Aborjinlerin tarihi-kültürel mirası yok ediliyor

Her geçen gün yaşam alanları daraltılan yerli halklardan biri olan Avustralya’daki Aborjinlerin on binlerce yıllık tarihleri maden şirketi Rio Tinto’nun hedefinde.

Rio Tinto adlı şirket, mayıs ayında Aborjinlerin on binlerce yıllık tarihe sahip bir mağarasını dinamitle patlatmasıyla gündeme gelmişti. Batı Avustralya eyaletindeki Pilbara bölgesindeki Juukan Gorge adlı 46 bin yıllık bir mağaranın yok edilmesi hem Avustralya’da hem de dünyada büyük tepki çekmişti.

124 TARİHİ VE KÜLTÜREL ALAN YOK EDİLMEK İSTENİYOR

Bu büyük tarih katliamının ardından Avustralya Parlamentosu tarafından soruşturma açılması kararlaştırılırken, şirketin halen Aborjin kültürüne ait yüzün üzerindeki alanı yok etme projesinin olduğu ortaya çıktı. Zira soruşturma halen devam ediyor ve şirketin demir cevheri arama ve çıkarma faaliyetlerinin önünde bir engel yok.

Söz konusu soruşturmada ortaya çıkan bilgilere göre ise, Rio Tinto’nun faaliyet gösterdiği bölgede yok edilecek Aborjinlere ait tarihi ve kültürel yapısının sayısının en az 124 olduğu anlaşıldı.

Geçtiğimiz günlerde The Guardian gazetesinde yer alan habere göre, Yinhawangka Aboriginal Corporation (YAC) adlı Aborjin kültürünü koruma amaçlı bir dernek ise, bu katliamı durdurmaya çalışıyor. YAC yetkililerine göre, Rio Tinto şirketi hali hazırda bahsi geçen 124 tarihi alanın 26’sının yıkılması için resmi izinleri dahi almış durumda. Bu izinlerin yerli kültürünün korunmasına dair 1972 tarihli bir yasanın 18’inci maddesine dayandırıldığı bildiriliyor ve bu da söz konusu alanların yıkılmasına itiraz edilmesini imkânsız kılıyor.

İZİNLER GEÇERSİZ OLABİLİR

Şirketin on binlerce yıllık yerli tarihini yok etmesine imkân sunan izinler ise, Batı Avustralya Eyalet Hükümeti tarafından verilmiş. Bu yüzden de 46 bin yıllık Juukan Gorge mağaraları yok edilmişti.

Ancak The Guardian’a konuşan eyalet hükümeti üyelerinden Robin Chapple, söz konusu izinlerin 2013 yılında Aborjin kültüründen sorumlu bir komite ile yapılan toplantıdan çıkan tavsiye kararına dayandığına dikkat çekiyor. Chapple, normal şartlarda bahsi geçen tavsiye kararının artık geçerli olamayabileceğini vurguluyor. Bu da Rio Tinto’nun yıkımlarının yasal boşluktan yararlanılarak gerçekleştirilmeye devam ettiğini gösteriyor.

İSTİFALARLA GEÇİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORLAR

Büyük tepki çeken tarih katliamı ardından aylar geçtikten sonra Rio Tinto’nun en üst düzey 4 yöneticisi istifa etmek zorunda kalmışlardı. Şirketin hissedarları ve kimi yöneticilerinin bu kararda etkili olduğu savunuluyor.

Şirketin istifa eden Yönetim Kurulu Başkanı Simon Thompson, bizzat yönettiği faaliyetlerin sorumluluğundan kurtulmaya çalışarak, ‘bu önemde bir kültürel mirasın’ yok edilmesine bir daha izin verilmemesinde ‘kararlı’ olduklarını iddia etmişti.

Ayrıca şirket içinde yapılan soruşturmaya göre de Rio Tinto’nun Juukan Gorge mağaralarını yıkmak için yasal izin aldığı ancak kendi şirket standartlarını dahi ihlal ettiği ortaya çıkmıştı. Buna göre, mağaraların dinamitlenmesi bir tek neden veya hatadan ziyade, uzun süreli ‘kararlar, aksiyonlar ve göz ardı etme’ dizisinin sonucu idi.

Avustralya’da 50 bin yıllık bir kültüre sahip olan Aborjinler, kıtanın 18’inci yüzyılda keşfi ardından büyük katliamlar ve kültürel soykırıma maruz kaldılar. Toplamda 400’ün üzerindeki farklı topluluktan oluşan Aborjinlerin 2016 itibariyle 750 bin civarındaki nüfusları ile ülke nüfusundaki payları yüzde 3’e kadar gerilemişti.