Geneva Internatinal Centre for Humanitarian Demining (GICHD) yaptığı yazılı basın açıklamasıyla, dünyada büyüyen mayın sorununa karşı; anti-personel (kara) mayınların kullanılması, stoklanması, üretilmesi ve transferinin yasaklanması ve imhasına dair yapılan Ottowa Antlaşması’na rağmen bugün hala 60’tan fazla ülkede mayınların can almaya devam etmesini eleştirdi.

Ottowa Antlaşması’nın imzalanmasının üzerinden 20 geçmesine rağmen, mayın sorunun hala çözülmediğinin ifade edildiği açıklamada, “Bugün, anti-personel mayınlar önceki yıllara kıyasla daha fazla insanı öldürüyor veya sakat bırakıyor” denildi.

Mayın kazasından ölüm sayısının Suriye, Irak ve Yemen’de yaşanan çatışmalarla birlikte daha arttığının belirtildiği açıklamada devamla şunlar ifade edildi: “Aktüel olarak bugün günde 20 insan mayın kazasına maruz kalıyor. Kazaya maruz kalan ve hayatını kaybedenlerin yüzde 40’ı çocuklardan olmak üzere toplam yüzde 80’ni sivillerden oluşuyor. Dünyada 60’tan fazla ülke anti-personel mayınlarla kirletiliyor.

‘DAİŞ YENİLGİYE UĞRADIĞI ALANLARI MAYINLIYOR’

Aktüel olarak Ortadoğu’nun birçok bölgesinin mayınlı alanlarla dolu olduğunun belirtildiği açıklamada, DAİŞ’in yenilgiye uğradığı alanlarda kasıtlı olarak mayınlı alanlar bıraktığını dile getirildi. Açıklamada devamla, “Örneğin son olarak ekim ayında özgürleştirilen Raqa’nın büyük bir kesimi mayınlı alanlarla dolu. Bu mayınlı alanlar, serbest hareket etmeyi engellediği gibi sivillerin kentte geri dönmesinin de önünde büyük bir engel teşkil ediyor. Ve aynı zamanda insani yardımların ulaşmasında da etkili oluyor. Tüm bu etkenler, bir anlamda mülteci akınını tetiklenmesinde de rol oynuyor” denildi.

Son olarak Ottowa Antlaşması gereği anti-personel mayınlara karşı mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, konuya ilişkin 27 Kasım- 3 Aralık Cenevre Plainpalais ve 4-11 Aralık tarihleri arasında la Place de Nations’da yapılacak sergiye katılım çağrısı yapıldı.

Ottawa Antlaşması nedir?

Dünyada büyüyen mayın sorununa karşı; anti-personel mayınların kullanılması, stoklanması, üretilmesi ve transferinin yasaklanmasına ve imhasına dönük yapılan uluslararası bir antlaşmadır.  

18 Eylül 1997’de Oslo’da kabul edilen antlaşma, 3-4 Aralık 1997’de Ottawa’da imzaya açıldıktan sonra 5 Aralık 1997’de BM Genel Sekreterliği tarafından yürürlüğe konuldu.