AP seçimlerinde son gün: 21 ülke sandık başında

23 Mayıs’ta Büyük Britanya ve Hollanda ile başlayan AP seçimlerinde ülkelerin büyük çoğunluğu bugün sandık başına gidiyor.

Perşembe günü ilk oyların kullanıldığı Avrupa Parlamentosu’nun (AP) yeni üyelerinin belirlenmesi için bugün Fransa, Almanya, Yunanistan, Portekiz, İspanya, İtalya, Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Polonya, Avusturya, Hırvatistan, Slovenya, Litvanya, Estonya, Finlandiya, İsveç, Danimarka, Belçika, Kıbrıs ve Lüksemburg’da sandık başına gidiliyor.

508 milyonluk nüfusa sahip 28 üyeli AB’de 427 milyon kayıtlı seçmen bulunuyor. Büyük Britanya’nın Avrupa Birliği’nden (AB) çıkışı (Brexit) nedeniyle 2014 yılında 751 olan Avrupa Parlamentosu (AP) sandalye sayısının 705’e düşürülmesine karar verilmişti. Bu sayede fazladan 27 sandalyenin başta Fransa, İspanya ve İtalya olmak üzere 14 ülke arasında paylaşılması öngörülüyor. Ancak Brexit’in henüz gerçekleşmemesi nedeniyle Büyük Britanya’da da seçimlere gidilmişti. Bu parlamenterler Brexit gerçekleşene kadar AP’de kalacakken, 14 ülkenin fazladan alacağı 27 parlamenter ise ancak Brexit’ten sonra göreve başlayabilecekler.

AP’ye seçilecek parlamenterlerin ülkelere göre dağılımı şöyle olacak:

Almanya: 96; Fransa 74, İtalya ve Britanya 73; İspanya: 54; Polonya: 51; Romanya: 32; Hollanda: 26; Belçika, Yunanistan, Macaristan, Portekiz ve Çekya: 21; İsveç: 20; Avusturya: 18; Bulgaristan: 17; Danimarka, Finlandiya ve Slovakya: 13; Litvanya, İrlanda ve Hırvatistan: 11; Letonya ve Slovenya: 8; Kıbrıs, Estonya, Lüksemburg ve Malta 6’şar sandalyeye sahip olacak.

Büyük Britanya’nın AB’den kesin olarak çıkması halinde ise sandalye sayısı 705 olacak. Ancak bu ülkeye ait 73 sandalyeden 27’si Fransa, İspanya, İtalya, İrlanda, Estonya, Danimarka, Hırvatistan, Hollanda, Avusturya, Polonya, Romanya, Slovakya, Finlandiya ve İsveç arasında paylaşılacak.

KADIN PARLAMENTER ORANI DÜZENLİ OLARAK YÜKSELİYOR

AP seçimlerinde kadın-erkek adayların eşit oranda olmasını şart koşan ülkeler Fransa, Belçika, İtalya ve Lüksemburg olurken, İspanya, Hırvatistan ve Slovenya’da kadın veya erkek adayların en az yüzde 40 oranında olması gerekiyor. Romanya ve Polonya’da bu oran yüzde 35’e kadar gerilerken, diğer ülkelerde böyle bir zorunluluk yok. 2014 seçimlerinde kadın parlamenter oranı yüzde 37 olurken, ilk seçimlerin yapıldığı ve yüzde 16 kadın parlamenter oranının olduğu 1979 seçimlerinden bu yana belirli bir yükselişin olduğu görülüyor.

Kadın parlamenterlerin oranı son seçimlerde Litvanya’da yüzde 9’da kalırken, Malta’da 6 parlamenterden dördü kadın idi ve bu oran yüzde 67 olmuştu. Ancak son seçimlerde sadece İsveç, Finlandiya, İrlanda ve Estonya’da kadın parlamenter oranı yüzde 50 veya üzerinde gerçekleşmişti.

EN YÜKSEK BARAJ ORANI YÜZDE 5

AP seçimlerinde seçim barajı birçok ülkede yüzde 5 iken, Almanya’nın da aralarında olduğu birçok ülkede baraj uygulaması yok. Daha önce 8 ayrı bölgede seçimlerin yapıldığı Fransa’da bu seçimlerde listeler ulusal düzeyde yarışacakken, yüzde 5’lik seçim barajı getirildi. Fransa’nın dışında Macaristan, Hırvatistan, Letonya, Romanya, Çekya, Slovakya, Polonya ve Litvanya’da da yüzde 5 barajı uygulaması var. Seçim barajı Yunanistan’da yüzde 3, Kıbrıs’ta ise yüzde 1,8.

Üye ülkelerden Yunanistan, Belçika, Lüksemburg, Bulgaristan ve Kıbrıs’ta oy kullanmak zorunlu olsa da seçimlere katılım yine de düşük kalıyor. Oy kullanma yaşı Avusturya ve Malta’da 16, Yunanistan’da 17 iken, diğer ülkelerde 18.

