ABD’li senatörlerden Biden’a çağrı mektubu: Erdoğan HDP’ye karşı sistematik bir kampanya yürütüyor

ABD’li 10 senatör, Biden’a gönderdiği mektupta, son birkaç yıldır HDP'nin haklarını kısıtlamak için sistematik bir kampanya yürüten Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Kürt nüfusunu haklarından mahrum bırakmaya yönelik çabalarından sorumlu tutmaya çağırdı.

10 ABD’li senatör, ABD Başkanı Joe Biden’ı, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı “Türkiye'de Kürt nüfusunu haklarından mahrum etmeye yönelik son çabalarından sorumlu tutmaya” çağıran bir mektup kaleme aldı.

Mektup, Senato Dış İlişkiler Komitesi üyesi ABD'li senatörler Chris Van Hollen (D-Md.) ve James Lankford (R-Okla.) liderliğindeki Senatörler Ron Wyden (D-Ore.), ), Jeff Merkley (D-Ore.), Jeanne Shaheen (DN.H.), Angus King (I-Maine), Cory Booker (DN.J.), Ed Markey (D-Mass.) ve Sherrod  Brown (D-Ohio)Thom Tillis (RN) tarafından imzalandı.

Amerikan başkanına gönderilen mektupta, Erdoğan’ın ülkedeki siyasi çoğulculuğun altını oyduğu ve anti-demokratik yollarla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdığı belirtilerek, "Türkiye Anayasa Mahkemesi'nin Haziran 2021'de, ülkenin üçüncü büyük siyasi partisini kapatmaya yönelik Halkların Demokratik Partisi (HDP) aleyhindeki iddianameyi kabul etme kararını derin endişeyle yazıyoruz" denildi.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan son birkaç yıldır HDP'nin haklarını kısıtlamak için sistematik bir kampanya yürütüyor” denilen mektupta, Biden’ın Erdoğan’ı ülkenin en büyük siyasi partisini dağıtmaya yönelik artan çabalarından dolayı şiddetle kınaması ve Türkiye'de daha fazla demokratik gerilemeyi önlemek için AB ile birlikte çalışılması yönündeki talebini iletti.

Mektubun tam metni şöyle:

"Türk Anayasa Mahkemesi'nin Haziran 2021'de, ülkenin üçüncü büyük siyasi partisini kapatmaya yönelik Halkların Demokratik Partisi (HDP) aleyhindeki iddianameyi kabul etme kararını derin endişeyle yazıyoruz.  HDP'nin siyasi güdümlü suçlamalarla yargılanması, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'deki Kürt nüfusun haklarını elinden alma, ülkedeki siyasi çoğulculuğu baltalama ve anti-demokratik yollarla iktidarı sıkılaştırma çabalarının doruk noktasıdır. (ABD) Dışişleri Bakanlığı'nın HDP'nin kapatılmasının Türkiye'de demokrasi ve oy hakkı verilmesine yönelik tehditleri vurgulayan Mart 2021 tarihli açıklamasını takdirle karşılıyoruz.  Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ülkenin en büyük Kürt yanlısı siyasi partisini dağıtmaya yönelik artan çabalarını şiddetle kınamaya ve Türkiye'de daha fazla demokratik gerilemeyi önlemek için AB’deki ortaklarımızla birlikte çalışmaya çağırıyoruz.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan son birkaç yıldır HDP'nin haklarını kısıtlamak için sistematik bir kampanya yürütüyor.  2015'ten bu yana Türk hükümeti, neredeyse tamamı temelsiz suçlamalar ve uluslararası kınamalara yol açan 5.000'den fazla HDPli milletvekili, yönetici ve parti üyesini gözaltına (tutukladı) aldı.  İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (AİHM), 2018 ve 2020 yıllarında, HDP'nin Kasım 2016'dan beri tutuklu bulunan eski lideri Selahattin Demirtaş'ın davasında Türkiye'nin İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nden doğan insan haklarını ihlal ettiğine hükmetti ve derhal serbest bırakılmasını emretti.  Bu kararların yasal olarak bağlayıcı doğasına rağmen, Demirtaş'ın cezaevinde kalması, Avrupa Konseyi'nin 17 Eylül 2021'de Türkiye'yi kendisini derhal serbest bırakması çağrısında bulunmasına neden oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, anti-demokratik yollarla gücünü pekiştirmek için bir başka küstahça çabayla, demokratik olarak seçilmiş düzinelerce HDP belediye başkanını görevden aldı ve birçok durumda gözaltına aldı.  ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2020 İnsan Hakları Ülke Raporlarına göre, Ağustos 2019'a kadar Türk hükümeti, Mart 2019 yerel seçimlerinde seçilen HDP belediye başkanlarının çoğunu merkezi olarak atanan “kayyumlar” ile değiştirmişti.  Bu tür hamleler milyonlarca seçmenin iradesini alt üst ediyor ve Türkiye'nin çok partili sistemini baltalıyor.

Türkiye'nin en büyük Kürt yanlısı partisini sandıkta yenemeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi de HDP'yi feshetmeye ve yüzlerce üyesini yargı yoluyla görevden uzaklaştırmaya çalışıyor.  Bu, Türkiye'nin bir sonraki 2023 genel seçimleri öncesinde siyasi muhalefeti diz çöktürmek için açık bir çabayı temsil ediyor ve başarılı olursa, bu tür seçimlerin adilliğini ve güvenilirliğini ortadan kaldıracak ve ülkenin siyasi çoğulculuğuna kalıcı zarar verecek. Türkiye ile ilişkilerimizde ulusal değerlerimiz olan demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmanızı ve AB ortaklarımızla uyum içinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın HDP'yi kapatmaya veya üyelerini alıkoymaya ya da partiden uzaklaştırmaya yönelik her türlü girişiminin Türkiye için ciddi olumsuz sonuçları olacağı nedeniyle önlem almanızda ısrar ediyoruz.

Liderliğiniz için teşekkür ediyor ve bu acil konuda sizinle birlikte çalışmayı dört gözle bekliyoruz.”