Dünya basınında Efrîn

Türk devletinin Efrîn’i işgal saldırıları ve katliamları dünya basınında farklı açılardan yer edinmeye devam ediyor. 

Le Figaro gazetesi Türk ordusunun son kayıplarının ‘kuma batışın ilk işareti’ olup olamayacağını irdelerken, FAZ, işgalin uzun vadede başarı şansının olamayacağına dikkat çekiyor. Birçok medya organı ise Barin Kobanê adlı savaşçıya yönelik barbarca işkenceler ile işgal karşıtlarına yönelik Türkiye’de gerçekleştirilen tutuklamaları öne çıkardı. 

LE FİGARO : TÜRK ORDUSUNUN KUMA BATTIĞININ İLK İŞARETİ Mİ ? 

Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Figaro’nun İstanbul muhabiri Delphine Minoui tarafından kaleme alınan haberde, Türk ordusunun hafta sonunda yaşadığı ağır kayıplara değinildi. Bu kayıplara ilişkin “Türk ordusunun Suriye’de kuma battığının ilk işareti mi?” denilen haberde, işgal operasyonunun başlangıcından bu yanaki en ağır kayıpların yaşandığı belirtildi. 

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kısa sürede Efrîn’e girilecek, az kaldı” şeklindeki açıklamasına değinilen haberde, “Ancak gerçek çok daha karmaşık: Bölgedeki birçok analist ve gözlemciye göre, Türkiye bugün itibariyle Efrîn şehrine yaklaşmak bir yana sadece sınır boyundaki bazı toprak parçalarının kontrolünü ele geçirebildi” denildi.  

Figaro haberinde, ‘savaş içinde savaş’ değerlendirmesi yapılırken, Efrîn’i işgal girişiminin Erdoğan Türkiye’si için ‘ölümcül’ sonuçlarının olabileceğine vurgu yapıldı. Haberde, Erdoğan’ın işgal girişimini OHAL’in uzatılması için de kullanabileceği ve bunun aynı zamanda ülkedeki milliyetçi çevrelerin desteğini almayı amaçladığı kaydedildi. 

SAVAŞIN SONUCUNA DAİR ÜÇ ÖNGÖRÜ VAR 

Le Figaro’nun görüşlerine başvurduğu Century Foundation uzmanı Aron Lund’a göre Efrîn’i işgal girişiminin üç olası sonucu şöyle: Birincisi, Türkiye Efrîn üzerinde zafer kazansa bile bu savaş oldukça uzun ve ‘maliyetli’ olacak. İkincisi, zaten 15 Temmuz darbe girişimi sonrasındaki tasfiyelerle zayıflayan Türk ordu güçlerinin Efrîn’de ‘oldukça disiplinli ve alan avantajı bulunan Kürt savaşçılar karşısında bataklığa saplanması’. 

Haberde, Lund’un sunduğu üçüncü olasılık ise, Türkiye’yi ekarte etmek isteyen Şam rejiminin YPG’yi gizliden destekleyerek Kürt bölgelerini tekrar kendi hakimiyet alanına katması’ olarak verildi. 

FAZ: UZUN VADEDE İŞGALİN BAŞARI ŞANSI YOK 

Almanya’nın önde gelen muhafazakar-liberal gazetesi Frankfurter Allgemeine Zeitung’da (FAZ) işgali yorumlayan Michael Martens ise, Efrîn başta olmak üzere Rojava’da son 6 yıldaki gelişmeler ile işgal girişiminin amaçları ve olası sonuçlarına ilişkin geniş bir analiz kaleme aldı. ‘Zeytin Dalı’ adı verilen operasyonun uzun vadede başarı perspektifinin çok kötü olduğunu yazan FAZ yazarı, “Türklerin Efrîn’de sözünü geçirebilecek yöneticileri başa getirmesi zor olabilir. Kürtler bağımsızlıklarını savunacaklardır” diye yorumladı. Kürtlerin uzun süredir Rojava’da geliştirdikleri anadilde eğitim ve özyönetim deneyimini korumakta kararlı olacaklarına dikkat çeken Michael Martens, Efrîn işgal edilse dahi bunun ancak çok uzun bir şehir savaşıyla mümkün olabileceğini belirtti. 

TÜRKİYE KORKTUĞU ‘TERÖR KORİDORUNU’ BİZZAT KENDİSİ OLUŞTURACAK! 

Türkiye’nin olası hedeflerinden birinin eski düşmanı Esad’la birlikte Kürtlere karşı ittifak olabileceği kaydedilen analizde, Rusya’nın buna onay verebileceği savunuldu. ABD’nin de Kürtlerle ittifakını sonlandırmasının Kürtler açısından kayıp olabileceği iddia edilen analizde, tüm bunlara rağmen Türkiye’nin on yıllardır içerisinde olduğu kan deryasının büyüyebileceğinin altı çizildi. Analizin sonunda, Türk hükümetinin olası bir kalıcı işgal durumunda buna karşı gelişecek direnişle, bitirme tehdidinde bulunduğu ‘terör koridorunu’ aslında bizzat kendisinin oluşturacağı uyarısı yapıldı. 

