Fransa’da baz istasyonlarına gizemli sabotajlar

Fransa’da koronavirüse karşı online çalışmaya ağırlık verilirken, son haftalarda çok sayıda telefon ağı sabotajlar nedeniyle felç oldu. Yetkililer olayın planlı olduğunu düşünüyor.

Marianne dergisinin hesaplamalarına göre 20 dolayında ilde son iki ay içerisinde en az 28 elektrik tesisi tahrip edildi.

İnternet ve telefon hatlarına yönelik sabotaj eylemleri nedeniyle yüzbinlerce kişi bazen günlerde erişim sağlayamadı. Mevcut durumda bu eylemlere ilişkin en az 12 soruşturma açıldı.

Eylemler açık bir şekilde üstlenen yok. Eylemler arasında maddi bir bağ kurmak da mümkün gözükmüyor. Yetkililer belirsizlik içerisinde.

Kırsal alanlarda baz istasyonları kurulmasına karşı çıkan dernekler, 5G karşıtları ya da anarşist gruplar olabileceği yönünde sorular soruluyor.

Dijon bölgesinde yapılan sabotaj eylemlerine ilişkin yürütülen soruşturmada, radyo frekansta kullanılan “koaksiyel kablo” yakıldığı ortaya çıktı. Savcılık, “İyi düşünülmüş, planlanmış” bir eyleme benzediğini ve “gerçek bir yıkma iradesinin” olduğunu savundu.

ANARŞİST GRUPLAR HEDEF GÖSTERİLİYOR

Savcı Lionel Pascal, insan üzerinde teknolojinin egemenliğinin temsili olarak görülen 5G’ye ya da büyük sermayeye karşı radikal sol veya anarşist grupları hedef gösterdi. Bu tür ilk eylem Nisan 2019’da gerçekleşmiş, şüphelilerden biri elektromanyetiğe karşı aşırı duyarlı bir kişi olarak tanıtılmıştı.

Fransız istihbaratı da anarşist gruplar üzerine yoğunlaşıyor. Le Parisien gazetesinde 3 Mayıs tarihli bir haberinde bölgesel istihbarat merkezi teşkilatı SCRT’nin aşırı solu hedef alan notlarına yer vermişti. Notlarda, en radikal kesimlerin devlet hizmetleri, enerji ve telekomünikasyonu öncelikli olarak hedef alan eylemlerini yoğunlaştırdığına dikkat çekiliyordu.

Teknoloji karşıtı anarşist grupların kalesi olarak değerlendirilen Isere bölgesinde eylemlerin zirve yaptığı belirtiliyor. Geçen ay bu bölgede en az üç baz istasyonu yakıldı. Olay yerinde de herhangi bir üstlenme notu bırakılmadı. Grenoble savcısı, belki de farklı bir grubun devrede olduğuna işaret ediyor. Savcı Eric Vaillant, “komplocuların bir eylemi olma ihtimalini de dışlamadıklarını” ifade ediyor.

KAPİTALİZMİN TEKNOLOJİK EGEMENLİĞİNİN SON ÜRÜNLERİ

Liberter bir platform olan Indymedia veya diğer bazı anarşist sitelerde, devletin koronavirüs pandemisine karşı teknolojik çözümler dayatmasına tepki gösteriliyor. Yayınlanan bir yazıda “Evde kalma tedbirleri, baz istasyonlarının yağmur sonrası zehirli bir mantar ortaya çıkmasına sürülüyor” deniliyor.

Bir başka yazıda, hükümetin hastaları takip etmek için dijital takip uygulaması StopCovid’e gönderme yaparak, “Cep telefonu verilerinin kullanılması veya bir casus uygulama, koronavirüse karşı mücadelede temel çözümler olarak değerlendiriliyor” ifadeleri dikkat çekiyor.

Nice veya Paris’te uçan dronlar, dijital takip uygulamaları, yüz tanıma cihazları gibi tüm bu evde kalma teknolojileri, devlet ve kapitalizmin teknolojik egemenliğinin son ürünleri olarak ele alınıyor. Marianne dergisi, bu ifadeleri aktararak, anarşist grupları hedef gösteriyor. Ancak bu tür tepkiler yeni bir durum değil. Bir çok platformda kapitalizm ve devletlerin krizleri kullanarak yeni hakimiyet biçimleri oluşturmasına tepkiler gösteriliyor.