Birleşmiş Milletler (BM) 73’üncü Genel Kurulu başlarken, Genel Sekreter Antonio Guterres’in ardından birçok ülkenin liderleri konuşma yaptı.

Genel Kurul’da birçok ülkeye açtığı ticari savaşın yanı sıra Kuzey Kore ve İran’la nükleer üzerine yaşanan gerginlikler nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın konuşması bekleniyordu. Başta Çin olmak üzere dünya ülkeleriyle dış ticaretlerindeki açığa dikkat çeken Trump, 800 milyar dolarlık dış ticaret açığının sürdürülemeyeceğini savundu.

GLOBALİZM YERİNE PATRİOTİZM

Bugüne kadarki ticari ilişkilerin ABD’deki birçok sektörde milyonlarca çalışanın işsiz kalmasına yol açtığını iddia eden Trump, çelik ve alüminyum başta olmak üzere getirdiği ek gümrük vergilerinin haklı olduğunu savundu.

Ülkesinin askeri ve ekonomik olarak daha güçlü bir konumda olduğunu ve bunun da kendi politikalarının sonucu olduğunu iddia eden Trump, ABD’nin başka ülkelere politika dayatmalarında bulunmayacağını söyledi.

Trump’ın konuşmasında dikkat çeken bir diğer nokta ise, globalizme kesin olarak karşı olduğunu yinelemiş olması. Globalizm yerine ‘patriotizm’e ağırlık verilmesi gerektiğini söyleyen Trump, globalizmin getirdiği ticari ilişkilerin ülkesine zarar verdiğini vurguladı.

İRAN’A KARŞI SERT TUTUM

İran’la 2015 yılında yapılan nükleer anlaşmasından geri çekilmesi kararını savunan Donald Trump, İran yönetimine ilişkin ‘diktatör’ terimini kullandı.  Trump, İran yönetimini ‘yolsuzluğa bulaşmış diktatörlük’ olarak nitelendirdi.

İran’a yönelik yeni yaptırımların 5 Kasım’dan sonra gündeme geleceğini söyleyen Trump ile BM Genel Kurulu vesilesiyle İranlı yetkililerle görüşme yapılmayacağı anlaşılmıştı.

ERDOĞAN YİNE TEHDİT ETTİ

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise konuşmasında yine tehditler ön plandaydı. Dünya ülkelerinin Türkiye’yi mülteciler konusunda yalnız bıraktığını savunan Erdoğan, işgal ettikleri Efrin’den göçertilen yüzbinleri görmezden gelerek bölgede milyonlarca kişiye yardım sundukları yalanını yineledi.

Minbic başta olmak üzere QSD veya YPG güçlerinin kontrolünde olan tüm alanları işgal amacını gizlemeyen Erdoğan, Irak sınırına kadar ‘temizlik’ yapılacağı tehdidini yeniledi.

Dünya ülkelerinin ‘teröre destek’ verdiği iddiasını yine Kürtler üzerinden dillendiren Erdoğan, dış dünyayı tehdit etti. Erdoğan, ABD’yi kastettiği anlaşılan konuşmasında “Taktik çıkarları uğruna on binlerce tır ve binlerce kargo uçağı silahla donatanlar, gelecekte bunun acısını mutlaka çekeceklerdir” dedi. Erdoğan’ın son yıllardaki bu tür sözlerinin hemen arkasından birçok Avrupa ülkesinde DAİŞ çetelerinin saldırıları meydana gelmişti.

TÜRK MEDYASI AYAK ÜSTÜ GÖRÜŞMEDEN MEDET UMAR OLDU

Son iki aydır patlak veren ekonomik krizi sadece Rahip Brunson’un tutukluluğu üzerinden ABD ile yaşanan krizle açıklamaya çalışan Erdoğan ve hükümetinin Donald Trump’la görüşme çabaları da dikkat çekti. Konuşmalarının peşpeşe olması nedeniyle Trump ve Erdoğan sadece kuliste ayak üstü bir görüşme gerçekleştirdi.

Erdoğan’ın yardımcılarından Fahrettin Altun’un ‘sıcak ve samimi’ bir görüşme gerçekleştiği yönündeki imaj çalışması komik kaçtı. Trump ve Erdoğan’ın ayaküstü görüşmesinin oldukça kısa sürdüğü biliniyor.

AKP ve Erdoğan’ın Rahip Brunson krizi üzerinden ABD ile ilişkileri yumuşatmak için girişimlerde bulundukları ve bu amaçla Washington’da bir görüşme yapılacağı duyurulmuştu.