ABD seçimlerine yönelik FBI soruşturması derinleşiyor

ABD’de 2016 başkanlık seçimlerine Rusya’nın müdahalesine ilişkin yürütülen soruşturmada Donald Trump’ın bir dönem en yakınında olan isimlerden Paul Manafort’a yönelik suçlamalar kesinleşiyor.

Kasım 2016’daki seçimlere Rusya’nın müdahale ettiğine dair Federal Soruşturma Bürosu‘nun (FBI) Washington D.C.‘deki bürosu ‘Field Office’ tarafından yürütülen soruşturmada bir aşama daha ileri gidildi.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Ağustos 2016’ya kadar seçim kampanyası şefi olan Paul Manafort, bir federal yargıç tarafından ev hapsine mahkum edildi. Haklarında Rusya’yla bağlantılı olarak ‘ülkeye karşı komplo kurmak’, ‘aklama’, ‘sahte beyan’ ve ‘yurt dışındaki hesaplarda yalan beyanda bulunmak’ gibi suçlamalar bulunan Manafort ile ortağı Richard Gates, suçlamaları reddetmişlerdi.

Özel yetkili soruşturmacı Robert Mueller tarafından yönetilen FBI soruşturmasında Manafort’un yanı sıra eski dış politika danışmanı George Papadopoulos’a karşı sert suçlamalar bulunuyor. Rusya’nın ABD seçimlerine ‘hangi boyutlarda müdahil olduğunu’ araştırmakla görevli Mueller tarafından hazırlanan rapora göre, Manafort, uzun yıllar boyunca lobi faaliyetleri nedeniyle Ukrayna’dan yapılan ödemeler almıştı. Bu paraların Rusya’ya yakınlığıyla bilinen ve sonradan bu ülkeye sığınan eski Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’e yakın çevrelerden gönderildiği savunuluyor.

Manafort’un Ukrayna’daki ilişkileri üzerinden Rusya’yla bağlantı kurduğu ve bu sayede ABD seçimlerinin manipüle edilmesinde rol oynadığı sanılıyor. Seçim kampanyası sırasında Donald Trump’ın rakibi Hillary Clinton’un üyesi olduğu Demokrat Parti yoğun bir hacker saldırısına uğramıştı. Bu iddialar sonrasında Donald Trump, Manafort’un istifasını istemek zorunda kalmıştı.

Paul Manafort’a yönelik suçlamalar arasında ‘ABD’ye karşı komplo kurmak’ da bulunuyor. Manafort’un Ukrayna’daki ilişkilerini gizlediği ve yasalar gereği lobi faaliyetleri hakkında vermesi gereken bilgileri gizleyerek suç işlediği savunuluyor.

Manafort’un henüz Trump’la çalışmaya başlamadan çok önceleri Doğu Avrupa ülkelerinden Kıbrıs’daki gizli hesaplarına yapılan ödemeleri kabul ettiği de iddialar arasında.

Donald Trump’ın başını ağırtacak bir diğer isim ise, kampanya döneminde dış politika danışmanlığını yapan George Papadopoulos. Papadopoulos’un Rus gizli ajanı olduğu sanılan kişilerle ‘şüpheli ilişkilerinin’ olduğu savunulurken, 2016 yazında WikiLeaks tarafından yayınlanan ve Demokrat Parti merkezinden hacklendiği bilinen emailler hakkında görüşmeler yaptığı sanılıyor. Bu emaillerin, Papadopoulos’un 2016 ilkbaharında bir ‘Rus profesörle’ yaptığı görüşmede bu maillerin varlığı hakkında bilgi aldığı iddia ediliyor.

Papadopoulos’un hem ilişkide olduğu Rusya’lı bireyler hem de Hillary Clinton’a ait emailler konusunda FBI’ye yanlış beyanlarda bulunduğu ortaya çıkmıştı.

Donald Trump’ın eski seçim kampanyasında yer alan isimlere yönelik soruşturmalar neticesinde hazırlanan iddianamelerin ABD Başkanı’nın siyasi geleceğini etkileyebileceği savunuluyor.