Almanya konsolosluk işgaline karşı ama Efrîn işgaline değil!

Almanya'nın dış istihbarat teşkilatı Federal Haberalma Servisi'nin (BND) eski başkanı August Hanning, Almanya’da konsolosluk işgaline karşı olduklarını ancak Efrîn’de “mesafeli” olduklarını belirtti.

DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Hanning, Alman hükümetinin tutumuna açıklık getirdi. Duygusal dalgalanmalara kayıtsız olduklarını itiraf eden Hanning, Türkiye’nin tavrını etkileyebilecek bir pozisyonda olmadıklarını savundu.

Almanya Türkiye ile en fazla ticari ve ekonomik ilişkilere sahip olan bir ülke durumunda. Askeri alanda da Türkiye, silahlarının önemli bir bölümünü Almanya’dan alıyor. Alman tanklarının Efrîn’de sivillere karşı kullanılması, bu durumu daha görünür hale getirdi.

TÜRK İŞGALİNİ GEREKÇELENDİRDİ

Hanning Türk işgalini gerekçelendirmeye çalışırken, “Gelinen noktada Türkiye, Suriye’nin bölünme olasılığının, Kürt bölgesinin kuvvetlendiği bir bölünme olasılığının, çıkarına olmadığı sonucuna vardı, Suriye’ye müdahale başlattı” dedi.

“ESAS SORUN BATI'NIN, ABD’NİN NET BİR PLANININ OLMAYIŞI”

Şimdi sürecin nasıl gelişeceğine bakmak gerektiğini ifade eden Hanning, “Ama esas sorun Batı’nın, ABD’nin net bir planının olmayışı” dedi. Hanning şunları ekledi: “Rusya ve İran’ın ise Esad’ı destekleme yönünde somut bir planları var ve bir plana, hedefe sahip olmaları onlara avantaj sağlıyor. Bizim ise somut, tanımlanmış bir konseptimiz yok. Bu da Suriye konusunda Batı olarak bizim pozisyon almamızı güçleştiriyor. Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesine kayıtsız kalışımızın nedeni de Batı olarak Suriye konusunda somut bir konsepte sahip olmamamızdan kaynaklanıyor.”

ALMAN DEVLETİ “DUYGU YOKSUNU”

Türk devletinin Efrîn’e işgal saldırılarının Almanya’ya yansımalarını da değerlendiren Hanning, konsolosluk işgaline karşı çıktı, Efrîn’e mesafeli olduklarını itiraf etti.

Hanning şöyle konuştu: “Almanya, Türkiye’deki iç sorunların kendi topraklarına taşınmasını, burada bir gerilime yol açmasını istemiyor. Türk ya da Kürt politikasına sempati ya da antipati duyulmasından bağımsız olarak, Almanya topraklarında şiddete başvurulmasına, konsoloslukların işgal edilmesine tahammül göstermeyiz, Alman güvenlik makamları şiddete karşı gereken tedbirleri alır. Suriye’deki gelişmelere ilişkin duygusal dalgalanmaları anlamak mümkün ancak Almanya’nın pozisyonu açık: Bu konuya mesafeli duruyoruz. Türkiye gayet tabii ki NATO ortağımız. Öte yandan Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesini eleştirel bakıyoruz. Bunu da belirtmek gerekiyor. Ama Türkiye’nin tavrını etkileyebilecek bir müdahalede bulunma pozisyonunda değiliz.”

TÜRK SİYASETİ DEĞİŞTİ, İSTİHBARAT DA ETKİLENİYOR

Alman istihbaratı ve MİT arasında son dönemdeki gerilimleri de değerlendiren Hanning, Türk siyaseti değiştiği için bunun istihbarat ilişkilerine de yansıdığını söyledi:

“Belirli alanlarda ortak çıkarlarımız devam ediyor. Öte yandan Türkiye son yıllarda dış ve güvenlik politikalarında değişime gitti. Osmanlı geleneklerine daha güçlü bir atıf, ilişkilendirme var. Türkiye, İslam ülkeleri arasında daha güçlü rol üstlenmek istiyor. Zihinsel olarak Batı’dan daha fazla uzaklaştı. Avrupa ile ilişkilerinde bunu gözlemleyebiliyorsunuz. Bu gayet tabii ki istihbarat örgütleri arasındaki ilişkileri etkiliyor. Benim başkanlığım dönemine göre, 10 ya da 20 yıl öncesine göre çok daha zor bir ilişki söz konusu… Bununla birlikte halen ortak çıkarlarımız var. Biz Türkiye’de ya da Almanya’da terör eylemleri yaşanmasını istemiyoruz. Ama yinelemem gerekiyor: Türk siyaseti değişti ve evet bunun istihbarat örgütlerinin işbirliğine etkisi var.”