Şili’de cunta dönemi uygulamalarına karşı direniş büyüyor

Şili’de geçtiğimiz cuma günü zamlara karşı başlayan ve giderek ülkedeki sosyo-ekonomik adaletsizliği hedef alan gösteriler sürerken, askeri cunta dönemindeki uygulamaların devreye girdiği bildiriliyor.

19 Ekim’de metro ücretleri ile akaryakıt ürünlerine yapılmak istenen zamlara karşı başlayan protestolar, giderek ülkedeki gelir adaletsizliğine yönelmiş durumda. 1973-1990 yılları arasında süren faşist askeri cunta döneminden bu yana ordunun ilk kez sokağa çıkarıldığı ve birçok kentte olağanüstü hâl ilan edilen Şili’de katliamlar ve insanlık suçları işleniyor.

BİRÇOK SEKTÖR VE TOPLUM KESİMİNDEN DESTEK

Adı birçok yolsuzluk dosyasında geçen Devlet Başkanı Sebastian Piñera’ya ve ekonomi politikalarına karşı tepkinin yükseldiği ülkede, bakır madenlerinin yanı sıra sağlık sektörü ile limanlardaki çalışanlar da genel greve katılmışlardı. 18 milyon nüfuslu ülkedeki üniversite ve liselerdeki öğrenciler de yolsuzluklar, hayat pahalılığı ve eşitsizliklere karşı gösterilerdeki yerini alıyor.

KATLİAMLAR VE AĞIR İNSAN HAKLARI İHLALLERİ YAŞANIYOR

Başkent Santiago ile olağanüstü halin ilan edildiği birçok büyük kentteki gösterilere müdahalede resmi kaynaklara göre en az 18, Amerika Ülkeleri İnsan Hakları Komisyonu’na göre ise en az 42 sivil katledildi. Salı günü yapılan gösterilerde bir kişinin aracını gösterilerin üzerine sürmesi üzerine biri çocuk en az iki kişi hayatını kaybetmişti. Gösteriler sırasında çok sayıda kadının güvenlik güçlerinin tecavüzüne uğradığı bildirilirken, yüzü aşkın kişinin de kayıp olduğu öğrenildi.

Halkın isyanında şimdiye kadar 2 bin civarında kişinin de tutuklandığı verilen bilgiler arasında. Eylemciler, 29 yıl aradan sonra tekrar halkın karşısına çıkarılan ordunun ise derhal kışlalara geri dönmesini istiyor.

OLAĞANÜSTÜ HALE RAĞMEN DİRENİŞ SÜRÜYOR

1973-1990 yılları arasında Augusto Pinochet liderliğindeki cunta diktatörlüğünün neo-liberal politikaları, sonraki dönemlerde sol partilerin de iktidara gelmesine rağmen devam etmişti. 2010-2014 arasında görevde olan, 2018’de yeniden seçilen Devlet Başkanı Pinera ise, zenginleri daha da zenginleştiren ve yoksulluğu artıran politikalardan vazgeçmedi.

Olağanüstü hale rağmen halkın direnişi sürerken, özellikle büyük kentlerde asker ve polis saldırılarına karşı ciddi bir direnişin sürdüğü bilgisi veriliyor. Alınan bilgilere göre, isyanı baltalamak isteyen kimi gizli servis elemanları da vandalizme başvuruyor.

Öte yandan gözaltına alınan binlerce kişiden bazılarının yasadışı bir biçimde bir toplama merkezinde tutuldukları öğrenilirken, polis ve askerlerin işkenceye başvurduğu bildiriliyor.