AP'de 'Rojava' gündemi: Erdoğan bir canavar!

Avrupa Parlamentosu'nda gündem, Türk devletinin Rojava'ya saldırıları oldu. Parlamenterler, Türkiye'ye sert mesajlar verirken, Kürtlerle dayanışmalarını ifade etti. Bir parlamenter, sivilleri katleden Erdoğan’a “canavar” dedi.

Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulunda, Türk devletinin Rojava’ya yönelik işgalci saldırıları ele alındı. AP bünyesinde yer alan bütün siyasi parti temsilcileri, Türk devletinin saldırılarına yönelik görüşlerini dile getirerek, ortak bir metin üzerinde anlaşma sağlanması yönünde tartışma yürüttü.

Oturumda, Avrupa Birliği ülkelerinin saldırı ve işgal karşısında alacağı ortak tutum tartışıldı.

Tartışmalarda NATO üyesi bir ülkenin NATO’dan habersiz bir işgal ve saldırı düzenlediği yönünde bir fikir öne çıktı.

Kürt halkına karşı bir soykırımın söz konusu olduğunun da dile getirildiği genel kurul oturumunda, Avrupa’nın acilen Türk devletinin savaş politikalarına karşı bir tutum alması gerektiği vurgulandı.

'TÜRK DEVLETİ SİVİLLERİ ÖLDÜRDÜ'

Genel Kurul oturumunda söz alan Hıristiyan Demokrat Grubu Milletvekili Christos Stylianides, Türk devletinin Rojava’ya dönük saldırısında 200 binin üzerinde kişinin göç etmek zorunda kaldığını ve 200’ü aşkın sivilin ise öldüğünü belirterek, sivil kayıpların kabul edilemez olduğunu ifade etti.

'ACİLEN HAREKETE GEÇİLMELİ'

Stylianides, Türk devletinin desteklediği “cihatçı” çetelerin, işgal edilen yerlerde talan ve yağma yaptığını belirtti. Yaralıların tedavi gördüğü hastanelerin bombalandığını, ambulansların yaralıları alması engellendiğini de belirten Kıbrıslı parlamenter, bütün bunların insan hakları ihlali olduğunu ve Türkiye’ye karşı acilen yaptırım kararı alınarak, harekete geçilmesi çağrısında bulundu.

'AVRUPA DEĞERLERİ İÇİN KÜRTLERİN YANINDA YER ALMALIYIZ'

Parlamentoda yer alan Yeşiller Grubu'ndan Danimarkalı milletvekili Nikolaj Vıllumsen ise Trump ve Putin’i kastederek, dünyanın iki kişi tarafından paylaşıldığını ve buna karşı ise Avrupa’nın sessiz kaldığını ifade etti. Bu paylaşım savaşında Türk devletinin giderek gerilim siyaseti yürüttüğünü belirten Vıllumsen, Türkiye’nin giderek militaristleştiğini ve bu militarizmin sonucu olarak Kürt halkına yönelik bir savaş siyaseti yürütüldüğünü belirtti. Avrupa değerlerinin tekrardan inşa edilmesi için Kürt halkının yanında yer alınması çağrısında bulunan Nikolaj Vıllumsen, Türkiye’ye yaptırımlar konusunda hazırlanacak ortak metne “evet” diyeceklerini belirtti.

'EKONOMİK YAPTIRIMA DESTEK VERECEĞİZ'

Genel kurulda söz alan sağ eğilimli grup “Kimlik ve Demokrasi” grubundan Çekyalı Parlamenter Ivan David ise Türk devletinin Kürt halkına “terörist” dediğini ama Kürtlerin kadim bir halk olduğunu ve terörist olmadığını belirtti. Kürtlerin DAİŞ’e karşı savaşarak insanlık değerlerini koruduğuna vurgu yapan David, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yönelik ekonomik yaptırım kararı almasına destek vereceklerini ifade etti.

'HAVA SAHASI KAPATILMALI'

Reformist Grup milletvekili Belçikalı Assati Kanko, Türk devletinin Kürt halkına yönelik saldırılarının kabul edilemez olduğunu ifade ederek, hava sahasının kapatılması gerektiğini ve ekonomik yaptırımlar başta olmak üzere AB'nin, acilen yaptırım kararı alması ve bunları hayata geçirmesi gerektiğini ifade etti.

'TÜRKİYE KİMYASAL SİLAH KULLANIYOR'

Sol Gruptan Danimarkalı Parlamenter Nikolaj Villumsen, konuşmasına Türk devletinin katlettiği sivillerin isimlerini okuyarak başladı. Sivillerin katledilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Villumsen, “Türk askeri ve destekledikleri cihatçıları Kürt halkını katlediyor. Türk devleti kimyasal silah kullanıyor. Biz ise hâlâ suskunuz” dedi.

Trump’ ın Avrupa’nın yakın dostları olan Kürt halkını Avrupa’dan uzaklaştırdığını belirten Nikolaj Villumsen, “Erdoğan kazandı, biz kaybettik” diyerek, Kürt halkına karşı yürütülen saldırıya Trump ve Erdoğan’ın karar verdiğini ifade etti.

Türkiye’nin amacının etnik temizlik olduğunu belirten Villumsen, Türkiye’nin Kürt halkına yönelik bu saldırılarını durdurmanın tek yolunun ise alınacak yaptırımlar olduğunu ifade etti.

'TÜRKİYE DAİŞ'İ CANLANDIRDI!'

Parlamentoda yer alan bağımsız Milletvekili Yunanistanlı Athanasios Konstantinou, DAİŞ’in yeniden canlandığını ve bunun sebebinin Türkiye olduğunu belirtti. Kürt halkının DAİŞ’e karşı büyük bir savaş verdiği ve bedel ödediğine değinen Konstantinou, yaptırım kararının bir an önce alınması ve hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.

