HPG: DAİŞ’e karşı halkımızı fedaice savunmaya hazırız!

HPG BİM Sözcüsü Serdar Yektaş, "DAİŞ’in Kerkük çevresinde hareketlenmesi bir planın sonucudur ve bu durum Türk devletinden bağımsız değildir" diyerek, "Güney'deki halkımızı korumaya hazırız" mesajını verdi.

DAİŞ çetelerinin yeniden hareketlendiğine dikkat çeken HPG BİM Sözcüsü Serdar Yektaş, Güney Kürdistan'daki halkı korumaya hazır olduklarını söyledi. 

HPG BİM Sözcüsü Serdar Yektaş, ANF'nin sorularını yanıtladı...

Başûrê Kurdistan’a dönük 23 Nisan’dan bu yana TC devletinin süren bir işgal saldırısı vardı. Ancak gerilla direnişi sayesinde Türk devleti ilerleyemedi ve hatta bazı yerlerden geri çekilmek zorunda kaldı. Şimdi de Başûrê Kurdistan’ın Kerkük bölgesinde DAİŞ saldırıları baş gösterdi. Can kayıpları var ve artarak devam ediyor. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz?
Evet, Kerkük civarında bir DAİŞ hareketlenmesinin ve faaliyetlerinin olduğu doğrudur. Bu faaliyetler şimdi somut saldırı biçimine dönüştü. Başûrê Kurdistanlı sivil insanlarımız ve pêşmergeler şehit oldu. Bu vesileyle şehit olan pêşmergelerin ailelerine ve Başûrê Kurdistan halkımızın tümüne başsağlığı diliyoruz. Kürt halkının özgürlük savaşçıları tarafından yenilgiye uğratılan DAİŞ’in şimdi yeniden halkımıza saldırması ciddi endişelere yol açıyor.

 'DAİŞ'İN HAREKETLENMESİ TC'DEN BAĞIMSIZ DEĞİL'

Suriye ile Irak’ta denetimi altındaki toprakları kaybeden ve yenilgiye uğrayan DAİŞ, şimdi neden Kerkük civarında birdenbire hareketlendi?

Biz, bunun öyle birdenbire gelişen bir durum olduğunu düşünmüyoruz. DAİŞ’in Kerkük çevresinde hareketlenmesi bir planın sonucudur ve bu durum Türk devletinden bağımsız değildir. Özellikle TC eliyle burada örgütlendirilen çevrelerin son süreçteki beyanlarına ve artan faaliyetlerine bakıldığında durum daha iyi anlaşılmaktadır.

 
DAİŞ 2014 yılında bu bölgeye saldırdığında HPG olarak pêşmerge ile birlikte o bölgede savaşmış, bölge halkını korumuş ve DAİŞ’i temizlemiştiniz. Peki şimdi DAİŞ’in bu saldırıları daha da artar ve tehlike büyürse yine aynı şeyi yapar mısınız?

Elbette. Halkımıza yönelik saldırı nereden gelirse gelsin halkımızı fedaice savunmayı kendimize görev biliriz. Belirttiğiniz bölge için ise, eğer bize ihtiyaç duyulur ve istenirse, biz HPG olarak Kerkük’teki halkımızı korumaya hazırız. Sizin de değindiğiniz 2014 sürecinde üzerimize düşeni nasıl yaptıysak, şimdi de yapmamızın önünde bir engel yoktur.

 
Bu saldırılarda halktan ve pêşmergelerden şehitlerin olmasında KDP güçlerinin zaafiyeti de bir etken olarak tartışılıyor. Kamuoyuna yansıdığı gibi KDP yönünü daha çok gerilla alanlarına çevirmiştir. Uluslararası güçlerin DAİŞ’e karşı mücadele için verdiği zırhlı araçlar ve silahlarla gerilla alanlarını kuşatma amaçlı yüzlerce tepenin tutulduğu belirtiliyor...
Kamuoyuna yansıyan bilgiler ve sizin de belirttiğiniz hususlar maalesef doğrudur. Bu kadar askeri gücün ve imkanın gerillaya karşı değil, Kürt halkının gerçek düşmanlarına karşı konuşlandırılması gerekirdi. Çünkü ne Başûrê Kurdistan halkına ne de Kurdistan halkının özgürlük davasına hizmet etmemektedir.
Bir de şu bilinmelidir; DAİŞ’e öyle gösteri yapar gibi giden kalabalık güçlerle ve zırhlı araçlarla darbe vurulamaz. Ancak küçük birimlerle vurulabilir. Zaten HPG olarak yeni dönem gerillasının tarz ve taktiğini geliştirirken göz önünde bulundurduğumuz en önemli hususlardan biri de; bu tarzdaki saldırılara karşı kesin sonuç almaktı. HPG, bu konuda oldukça deneyimli ve yetkindir.

 'BOMBA OLAYI İLE İLGİMİZ YOK'

TC Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Sêrt’e geldiğinde bir polis arabasına bomba yapıştırıldığı ve Erdoğan’a yönelik bir saldırının engellendiği şeklinde haber yapıldı. Türk medyası bundan gerillayı sorumlu tuttu ve Türkiye gündemine taşımaya çalıştılar. Bunlar doğru mu?
AKP güdümlü basının çok abartarak işlediği bomba olayı ile bizim herhangi bir ilgimiz yoktur. Bunun, AKP tarafından tertiplenen bir senaryo olması ihtimali yüksektir. Artık gündemden ve takatten düşmüş faşist bir rejim ve bunun şefi var. Belki de AKP’yi farklı şekilde gündeme taşımak ve mağdur göstermek için kendileri yapmıştır. Kendileri ele geçirilen bombanın 1,5 kilo olduğunu söylüyorlar. Bu miktardaki bir patlayıcının cumhurbaşkanına tahsis edilmiş zırhlı bir araca hiç etki etmeyeceğini herkes bilir. Bu yüzden belirtilenler doğru değildir, propaganda amaçlı olduğunu düşünüyoruz.