Barosu, İsviçre Avukatlar Federasyonu, Uluslararası Avukatlar Birliği (UIA), Uluslararası Barolar Birliği (IBA), Uluslararası Barolar Konferansı (CIB) ve Uluslararası Risk Altındaki Avukatlar Gözlemevi (OIAD) Türk Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a yazdıkları bir mektupla baskıları kınadı.

Mektup İsviçreli hukuk kurumları adına Cenevre Barosu Başkanı Miguel ORAL, Cenevre İlerici Hukukçular Derneği Başkanı Valérie DEBERNARDI ve Cenevre İlerici Hukukçular Derneği'nin vekili Clémence JUNG’un imzasıyla gönderildi.

Gözaltına alınan ve tutuklanan avukatların güvenliğinden endişe duyduklarını belirten hukuk kurumları,  “ÖHD’den 25 Nisan sabahı aldığımız bilgilere göre Türkiye genelinde 21 ilde toplam 150 kişi gözaltına alındı. Aralarında 25 avukat da vardı. Aynı gün, bu kişilerin mesleki ofisleri ve özel konutları ile ÖHD bürosu arandı. Soruşturma dosyasındaki gizlilik kararı nedeniyle dosyanın içeriği hakkında bilgi alınamadı ve tutukluların 24 saat avukatlarıyla görüşmeleri engellendi” diye hatırlattı.

Üç avukatın tutuklandığını da hatırlatan kurumlar, şu ifadeleri kullandı: “Bu bağlamda, Cenevre Barosu ve Cenevre Yenilikçi Hukukçular Derneği, Türk makamlarının dikkatini, Türk Yetkili makamlarının avukatların hukuka uygun davranmasını sağlamakla yükümlü olduğu 1990 Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkelere çekmek istemektedir.  Yıldırma, engelleme, taciz veya gereksiz müdahale olmaksızın tüm mesleki işlevlerini yerine getirebileceklerini ve görevlerini yerine getirirken yaptıkları herhangi bir eylemden dolayı kovuşturmaya veya kovuşturma tehdidine maruz bırakılmayacağını taahhüt eder (İlke 16). Ayrıca, İlke 17'ye göre, ‘avukatların görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle güvenlikleri tehdit edildiğinde, yetkililer tarafından yeterince korunurlar’.”

Türk yetkilileri tüm avukatlar ve insan hakları savunucularını korumaya çağıran kurumlar, “Türkiye'de mesleklerini icra ederken ve insan hakları lehine meşru faaliyetlerinde mevcut veya gelecekteki herhangi bir taciz, korkutma veya misillemeden korunmalıdır” dedi.