Af Örgütü: İran’da işkence ve adaletsizlik sistematik, cezasızlık hakim

Uluslararası Af Örgütü yıllık raporunda İran’a ilişkin yaptığı değerlendirmede işkence ve adaletsizliğin sistematik olduğu ve cezasızlığın hakim olduğunu kaydetti.

Af Örgüt, hak ihlalleri karşısında dünya devletlerinin “iki yüzlülüğüne” dikkat çektiği yıllık raporunda İran’a ilişkin özetle şu tespitlerde bulundu:

“İran, İslam Cumhuriyeti sistemine karşı benzeri görülmemiş bir halk ayaklanmasıyla sarsıldı. Güvenlik güçleri protestoları bastırmak için yasa dışı bir şekilde gerçek mermiler ve metal saçmalar ateşledi, yüzlerce erkek, kadın ve çocuğu öldürdü ve binlercesini yaraladı. Binlerce insan, yalnızca insan haklarını barışçıl bir şekilde kullandıkları için keyfi olarak gözaltına alındı ve/veya adil olmayan bir şekilde yargılandı. Kadınlar, LGBTİ bireyler ve etnik ve dini azınlıklar yoğun bir ayrımcılık ve şiddete maruz kaldı. Tıbbi bakımın kasıtlı olarak reddedilmesi de dahil olmak üzere zorla kaybetmeler, işkence ve diğer kötü muameleler yaygın ve sistematikti. Kırbaçlama, uzuv kesme ve kör etme gibi zalimce ve insanlık dışı cezalar uygulandı. Ölüm cezasının kullanımı arttı ve kamu önündeki infazlar yeniden başladı. Duruşmalar sistematik olarak adaletsiz kaldı. 1988'deki hapishane katliamlarıyla ilgili olarak geçmişteki ve devam eden insanlığa karşı suçlar ve uluslararası hukuk kapsamındaki diğer suçlar için sistemik cezasızlık hakim oldu.”

İfade, dernek ve toplantı özgürlüğü konusunda “Yetkililer zaten boğucu olan baskı düzeylerini artırdı ve barışçıl muhalefete yer bırakmadı” denilen raporda, medyanın sansürlendiğine, uydu televizyonlarının kapatıldığına ve internetteki bir çok iletişim ve sosyal uygulamanın engellediğine dikkat çekildi.

Yerel ve ülke çapındaki protestolara sistematik olarak askeri bir yanıt verildiği tepkisinde bulunan Af Örgütü, “Yıl boyunca binlerce kişi, insan haklarını barışçıl bir şekilde kullandıkları için keyfi olarak gözaltına alındı ve/veya haksız yere yargılandı; birçoğu haksız yere hapiste kaldı” dedi.

BİNLERCE GÖZALTI VE TUTUKLAMA

Eylül 2022’de Kürt genç kadın Jina Emini’nin katledilmesinden sonra başlayan ayaklanmanın ilk haftalarında 15 bin ila 16 bin kişinin gözaltına alındığını belirten Af Örgütü, “Yetkililer, yıl sonuna kadar toplu keyfi tutuklamalara devam etti ve birçoğunu haksız kovuşturmalara ve adil olmayan yargılamalara maruz bıraktı” diye ekledi.

İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE

İişkence ve kötü muamelenin sistematik olduğuna vurgu yapılan raporda, “Uzun süreli hücre hapsi ve tıbbi bakımın kasıtlı olarak reddedilmesi de dahil olmak üzere işkence ve diğer kötü muamele yaygın ve sistematik olmaya devam etti. İşkence ve diğer kötü muamele altında alınan zorla “itiraflar” devlet televizyonunda yayınlandı” denildi.

AYRIMCILIK

Etnik topluluklara karşı ayrımcılığın devam ettiğinin belirtildiği raporda şunlar dile getirildi: “Ahwazi Arapları, Azerbaycan Türkleri, Beluciler, Kürtler ve Türkmenler de dahil olmak üzere etnik azınlıklar, eğitim, istihdam, yeterli barınma ve siyasi makamlara erişimlerini kısıtlayan yaygın bir ayrımcılıkla karşı karşıya kaldılar. Azınlık nüfuslu bölgelerde devam eden yetersiz yatırım, yoksulluğu ve marjinalleşmeyi şiddetlendirdi. Dilsel çeşitlilik için tekrarlanan çağrılara rağmen, Farsça ilk ve orta öğretimde tek öğretim dili olarak kaldı.”

Sınır bölgelerindeki infazlara da yer verilen raporda “Güvenlik güçleri, İran ve Irak'ın Kürdistan bölgeleri arasındaki çok sayıda silahsız sınır ötesi Kürt kuryeyi (kolbar) ve Sistan ve Belucistan vilayetindeki Beluci akaryakıt hamallarını (suhtbar) hukuka aykırı bir şekilde öldürdü. Yetkililer cinayetleri soruşturmadı ve sorumlulardan hesap sormadı” diye belirtildi.

KADIN VE ÇOCUKLAR

Raporda kadın ve çocukların durumuna ilişkin ise şunlar yer aldı:

“Yetkililer, evlilik, boşanma, çocuk velayeti, istihdam, miras ve siyasi makamlar da dahil olmak üzere kadınlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapmaya devam etti. Kızların yasal evlenme yaşı 13'te kaldı ve babalar, kızlarının daha küçük yaşta evlendirilmeleri için adli izin alabildi.”

YARGISIZ İNFAZLAR

Raporda ayrıca şu ifadeler dikkat çekti: “2022 ve daha önceki yıllarda işlenen yargısız infazlar ve diğer hukuksuz infazlar, işkence, zorla kaybetme ve diğer ağır insan hakları ihlalleri nedeniyle hiçbir kamu görevlisi soruşturulmadı veya sorumlu tutulmadı."