Mayıs 2017’de göreve gelen Emmanuel Macron ve liberal hükümetinin milyonlarca dar gelirlinin yaşamını zora sokacak sosyal politikalarına eleştiriler devam ediyor. Yoksul kesimlerin maaşlarından veya sosyal yardımlarından kesintilerle 100 bini aşkın ‘süper zengine’ yapılan vergi indirimleri Macron’un ‘zenginlerin cumhurbaşkanı’ olarak adlandırılmasına yol açmıştı.

Eleştiriler karşısında hükümetin açıkladığı son ‘yoksulluğu bitirme’ planı da beklenen etkiyi göstermedi. Dün açıklanan ve 21 başlık taşıyan program kapsamında 4 yıl boyunca 8 milyar euro harcanacak. 66 milyonu aşkın ülkede 2016 verilerine göre 8,8 milyon kişi yoksulluk içinde yaşarken, zenginlere getirilen on milyarlarca euroluk vergi indirimine karşılık milyonlarca kişiye bu miktarın ayrılması eleştiriliyor.

ASGARİ GEÇİM YARDIMI ALANLARA İŞ BULMADA DAHA AKTİF DESTEK

Macron’un yeni programı kapsamında asgari geçim yardımından (RSA) yararlanan bireylerin iş bulmasını kolaylaştırmak amacıyla ‘Kamu İstihdam Hizmeti’ adlı bir oluşum hayata geçirilecek. Bu kapsamda, geçim yardımı alan bireylerin en geç 1 aylık bir sürede iş bulma amacıyla danışmanlık hizmeti almaları hedefleniyor. Bugüne kadar geçim yardımı alanların aylarca ve hatta yıllarca iş bulma konusunda destek almadıkları bildiriliyor.

SOSYAL YARDIMLAR BİRLEŞTİRİLECEK

Macron ve hükümetinin yeni programı kapsamında bugüne kadar verilen geçim ve kira yardımları başta olmak üzere var olan tüm yardımların 2020’ye kadar birleştirilmesi öngörülüyor. Bu sayede normal şartlarda geçim yardımı alması gereken ancak başvurmayan yüz binlerce kişinin de yardımlardan yararlanması hedefleniyor.

Ayrıca düşük süreli veya düşük ücretlerle çalışan bireylere verilen ‘çalışma yardımının’ miktarının arttırılması hedefleniyor. Bugüne kadar bu yardım, çalışanların gelirini asgari ücretin yüzde 120’ye çıkaracak şekilde düzenlenmişti.

‘Evrensel gelir’ olarak adlandırılan yeni sistemde de, bireylerin belirli bir gelir düzeyinin altına düşmeleri halinde sosyal yardım almaları öngörülürken, yardım alan tüm bireylerin iş arama zorunluluğu sıkı kontrole alınacak.

OKULLARDA YOKSUL ÇOCUKLARIN KANTİN GİDERLERİ AZALTILACAK

Hükümetin açıkladığı program kapsamında yoksul semt ve belediyelerde yaşayan ailelerin çocuklarının günlük 1 euro karşılığında okul kantinlerinden faydalanacağı duyuruldu. Halen 66 milyon nüfuslu Fransa’da 9 milyon civarında kişi yoksulluk içinde yaşarken, milyonlarca ailenin kantin giderlerini ödeyemediği ortaya konmuştu. Yoksul ailelerin en az yarısı çocuklarına çeşitli besin sunamadığını da beyan ediyor.

Ayrıca ekonomik olarak geride kalmış semt ve komünlerde daha fazla kreş açılması gündemde. Yine sayıları 600 bin civarındaki kreş ve anaokolu çalışanlarının konuşma tarzı, empati ve çocuklara özgüven aşılanması gibi alanlarda ek eğitimlerden geçirilmesi planlanıyor.

GENÇLERE VERİLEN DESTEK ARTTIRILACAK

Hükümetin yeni programı kapsamında uzun süre işsiz kalan bireylerin işe alınması karşılığında yapılacak yardımlar da arttırılacak. Halen yıllık 100 bin olan bu tarz iş sözleşmelerinin (IAE) sayısının 240 bine çıkarılması hedefler arasında iken, bu amaçla 500 milyon euro bütçe ayrılacak.

Macron hükümetinin progamındaki ‘önemli’ başlıklardan biri ise, genç işsizliğine yönelik. Gençlerin mesleki veya teorik eğitim görme zorunluluk yaşı 16’dan 18’e çıkarılacakken, 16-25 yaş arası gençlerin sosyal veya ekonomik adaptasyonları sürecinde verilen bir yıllık yardımların kapsamı genişletilecek. Bu yardımların halen yıllık 100 bin gence verildiği bildirilirken, 2022’ye kadar 500 bine ulaşılması da hedefleniyor.

‘100 BİN ZENGİNE 25, MİLYONLARCA YOKSULA 8 MİLYAR EURO!’

Emmanuel Macron’un dar gelirlilerin sigorta primleri ve bazı sosyal yardımlarına getirdiği kısıtlamalara karşın farklı alanlardaki vaatlerle gündeme getirdiği ‘yoksulluğu bitirme planına’ temkinli yaklaşılıyor.

Solun önde gelen partisi Boyun Eğmeyen Fransa (FI) milletvekili François Ruffin, her yıl zenginlik vergisinin kaldırılmasıyla 4-5 milyar euro vergi kolaylığı sağlayan hükümetin milyonlarca kişiye 4 yıl boyunca 8 milyar euro ayırdığına dikkat çekti.

Sağ muhalefet partisi Cumhuriyetçiler (LR) Milletvekili Florence Saillet de, Macron’un sadece vaatler sunduğunu ve pratikteki adımların önemli olduğunu söyledi.

Sosyalist Parti’den (PS) yapılan açıklamada da, 100 binin üzerindeki milyonere 25 milyar euro hediye edildiğini söylerken, milyonlarca kişi için 8 milyar ayrıldığını vurguladı.

Geçtiğimiz aylarda Ulusal Cephe (FN) olan adı Ulusal Birleşme (RN) olarak değiştirilen Marine Le Pen liderliğindeki aşırı sağcı partiden de plana tepki geldi. Parti adına konuşan bir milletvekili “dağ fare doğurdu” diyerek, milyonlarca yoksulun sorunlarına yetersiz çözümler sunulduğunun altını çizdi.

ÖNDE GELEN YARDIM KURULUŞLARI TEMKİNLİ

Öte yandan Abbe Pierre Vakfı, SDF Alsace Kollektifi ile Katolik yardım kuruluşu Secours Catholique’den yapılan açıklamalarda, planın yetersiz noktaları eleştirildi.

Kimi kuruluşlar göçmen ailelerinde daha yüksek olan yoksulluk oranlarına rağmen konunun öncelikli olarak ele alınmaması eleştirildi.

Abbé Pierre Vakfı yöneticisi Christophe Robert ise, asgari geçim yardımı RSA’nın yaygınlaştırılmasının önemli olduğunu ancak halen sadece bu yardımla geçinen milyonların olduğunu hatırlattı. Vakıf yöneticisi, yoksulların yaşam standartlarını yükseltmeye yönelik sosyal ve çalışma politikalarının geliştirilmesini istedi.