ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dün akşam açıklanan yaptırımlar şimdilik 18 kişi ve kurumu kapsarken, bu kişi ve kurumların İran’ın füze programına destek verdikleri savunuluyor. Yaptırım kapsamına alınan kimi kurumlar ise İran ordusu ile Devrim Muhafızları’na insansız hava aracı ve askeri malzeme sağlamakla suçlanıyor.

İRAN’IN ‘TEHDİT’ OLDUĞU VURGULANIYOR

İran’a yönelik yaptırımlarla ABD’nin bu ülkeyi 2015’teki Atom Anlaşması’na ‘bağlı kalmaya zorlamayı’ hedeflediği bildirilirken, tek nedenin bu olmadığı biliniyor. Zira üst düzey ABD’li yetkililer İran’ı halen ‘Amerikan çıkarları’ ve ‘Ortadoğu’nun istikrarı için tehdit’ olarak gördüklerini açıkça dile getiriyorlar.

İRAN’IN ULUSLARARASI ALANDAKİ YALNIZLIĞINA SON VERMİŞTİ

Donald Trump’ın seçim kampanyası boyunca sık sık eleştirdiği Atom Anlaşması, ABD ve Rusya’nın yanı sıra Fransa ve Almanya’nın da katılımıyla yapılan müzakerelerde kabul edilmişti. Anlaşma İran’ın uranyum zenginleştirme programlarını net bir biçimde azaltmasını ve ülkedeki tesisleri uluslararası kontrole açmasını öngörüyordu. Bunun karşılığında ise İran’a Mahmud Ahmedinejad döneminde başlayan uluslararası yaptırım ve ambargo aşamalı olarak kaldırılacaktı.

Trump’ın ‘bugüne kadar imzalanmış en kötü anlaşma’ dediği Atom Anlaşması sonrasında İran’ın Fransa, Almanya, İtalya gibi ülkeler ile Çin’le birçok ticari anlaşmayı hayata geçirmesi mümkün olmuştu. Anlaşma İran’ın uluslararası arenada yaşadığı yalnızlaşmaya da büyük oranda son vermişti.