BFMTV’ye konuşan Fransız Bakan, hem İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani hem de ABD Başkanı Donald Trump’ın gerilimi zirveye taşımak istemedikleri yönünde açıklamalar yaptığına dikkat çekti.

Benzer şekilde Körfez yetkililerinden de açıklama geldiğini belirten Le Drian, “Ama, burada endişe verici gerilim unsurları var. Durumun ağır olduğunu söylemem gerekiyor çünkü kademeli olarak gerilimin tırmanması kazalarla sonuçlanabilir” dedi.

ABD ile İran arasındaki gerilim Mayıs 2018’de Washington yönetiminin nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesi ve ardından yaptırımlara dönmesinden bu yana sürekli tırmanıyor. Son aylarda Körfez’de yaşanan bir dizi olayla birlikte gerilimde yeni bir boyut yaşandı. Petrol gemilerine sabotajlar ve bir Amerikan insansız hava aracının düşmesi, bu gerilimi arttırdı.

İran da ABD’nin 2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan çekilmesinden bir yıl sonra 8 Mayıs’ta bazı taahhütlerini askıya alma kararı aldı. Tahran son olarak, nükleer anlaşmada belirlenen uranyum zenginleştirme sınırını aştıklarını bildirdi.

İngiliz hükümetine göre üç İran savaş gemisi bu hafta, bir İngiliz petrol tankerinin Hürmüz Boğazı’ndan geçişini engellemeye çalıştığını savundu. Bu gelişme, İngilizlerin Cebelitarık açıklarında İran’a ait bir petrol tankerine el koyması ardından yaşandı.

Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian, “İran’ın nükleer çoğalmaya karşı Viyana anlaşması çerçevesindeki taahhütlerinden bazılarını askıya alma kararı, ek bir endişedir. Amerikalıların kötü bir karar olan geri çekilme karına karşı verilmiş kötü bir reaksiyondur” dedi.

Le Diran, “İran’ın bu şekilde taahhütlerini kesmesinden kazanacağı bir şey yok. ABD’nin de İran’ın yeniden nükleer silaha erişebilmesinden kazanacağı bir şey yok. O halde, gerilimi yatıştırmak için jestler yapılması önemlidir” diye konuştu.