Katalonya’da en önemli karar günü

Katalonya’da 1 Ekim’de düzenlenen bağımsızlık referandumu sonrasında İspanya merkezi hükümetiyle yaşanan gerginlikte artık son noktaya geliniyor.

İspanyol merkezi hükümetinin tüm yasaklamaları, sandıklar ile oy pusulalarını gasp etmesi ve  on binlerce güvenlik görevlisiyle sandıklara erişimi engelleme çabalarına rağmen bağımsızlık referandumuna yüzde 43’lük bir katılım sağlanmıştı. 5,3 milyon seçmenden en az 1 milyonunun sandık günü engellendiği referandumun düzenlenmesine dair Katalan halkının desteği yüzde 70’lerdeydi.

İSPANYA BÖLGESEL HÜKÜMET VE PARLAMENTO’YU FESİHLE TEHDİT EDİYOR

Ancak İspanya hükümetinin tanımadığı ve Anayasa’nın 155’inci maddesini devreye koyduğu referandumda esas karar günü. İspanyol Senatosu’nun bugün komisyonda görüşmesi ve yarın onaylaması halinde yürürlüğe girecek 155’inci maddeyle birlikte Katalonya Bölge Başkanı Carles Puigdemont’un ve hükümetinin görevden alınması ve bölgesel parlamentonun feshi de gündeme gelebilecek. Ayrıca birçok önemli bakanlık ve kurumun yetkileri doğrudan merkezi hükümete devredilecek.

PUIGDEMONT BUGÜN KARAR VERECEK

İspanya’nın tüm bu baskılarına karşı diyalog kapısını açık bırakan Carles Puigdemont, referandum sonuçlarının uygulanmasını 2 aylığına ertelemişti.

Bugün saat 16.00’da Katalan Parlamentosu’nda konuşacak olan Puigdemont’un bağımsızlık ilanı ya da referandumun uygulanmasını erteleme gibi opsiyonları bulunuyor.

İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ise, 155’inci maddenin uygulanmaması için Puigdemont’un bağımsızlıktan vazgeçildiğinin deklare edilmesini dayatıyor. Rajoy, Katalonya’da büyük tepki çekme ihtimali olan bu seçeneğin ‘tek çıkış yolu’ olduğunu savunuyor.

Bağımsızlık yanlısı Junts pel Si adlı partiler ittifakı ile Katalan hükümetinde yer alan CUP’nin bileşenleri arasında farklı görüşler bulunuyor. Bir kesim, bağımsızlık kararının ne olursa olsun uygulanmasını isterken, diğer bir kesim ise Katalan kurumlarının İspanya tarafından gaspını önlemeyi hedefliyor.

SEÇİMLERİN YENİLENMESİ KONUSUNDA FARKLI TUTUMLAR VAR

Bağımsızlık yanlısı sol oluşum olan CUP’un bileşenleri Katalan Parlamentosu’nun feshi ve yeni seçimlerin organizesi fikrine ise sert bir biçimde karşı çıkıyor. Katalan hükümeti içerisinde özellikle ‘Şirketler Bakanlığı’ görevini sürdüren Santi Vila’nın yeni seçimleri savunduğu bilinirken, bunda yaklaşık 1500 şirketin merkezini Katalonya’dan İspanya’daki diğer bölgelere taşımasının etkili olduğu savunuluyor.

Bağımsızlık yanlısı merkez-sol ERC ise, Katalan halkının kendilerine 2015 yılında görev verdiğini ve yeni bir seçime ihtiyaç olmadığını savunuyor. ERC üyesi Marta Rovira, kendilerine verilen son demokratik görevin ise 1 Ekim’de yüzde 90’ı aşkın oyla verilen bağımsızlığa gidilmesi görevi olduğunu vurgulamıştı.

Bağımsızlık kararının uygulanması halinde İspanyol baskı egemenliğine karşı bir tür paralel iktidar ihtimali var. Bağımsızlık yanlılarının pratikte İspanyol egemenliğine nasıl karşı koyacaklarına ilişkin detaylar verilmezken, bu ikili sistemin Katalonya’da çatışmalı bir süreci başlatacağı da ihtimaller dahilinde.