Kanser vakalarının önemli bir kısmı önlenebilir

Dünyadaki her 6 ölümün birinden sorumlu olan kanser türleri büyük oranda yoksul ülkeleri vururken, erken teşhis ve önleyici kampanyaların önemi giderek artıyor.

Her yıl 10 milyon kişinin yaşamını yitirmesine yol açan kanser türlerinden ölümler, son yıllarda artmaya devam ediyor. 2012’de 8,2 milyon kişinin hayatını kaybettiği kanserden ölümlerin sayısı 2018’de 9,6 milyona kadar çıkmıştı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından Kanserle Mücadele Günü vesilesiyle yayınlanan rapora göre, özellikle yoksul ülkelerdeki kanser vakalarında ciddi bir artış yaşanacak.

TEK NEDEN DEMOGRAFİK ARTIŞ DEĞİL

Farklı kanser türlerinden ölümlerin artışında dünyadaki nüfus artışının yanı sıra nüfustaki yaşlanmanın kısmen de olsa rol oynadığı biliniyor. Ancak bu artışta en önemli neden olarak yaşam ve beslenme tarzı ile ilerleyen teknolojiye bağlı olarak giderek daha fazla kanserojen maddelere maruz kalınması da önemli bir etken.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarına göre, giderek daha az hareketli yaşam tarzı ile bunun yol açtığı obezite önemli bir tehdit. Fiziki aktivitelerin başta çocuklardan tutalım diğer yaş gruplarına kadar azalma göstermesi vücudun kanser hücreleri geliştirmesi veya bunlara karşı savunma geliştirmesini zorlaştırıyor.

YOKSUL ÜLKELERDE VAKALAR KATLANABİLİR

2018 yılında WHO uzmanlarının hazırladığı son raporda, yarısı Asya’da olmak üzere tüm dünyada 18 milyonu aşkın kişinin herhangi bir kanser türüne yakalanması söz konusuydu. Dünya nüfusunun yarısından fazlasını barındırmasına rağmen nüfusa oranla kansere yakalanan sayısının daha az olduğu yoksul ülkelerde ölümler daha fazla.

Dünya nüfusunun 6’da birinden fazlasının yaşadığı Afrika’daki kanser vakaları genel toplamın yüzde 7’sine denk geliyor. Ancak kansere yakalananlar arasında ölüm oranları diğer kıtalara göre daha yüksek.

Kanserden ölümlerin yüzde 70’i yoksul veya orta gelir düzeyindeki ülkelerde meydana geliyor. Toplam ölümlere göre karşılaştırıldığında ise, kanser türlerinden ölümler gelişmiş ülkelerde çok daha yüksek olabiliyor. Avrupa ülkelerinde bu her beş veya dört ölümden birinin kanser türlerinden olduğu anlamına geliyor.

WHO tarafından yayınlanan rapora göre, kanseri önlemeye dönük kaynakların yetersizliği nedeniyle yoksul veya orta gelir düzeyindeki ülkelerde vakalarda ciddi bir artış yaşanacak. WHO raporunda, 2040’a kadar yüzde 81’lik bir artış yaşanacağı tahmin ediliyor. oysa aynı dönemde tüm dünya genelindeki artış yüzde 60 düzeyinde olacak.

YENİ VAKALARIN SAYISI 37 MİLYONA KADAR ÇIKACAK

2018 yılında 18,1 milyon yeni kanser vakasının tespit edildiği belirtilen rapora göre, artacak nüfusla birlikte kanser vakalarının sayısı da artış gösterecek. Raporda 2040 yılına gelindiğinde yeni kanser vakalarının yıllık 29 ila 37 milyon arasında olacağı savunuluyor.

ÖLÜMLERİN ÜÇTE BİRİ ÜÇ TÜRDEN

10 milyon civarındaki kanser ölümlerinde üç farklı kanser türünün payı göze çarpıyor. Akciğer, göğüs ve kolon kanserleri tek başına tüm kanser ölümlerinin üçte birine neden oluyor.