Ayrıca aralarında Almanya ve İspanya’nın da olduğu 16 ülkede mektup yoluyla oy kullanmak mümkün. Fransa’da ise seçmenlerin vekaletname vererek, başkalarının kendileri adına oy kullanmasına imkân tanınıyor.

ANKETLER NE DİYOR?

AB üyesi ülkelerden seçimlerin ilk yapıldığı Büyük Britanya’da henüz sonuçlar açıklanmadı ama anlaşma olmadan da Brexit’in gerçekleşmesini isteyen Brexit Party’nin yüzde 35 civarında oy aldığı tahmin ediliyor. Hollanda’da ise aşırı sağcıların ciddi oy alması bekleniyordu ancak İşçi Partisi’nin (PvDA) birinci gelmesi dikkat çekmişti.

AB’nin en büyük ülkesi olan ve AP’de 96 sandalye ile temsil edilen Almanya’da iktidardaki Hristiyan birlik partileri CDU/CSU ile Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) 2014’e oranla oy kaybetmeleri bekleniyor. CDU/CSU’nun yüzde 35’ten yüzde 27-30 aralığına kadar düşeceği öngörülürken, SPD’nin yüzde 27,3’ten yüzde 15-18 aralığına kadar gerilemesi bekleniyor.

Almanya’daki seçimlerde 2014’e oranla en ciddi çıkışı son anketlerde yüzde 17-19 aralığında gösterilen Yeşiller Partisi’nin (Grünen) yapması beklenirken, Yeşiller’in son seçimlerdeki oy oranı yüzde 10,7 idi. Son 10 günde yayınlanan tüm anketlerde, aşırı sağcı Almanya için Alternatif Parti’nin (AfD) ise oylarını yüzde 7,1’den yüzde 12’ye kadar çıkaracağı sonucuna ulaşıldı.

Son anketlere göre Sol Parti (Die Linke) yüzde 7-8, Liberal Demokrat Parti (FDP) ise yüzde 5-8 aralığında bir oya ulaşabilecek. 2014’ten bu yana yüzde 5’lik seçim barajının AP seçimleri için kaldırılması sayesinde birçok küçük partinin de sandalye kazanması bekleniyor.

FRANSA’DA MACRON-LE PEN YARIŞIYOR; SOL DAĞINIK

2014’te yüzde 43 olan seçimlere katılımın kısmen artmasının beklendiği Fransa’da ise aşırı sağcı Marine Le Pen liderliğindeki Ulusal Birlik (RN) adlı parti ile Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un partisi Cumhuriyet Yürüyüşü’nün (LREM) başa baş bir sonuca ulaşması olası. Anketler RN’nin yüzde 22-24, LREM’in ise yüzde 21-23 arasında oy alabileceğini gösteriyor.

Fransa’da en dikkat çeken şey ise, bu yılki seçimlerde ülke çapında listelerin yarışması nedeniyle 33 gibi yüksek sayıda listenin yarışıyor olması. Seçimlerde özellikle sol partilerin oldukça dağınık bir şekilde yarıştığı biliniyor. Şu ana kadar yüzde 5 ülke barajını geçmesi olası sol parti veya listeler olarak Yeşiller Avrupa Ekoloji (EELV) ve Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) öne çıkıyor. Sosyalist Parti’nin (PS) öncülük ettiği listenin ise yüzde 5 civarında olduğu görülen anketler, Ian Brossat öncülüğündeki Fransız Komünist Partisi (PCF) ile eski PS üyesi Benoit Hamon’un liste başı olduğu Génération.s listesinin barajı aşmakta zorlanacağını gösteriyor. Ancak özellikle genç aday Ian Brossat’ın etkili propagandası sayesinde PCF’nin seçmenini mobilize etmesi halinde barajı aşabilmesi mümkün olabilecek.

Aylardır ülkedeki gelir adaletsizliğini protesto için sokaklarda olan Sarı Yelekliler’den çıkan üç listeden sadece Francis Lalanne’nın listesinin yüzde 1’in üzerinde oy alacağı tahmin ediliyor.

İTALYA’DA AŞIRI SAĞIN OYLARINDA ARTIŞ BEKLENİYOR

İtalya’da ise aşırı sağcı Matteo Salvini liderliğindeki iktidar ortağı Kuzey Ligi’nin (Lega Nord) yüzde 30’lar civarında oyla açık ara birinci olması beklenirken, 2014’te yüzde 41 oyla birinci olan merkez soldaki Demokratik Parti’nin (PD) yüzde 20’ler civarında oy alacağı tahmin ediliyor. Son genel seçimlerde birinci parti olan 5 Yıldız Hareketi’nin (M) yüzde 20-22 civarında, sağcı Forza Italia’nın da yüzde 10 civarında oy almaları bekleniyor. İtalya’daki birçok sol ve ekolojist partinin ayrı listelerle girmeleri nedeniyle zorlanacakları biliniyor.