Avrupa ülkelerinde DAİŞ çetelerinin araçlarla gerçekleştirdiği insanlık dışı katliamların sonuncusu Katalonya’nın başkenti Barselona’da yaşanmıştı. Fransa ile başlayan bu katliamlar sonrasında alınan birçok sıkı güvenlik önlemi etkili olsa da, bu önlemlerin daha çok psikolojik etkisinin olduğu biliniyor.

FRANSA’DA ÖNEMLİ ETKİNLİKLER KARANTİNA ALTINDA YAPILIYOR

Fransa’da 14 Temmuz 2016’da Nice şehrindeki devrim kutlamaları sırasında sahil şeridinde kamyonla düzenlenen saldırıda 84 kişi hayatını kaybetmişti. DAİŞ çetelerinin üstlendiği saldırı sonrasında Fransa’da geniş katılımlı etkinliklere yönelik önlemler arttırıldı.

Bu kapsamda Paris’in Champs Élysées bulvarı ile Strasbourg’da milyonlarca kişinin katıldığı Noel pazarları için geniş alanlar trafiğe kapatılmıştı. Örneğin Strasbourg’da 2 kilometrekareye yakın bir alan trafiğe kapatılırken, olası araç saldırılarını önlemek için sokaklara dev beton bloklar yerleştirilmişti.

Yine Fransa İçişleri Bakanlığı tarafından valiliklere gönderilen bir genelgeyle, yaz aylarındaki büyük aktiviteler için ‘sızmayı önleyici önlemler’ alınması istenmişti.

Fransa’da ayrıca 2015 yılındaki Paris ve Saint-Denis katliamları sonrasında ilan edilen olağanüstü hal kapsamında 10 bin kadar asker de güvenlik amacıyla kentlerde devriye geziyor.

DİĞER ÜLKELERDE DE BENZER ÖNLEMLER ALINDI

Bu yıl içinde 3 kez araçlı saldırıların yaşandığı Büyük Britanya’nın başkenti Londra’da önemli birçok alanda sıkı güvenlik önlemleri alınıyor. Kimlik kontrollerinin yanı sıra birçok sokağa girişler zorlaştırıldı veya kimlik kontrolüyle mümkün hale getirildi.

7 Nisan’da 5 kişinin araçla saldırıda yaşamını yitirdiği İsveç’in başkenti Stockholm’de de araçla saldırıları önlemeye dönük önlemler arttırılmıştı. Kentin sadece yayalara açık olan işlek caddelerinin girişlerine aslan formunda bir ton ağırlığında betonlar yerleştirilirken,  araçların yavaşlaması için granit bloklar da öngörüldü. Stockholm kent yönetiminin ağırlığı 3 tonu bulan onlarca aslan formunda beton blok siparişi verdiği de duyurulmuştu.

19 Aralık 2016’da Almanya’nın başkenti Berlin’deki bir Noel pazarına kamyonla saldırı düzenlenmiş ve 12 kişi yaşamını yitirmişti. Saldırı sonrasında çok sayıda beton blokla Pazar alanlarının korunması sağlanmıştı.

Her ne kadar geçici olarak kurulsa da, başta Potsdamer Platz ile büyükelçiliklerin olduğu alanlarda bu önlemler devam ediyor.

KATLİAMIN OLDUĞU İSPANYA’DA DA ÖNLEMLER ALINMIŞTI

Bu ülkelerin yanı sıra Avusturya, Belçika, İtalya gibi ülkelerde de benzer önlemler alındı. Perşembe günü katliam yapıldığı İspanya’da da sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı biliniyor. Son olarak Haziran ayında düzenlenen WorldPride adlı LGBT buluşması nedeniyle Madrid sokoklarının önemli bir kısmı trafiğe kapatılmıştı.

KATLİAMLARI ÖNLEMEK İÇİN YETERLİ OLMAYABİLİR

Avrupa ülkelerinde araçlarla düzenlenen katliamları önlemek için alınan bu önlemlerin caydırıcı yanı olsa da, katliamları tümüyle önlemek için yeterli olmadığı görülüyor.

AFP’ye konuşan Avusturya İçişleri Bakanlığı sözcüsü Karl-Heinz Grunboeck, beton bloklar ve sokakların trafiğe kapatılması gibi önlemlerin riskleri yüzde 100 azaltmasının ‘hayal’ olduğunun altını çizdi. Grunboeck, tüm bu önlemlerin psikolojik etkisinin olduğuna dikkat çekti.