'TÜRKİYE ÇEKİLMELİ'

Alman SDU Milletvekili ve AP içerisinde yer alan en büyük grup Parti Popüler Europenn (PPE) Parlamenteri David Mc Allıster, QSD’nin DAİŞ’e karşı savaştığını ifade ederek, Trump’ın asker çekmesini kınadığını dile getirdi. Kürtler adına bir tampon bölgenin acilen kurulması gerektiğini belirten Allıster, Türkiye’nin işgal ettiği bölgelerden geri çekilmesini talep etti.

'TÜRKİYE CEZASIZ KALMAMALI'

Parlamenter İspanyol Nacho Sanchez Amor ise, Türkiye’nin NATO üyesi bir ülke olduğunu hatırlatarak, NATO’dan izin alınmadan gerçekleştirilen saldırılarının uluslararası hukuka aykırı olduğunu, bunun cezasız kalmaması gerektiğini ifade etti. NATO kararı alınmadan Türkiye’nin Kürtlere saldırdığını belirten Amor, Türkiye’nin işgal ettiği yerlerden bir an önce geri çekilmesi gerektiğini ve bu saldırıya karşılık Avrupa Birliği’nin acilen her türlü yaptırımı alması gerektiğini söyledi.

Liberal Demokrat Grup Parlamenteri İrina Von Wiese ise, Türkiye’nin saldırılarının bir meşruluğunun olmadığını, Avrupa’dan giden DAİŞ mensuplarının ise alınarak vatandaşı olduğu ülkelerde yargılanması gerektiğini söyledi.

'ERDOĞAN BİR CANAVAR!'

Sol Grup'tan Kıbrıs Milletvekili Giorgos Georgiou ise, Erdoğan’ın bir canavara dönüşerek katliamlar işlemesinin temel sebebinin Avrupa’nın sessizliği olduğunu belirtti. Bu sessizlik sonrası yapılan katliamların ardından dile getirilenlerin ise “timsah gözyaşı dökmek” olduğunu belirten Georgiou, bunun traji komik olduğunu ifade ederek, yapılması gerekenin artık net bir tutum çerçevesinde Türkiye’ye dur demek, çeşitli etkili yaptırımlar alarak uygulamak olduğunu vurguladı.

Bağımsız İtalyan Milletvekili Fabio Massimo Castaldo, Kürt halkının yalnız bırakılmaması gerektiğini, Avrupa’nın tüm gücüyle Türkiye’ye yaptırımlar uygulaması gerektiğini ifade etti.

Roman Milletvekili ve Demokrat Hıristiyan Grubu'ndan Train Basescu ise Putin ile Erdoğan’ın Soçi görüşmesinin, Türkiye’nin tüm taleplerinin karşılanmaması açısından çok önemli olduğunu ifade etti. Basescu, alınacak yaptırım kararlarında “evet” diyeceklerini sözlerine ekledi.

'HER TÜRLÜ YAPTIRIM HEMEN UYGULANMALI'

Portekiz Milletvekili, Sol Grup'tan Isabel Santos ise DAİŞ’in tekrar canlanmasının temel sebebinin Türkiye’nin Kürt halkına karşı saldırıları olduğunu belirtti. Erdoğan’ın mültecilerle Avrupa’yı tehdit ettiğini hatırlatan Santos, Erdoğan’ın bu şantajına karşı Avrupa’nın mültecilerin yanında olması gerektiğine, bu şantajı boşa çıkarmanın önemli olduğuna dikkat çekti. Santos, Türkiye’nin uluslararası hukuka aykırı olarak Kürt halkına saldırdığını belirterek, her türden yaptırımların alınmasının aciliyetine dikkat çekti.

Group Renew'den (Yeniden Doğuş) Fransız Milletvekili Nathalie Loiseau, Hevrin Xelef'in Türk işgali sırasında katledilen bir Kürt siyasetçi olduğuna vurgu yaptı, Xelef gibi kadın eşitliğini savunan birisini katledilmesini kınadıklarını ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.

Türkiye’nin Kürtlere saldırarak bir çok sivili katlettiğini ifade eden Loiseau, ABD’nin kendilerinden habersizce askerlerini geri çekmesinin bu saldırının önünü açtığına dikkat çekti. Avrupa’nın hiçe sayıldığını ifade eden Fransız vekil, bunun Avrupa için utanç olduğunu belirtti. Avrupa’nın Kürtlere yönelik saldırılara karşı yeterli bir tutum takınmadığına dikkat çeken Nathalie Loiseau, Avrupa’nın acilen kendi değerlerine sahip çıkması çağrısında bulunarak, yaptırımların bir an önce alınarak hayata geçirilmesini belirtti.

'ENGEL OLUNMAZSA İŞGAL SÜRER'

Sol Grup Parlamenteri Evin İncir ise Türkiye’ye karşı bir tutum ve yaptırım alınmadığında işgal ettiği yerlerde kalacağını dile getirdi. Kürt halkının DAİŞ’in katliamları sonrasında büyük bir travma geçirdiğini ve şimdi ise Türk devletinin saldırılarıyla bu travmanın derinleştiğine dikkat çeken İncir, Kürt halkının yanında olmanın bir insani görev olduğunu ifade etti. İncir, acilen ortak tutum alınarak Avrupa’nın Türkiye’ye başta ekonomi olmak üzere çeşitli yaptırım kararları alarak, uygulamaya alması gerektiğini dile getirdi.

Gün sonunda bitecek tartışmalar sonucunda ortak bir karar alınarak Perşembe günü genel kurum oturumunda oylamaya sunulacak.