Af Örgütü: İran cezaevleri hasta tutuklular için ölüm koridorlarına dönüştü

Uluslararası Af Örgütü, İran’ın tutukluların tedaviye erişimini kasıtlı bir şekilde engellediğini belirterek, “insan hayatının ürkütücü bir şekilde gözardı edilmesine” tepki gösterdi.

Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Müdür Yardımcısı Diana Eltahawy, “İranlı yetkililerin insan hayatını ürkütücü bir şekilde göz ardı etmesi, İran hapishanelerini, tedavi edilebilir patolojilerin trajik bir şekilde ölümcül hale geldiği hasta mahkumlar için ölüm odalarına dönüştürdü” dedi.

Eltahawy, “Sağlık hizmetinin kasıtlı olarak reddedilmesinden kaynaklanan tutuklu ölümleri, uluslararası hukuka göre ciddi bir insan hakları ihlali olan, keyfi bir şekilde yaşamdan mahrum bırakmayı teşkil ediyor” diye ekledi.

Af Örgütü, bu yönlü uygulamalardaki ısrarın “uluslararası hukuka göre bir suç olan yargısız infaz” olduğu tepkisinde bulundu.

Örgütün hazırladığı raporda Ocak 2020'den bu yana ülkenin 18 ilindeki 30 cezaevinde 92 erkek ve 4 kadının tutukluluk sırasında ölümlerinin gerçekleştiği koşullar irdeleniyor.

Uluslararası Af Örgütü, İran cezaevlerinde yeterli sağlık hizmetinin uzun süreli kasıtlı olarak reddedildiğine dair sabit bulgular ile bağımsız insan hakları grupları tarafından bildirilen raporlara dayanıyor.

İncelenen 96 vakanın cezaevlerindeki ölüm sayısının çok daha yüksek olduğuna işaret ettiğini kaydeden Af Örgütü, “İran’daki insan hakları ihlallerinin genellikle misilleme korkusuyla” bildirilmediğini ve bunun da “haklı bir korku” olduğunu ifade etti.

Örgüt ayrıca, cezaevi yetkililerinin tutukluluk süreleri boyunca sağlık tarama testleri, düzenli tıbbi muayeneler ve ameliyat sonrası bakım da dahil olmak üzere tutukluların yeterli sağlık hizmetlerine erişimini sık sık engellediğini tespit etti. Bu uygulamaların erken ölümlere neden olduğu veya katkıda bulunduğu ifade edildi.

Rapora göre Uluslararası Af Örgütü'nün davalarını incelediği 96 tutukludan 64’ü hapishanede öldü. Birçoğu hücrelerinde öldü, bu da son saatlerinde en temel tıbbi müdahaleyi bile almadıkları anlamına geliyor. Bazıları yetersiz donanıma ve personele sahip revirlerdeyken öldü. En az altı vakada, ağır hasta mahpuslar hücre hapsinde, disiplin odalarında veya tecritte tutuldu; bunlardan dördü hapishanede tek başına öldü, diğer ikisinin hastaneye nakledilmesine izin verildi, ancak artık çok geçti.

Raporda, “İran'daki sistematik cezasızlık krizi, tutuklulara tıbbi bakım vermemekte ısrar eden cezaevi yetkililerini cesaretlendirdi” ifadeleri dikkat çekti.

Ölen tutuklulardan 20’sinin siyasi karakterli suçlamalarla tutuklu olduğu belirtildi.

Diana Eltahawy, "Cezaevlerinde yaşanan ölümlerin koşullarını belirlemek ve tutukluların ölümlerine karışanların sorumluluklarını belirlemek için uygun, eksiksiz, şeffaf, tarafsız ve bağımsız soruşturmalar yürütülene kadar İran'daki hasta tutukluların üzerinde ölüm hayaleti dolaşmaya devam edecek" dedi.