Danimarka, Ankara'nın gönderdiği DAİŞ’liyi iki yıl önce istemişti

Türk devleti, Avrupa ülkelerine DAİŞ’lileri göndermekle tehdit ederken Danimarka’ya gönderdiği bir çete mensubunun Danimarka makamları tarafından iki yıl önce iadesinin talep edildiği ortaya çıktı.

Danimarka’ya iade edildikten sonra mahkemenin tutukladığı 28 yaşındaki Ahmed Salem el-Hac, 2013 yılında Suriye’ye giderek DAİŞ saflarına katıldı.

2017 yılında Suriye’de ağır yaralanan al-Hac, eşi ve iki çocuğuyla birlikte Türkiye’ye geçti. 2017 yılının Aralık ayında Kilis’te yakalandı.

Yakalandıktan sonra Danimarka makamları, al-Hac hakkında 2014 yılında terör eylemlerine katıldığı için hakkında dava açıldığını Türk yetkililere bildirdi. Bu çerçevede çete mensubunun Danimarka’ya iadesi talep edildi.

Kopenhag Emniyet Genel Müdürlüğü, al-Hac’ın 2017 yılında Türkiye’den iade edilmesini istediğini ancak bu talebin Türkiye tarafından reddedildiğini açıkladı.

HAKKINDA ÜÇ AYRI SUÇLAMA BULUNUYOR

El-Hac hakkında Danimarka’da üç ayrı suçlama olduğu belirtiliyor. 2013 yılında Al-Hac’ın yanındaki 3 kişiyle birlikte aralarında Nato Genel Sekreteri Anders Fugh Rasmussen, milletvekili Naser Khader, Lars Hedegaard ve Ahmed Akiri’nin de bulunduğu politikacıların fotoğrafların ateş ettiklerini gösteren görüntüler Youtube’de yayınlanmıştı.

El-Hac’a yöneltilen ikinci suçlama saldırı tehditleri yaparak Danimarka’nın istikrarını bozmaya çalışmak. Üçüncü suçlama ise hükümetin yasaklamasına rağmen savaşın olduğu Suriye’ye gitmek, savaş bölgelerinde bulunmak.

Mahkemedeki duruşmada El-Haç, kendisine yöneltilen suçlamaları video kayıtları olmasına rağmen reddetti ve masum olduğunu savundu. Mahkeme, çete mensubunun 27 gün süreyle tutuklu kalmasına karar verdi.

DAİŞ’IN BÜYÜMESİNDE TÜRKİYE’NİN SORUMLULUĞU VAR

El-Hac’ın hedef aldığı muhafazakar Halk Partisi’nin Milletvekili Naser Khader, Türkiye’nin DAİŞ’lileri Danimarka’ya göndermesine tepki gösterdi.

Khader, “Türkiye’nin güvenlik riski oluşturanları Danimarka’ya göndermesi oldukça kaygı verici” dedi.

DAİŞ çetelerinin büyümesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye’nin çok büyük sorumluluğu olduğunu söyleyen Naser Khader, “Onlar Batılı cihatçıların çoğunun Türkiye’den Suriye’ye geçmesine izin verdiler. 2014 yılından beri cihatçılar Suriye ve Türkiye arasında mekik dokurken Türk polisinin hiç bir şey yapmadığını gördük” dedi.

ERDOĞAN AVRUPA’NIN İSTİKRARINI BOZMAYA ÇALIŞAN BİR YARI DİKTATÖR

Sol Parti Milletvekili Inger Stojberg, Türkiye’nin DAİŞ’lıları diğer ülkelere zorla göndermesinin ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın nasıl bir kişilik olduğunu belirttikten sonra şunları kaydetti:

“Bu doğal olarak karşımızda Avrupa’nın istikrarını bozmaya çalışan bir yarı diktatörün olduğunu gösteriyor. Yaptıklarını bilinçli olarak yapıyor.”

İSVEÇ, TÜRKİYE’NİN DAİŞ’LILARI GÖNDERMESİNE TEPKİ GÖSTERDİ

Türk devletinin tek taraflı olarak elinde bulunduğu DAİŞ’lıları ülkelerine göndermeye başlaması İsveç’de de tartışma ve tepkilere yol açtı.

İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde, “Bu durumda İslam Devleti (DAİŞ) üyelerini sınır dışı etmek gerçekten doğru bir yol değil” dedi.

Şu anda Suriye ve Irak’ta İsveç vatandaşı 100 civarında DAİŞ’li olduğu tahmin ediliyor. Bunların büyük çoğunluğu Kuzey-Doğu Suriye’deki cezaevleri ve El Hol Kampında Suriye Demokratik Güçleri’nin elinde bulunuyor.

Linde, İsveç Devlet Radyosu’na Türk devletinin kontrolündeki kamp veya bölgelerde İsveç vatandaşı DAİŞ üyelerinin olduğuna dair her hangi bir bilgi olmadığını söyledi.

Linde, DAİŞ’lilerin İsveç’e gönderilmeleri durumunda İsveç Güvenlik Polisi ve güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmaları için kapsamlı bir plan hazırladığını belirtti.