Cezayir’de seçmensiz seçime doğru!

Cezayir’de yoğun protestolara rağmen, iktidarı gasp eden askerler ve eski rejim kalıntıları, 12 Aralık’ta Cumhurbaşkanlığı seçimleri düzenleyecek. Şimdiden seçimlerin tek belirleyeni boykotun boyutları olacak.

Cezayir halkının, Nisan ayında Abdulaziz Buteflika rejimine yol açan isyanı ardından, askerler iktidara el koymuştu. Rejimin düşmesine rağmen eylemler durmadı. Her Cuma kitlesel gösteriler yapılarak, 1962’den beri iktidarda olan sistemin bir bütün olarak lağvedilmesi talep ediliyor.

Tepkilere rağmen iktidarın iplerini elinde tutan general Ahmed Gadi Salih, rejimi ayakta tutmaya çalışıyor. Salih’in inadı ve diyalogu reddetmesi, krizin sürmesi ve derinleşmesine neden oluyor.

12 Aralık’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri son haftalardaki protesto eylemlerinin temel hedefi durumunda. Protesto hareketi “Hirak” ve toplumun çok geniş bir kesimi cumhurbaşkanlığı seçimlerine karşı çıkarak, sistemi ayakta tutmak amacıyla yapıldığını düşünüyor.

Seçimlerde sadece beş aday yarışıyor. Bunlar arasında eski başbakanlar Ali Benflis ve Abdulmecid Tebbun da var. Her ikisi de 70’li yaşlarda ve seçimlerin favorileri olarak görünüyor. Çoğunluk kimin seçimlerde yeni cumhurbaşkanı olacağı ile ilgilenmiyor.

Televizyonda adaylar arasında yapılan tartışma programları bile, halkın boykot ettiği seçim kampanyasının başlamasına neden olmadı. Bu seçimlerin en önemli yanını, sandıklara gidildiğine boykotun boyutları oluşturacak.

Mevcut iktidar, boykotu önlemek için oy kullanmamayı “vatanseverlik karşıtı” bir eylem olarak sunmaya çalışıyor. Bu amaçla bir çok yere “Ben vatanıma karşı oy kullanmayacağım” yazılı afişler asıldı. Oysa halk hareketinin son haftalardaki eylemlerinde “Çetelerle seçim olmaz” sloganı yankılanıyor. Mevcut iktidar kliği, eylemciler tarafından “çete”, “manipülatör” ve “yolsuz” olarak değerlendiriliyor.

Alanda meşruluğu tartışmalı hale getirilen general Gaid Salih de eylemcileri Cezayir’in istikrarını bozmaya çalışan, karanlık uluslararası uzantıları olan “çete” olarak tanımlıyor.

Son haftalarda halk hareketine karşı tehditlerini tırmandıran Gaid Salih, 4 Aralık’ta güvenlik güçlerine seçim sürecini aksatan herkesi engelleme talimatı verdi.

İçişleri Bakanı Senato’da yaptığı bir açıklamada daha ileri giderek, eylemcileri “sahte Cezayirliler, ihanetçiler, paralı askerler, sapıklar ve eşcinseller” şeklindeki skandal sözlerle suçladı. Bu tehdit ve suçlamalar, seçimlerin ne kadar anlamsızlaştığının da işareti olarak görülüyor.

Bir yandan 12 Aralık seçimleri ve çıkacak sonuçlar beklenirken, diğer yandan 13 Aralık’tan itibaren sokaklara çıkacak insanların sayısının daha da artacağı yönünde analizler yapılıyor.