Dünya genelinde erkekler arasında en ölümcül olan kanser türlerinin başında akciğer kanseri geliyor. WHO’nun 2015 verilerine göre, akciğer kanserinden sonra karaciğer, mide, kolorektal ve prostat kanserleri erkekler arasındaki en ölümcül beş türü oluşturuyordu.

KADINLARDA İLK SIRADA HALEN GÖĞÜS KANSERİ GELİYOR

Kadınlarda ise en fazla ölümden sorumlu olan kanser türlerinin başında göğüs veya meme kanseri geliyor. Bu türün ardından sırasıyla akciğer ve kolorektal kanserleri ile rahim ve mide kanserleri en ölümcül türler olarak yer alıyor.

KANSER VAKALARININ YARIYA KADAR ÖNLENMESİ MÜMKÜN

Dünyada kanserle mücadelede özellikle gelişmiş ülkelerde erken teşhisin yanı sıra hastalıklara yol açan nedenleri önlemeye yönelik kampanyalar sayesinde ciddi ilerleme sağlanıyor. Örneğin Fransa’da 1990 ila 2015 arasında erken teşhise yönelik kampanyalar sayesinde göğüs kanseri vakalarında yarıya yakın bir düşüş yaşandı.

Yoksul ülkelerde özellikle onkogen enfeksiyonlara karşı aşılarının yaygınlaştırılması halinde her yıl 1 milyon kadar kanser vakasının önlenebileceği tahmin ediliyor. WHO uzmanları, rahim kanserine yol açan siğil virüslerinden Human papilomavirus enfeksiyonu (HPV) ile karaciğer kanserine neden olan Hepatit B’ye karşı aşıların yaygınlaştırılmasının önemli olduğuna dikkat çekiyor.

YOKSUL ÜLKELERDE TEDAVİ OLANAKLARI YOK

Önleyici kampanyalar ve erken teşhisin yanı sıra kanserle mücadelede bir diğer önemli nokta ise, tedavi imkanlarının tüm toplumu kapsayacak şekilde erişilebilir olması.

2015 yılında yüksek milli gelire sahip gelişmiş ülkelerin 10’da 9’u kanser türlerinin tedavisi için gerekli olan tıbbi imkanları topluma sunabildiğini beyan ediyordu. Oysa yoksul ülkelerin sadece üçte birinde bu imkanlar geniş kitlelere sunulabiliyordu.

KANSER VAKALARININ ÖNEMLİ BİR KISMI ÖNLEBİLİR

Uzmanlar, sigaranın başta akciğer kanseri olmak üzere kanserlerden ölümlerin beşte birinden fazlasının nedeni olduğuna dikkat çekiyor. Sigara ayrıca yemek borusu, ağız, ses telleri, boğaz, böbrek, mesane, pankreas, mide ve rahim kanserlerinin de en başlıca nedenleri arasında geliyor. Sadece akciğer kanserlerinin yüzde 70’inde sigara kullanımı birinci neden.

Kanser vakalarında en önemli diğer etkenler arasında giderek daha hareketsiz yaşam tarzına sahip olunması; aşırı kırmızı et başta olmak üzere birçok gıdanın fazla tüketilmesi ve sağlıksız gıdalar yer alıyor. Dengesiz beslenme ve hareketsizliğin etkisiyle oluşan fazla kilolar veya obezitenin kansere yol açma riski yüksek.

Bu yüzden hem düzenli fiziki aktivite hem de dengeli beslenme oldukça önemli.

Aşırı alkol tüketimi de ağız, yemek borusu, gırtlak, boğaz, karaciğer, kolon ve göğüs kanserlerine neden oluyor. Ayrıca önlenebilir enfeksiyonlar ile şehirleşmenin de etkisiyle artan hava kirliliği kansere yakalanma riskini arttırıyor.

Tüm bunların yanı sıra birçok sektörde kanserojen onlarca kimyevi madde kullanıldığı bilinirken, bunlara maruz kalınmasının kanser riskini arttırdığı bir diğer gerçek. Bunların yanı sıra UV ışınları veya gelişen teknolojiyle birlikte kansere yol açan ışın ve dalgalar daha fazla kişinin kansere yakalanmasına neden olabiliyor.