TRIBUNE DE GENEVE SİVİL KATLİAMLARI VE İNSANİ KRİZİ YAZDI 

İsviçre’de yayınlanan Tribune de Genève gazetesindeki haberde ise, Türkiye’nin işgalinin Efrîn ve çevresinde yol açabileceği insani drama değinildi. Türk ordusunun başta Bilbîle ve Raco olmak üzere birçok noktada okul ve hastaneleri dahi hedeflediğine dair bilgileri paylaşan gazetenin haberinde, henüz bombardımanların az olduğu Efrîn merkezde 300 bin kişinin olduğu belirtildi. 

Saldırılar nedeniyle Efrîn’in köylerinden 15 bin kişinin iç bölgelere kaçmak zorunda kaldığı kaydedilen haberde, tıbbi malzeme ve ilaç yetersizliğinin yol açacağı insanlık dramına dikkat çekildi. 

Haberde ayrıca hem askeri hem de tibbi alanda Efrîn’de büyük bir direnişin organize edildiği vurgulanırken, gazeteci Muhammed Bilo’nun Türk ordusunun direniş karşısında içerilere doğru ilerleyemediği yönündeki değerlendirmesine yer verildi. Haberde ayrıca Türk makamlarının iddialarının aksine Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından verilen bilanço paylaşıldı. Bu bilançoya göre, ÖSO denilen gruplardan en az 120 çete öldürüldü. 

Gazetenin haberinde, Efrîn’deki sağlık komitesi üyelerinden Angela Raşo’nun Türk ordusunun ilerleyememesine rağmen birçok yerdeki saldırılarında sadece sivillerin yaşamını yitirdiğine dair sözlerine atıfta bulunuldu. 

ABD’nin önde gelen prestijli gazetelerinden New York Times (NYT) ise, Barin Kobanê adlı savaşçının cansız bedenine ÖSO çetelerince yapılan işkencelerin görüldüğü videoların Kürt halkında yarattığı infiale yer verildi. 

NYT BARİN KOBANÊ’YE YAPILAN BARBARCA İŞKENCELERİ YAZDI 

Kobanê’den bildiren NYT muhabiri Rod Nordland’ın haberinde, bu tür videoların Suriye’deki 7 yıllık savaşta yeni olmadığı kaydedildi. Ancak haberde, “Bu seferkinde ise, söz konusu videolar resmiyette de olsa NATO üyesi bir ülke tarafından komuta edilen gruplar tarafından yapılmış görünüyor” denildi. Haberde, böylesi işkencelerin vahşetleriyle bilinen DAİŞ çetelerince bile yapılmayacağına dair yorumlar olduğu da hatırlatıldı. 

TÜRK MEDYASININ ‘İNTİHAR BOMBACISIYDI’ YALANI ÇÜRÜTÜLDÜ

NYT haberinde, Vatan başta olmak üzere Türk medyasında vahşeti gizlemeye yönelik ‘Barin Kobanê intihar bombacısıydı’ şeklindeki haberlerin video görüntüleriyle çürütüldüğü belirtildi. Haberde, Kobanê’nin ilk görüntülerde bedeninin zarar görmemiş olduğu, ancak ikinci görüntüde ise işkence ve vahşete maruz kaldığının anlaşıldığına dikkat çekildi. 

New York Times haberinde, SOHR üyesi Rami Abdul Rahman’ın “Bu DAİŞ’ten de daha barbarca, daha çirkince; Onlar bile bu şekilde cenazeleri parçalamamış, birinin göğsüne ayaklarıyla basmamışlardı” şeklindeki sözlerine yer verildi. 

Haberde son olarak Kobanê Kantonu Eşbaşkanı Bêrivan Hesen’in vahşete karşı yaptığı değerlendirme paylaşıldı. Hesen, “Kadınları yok etmek istiyorlar. Kadınların özgür olmasını istemiyorlar” derken, yapılan işkencelerin tüm dünyadaki kadınları yaraladığını söyledi. 

SPIEGEL TTB VE DİĞER SAVAŞ KARŞITLARINA BASKILARI YAZDI 

Alman Der Spiegel dergisinin online yayınındaki haberde ise, Efrîn işgaline karşı çıkan Türk Tabibler Birliği (TTB) yöneticilerinden 7’sinin serbest bırakılmasına yer verildi. Haberde, Erdoğan’ın bizzat konuşmalarında hedef gösterdiği doktorların yanı sıra yüzlerce kişinin işgal operasyonu karşıtlığı nedeniyle gözaltına alındıkları bilgisi paylaşıldı. 

Dün Amed’de çok sayıda sivil toplum örgütünün de TTB’ye destek açıklaması yaptığı belirtilen haberde ayrıca Türk ordusunun YPG karşısındaki kayıplarına değinildi. Spigel haberinde, Suriye rejiminin işgal harekatına karşı ‘önlemler alınacağı’ şeklindeki açıklamaları da hatırlatıldı. 

AMERİKA’NIN SESİ

Amerika’nın Sesi radyosunda da Türk ordusunun işgaline karşı çıkan TTB yöneticilerinin serbest bırakılmasına yer verirken, savcıların doktorların sadece savaşa karşı oldukları için tutuklanmalarını istediği bilgisi paylaşıldı. 

Haberde, Erdoğan’ın TTB’yi ‘terör seviciler’ olarak suçlamasına değinilirken, Türk devlet yöneticilerinin sık sık Efrîn’e saldırıya yönelik eleştirilerin ‘terörizme destek’ olarak görüleceği şeklinde halkı uyardıkları hatırlatıldı.