Katalonya'da parlamento, gerçekleştirdiği oylamada 1934’teki ilandan 83 yıl sonra bağımsızlığı ilan ederken, dünyada büyük yankı bulan bu gelişme yüz binlerce Katalan tarafından coşkuyla karşılanıyor. İspanya hükümeti ise, Anayasa’nın 155’inci maddesinin verdiği yetkilere dayanarak Katalonya’yı ve kurumlarını işgale hazırlanıyor.

1 Ekim’de düzenlenen ve oy kullanma imkanı olan halkın yüzde 90’ından fazlasının bağımsızlık yönünde oy kullandığı referandumun sonuçlarının hayata geçirilmesine karar verildi.

Katalan Parlamentosu, önce Madrid yönetiminden ayrılmak için anayasal süreci başlatmayı onaylarken, bağımsızlık oylamasında da, ilanın yapılmasına ilişkin süreci onayladı. Böylelikle, yüz yıllardır İspanyol egemenliğinde olan Katalonya’nın bağımsızlık ilanı gerçekleşti.

Gizli oylamanın yapıldığı 132 sandalyeli mecliste, bağımsızlık lehinde 70 oy kullanılırken, 10 oy aleyhte çıktı. Oylamada iki oy ise boş çıktı.

YÜZ BİNLER BAĞIMSIZLIĞI SELAMLADI

İlanın ardından yüz binlerce Katalan, sokaklara çıkarak bağımsızlığı selamladı. İspanyol egemenliğine karşı sloganların atıldığı eylemlerde Katalan renkleri olan sarı-kırmızı tişörtler giyilirken, Katalan bayrakları açıldı.

Başkent Barselona başta olmak üzere ülke genelinde sokağa çıkanların sayısı yüz binlerle ifade ediliyor.

RAJOY ‘HUKUK DEVLETİ’ DİYEREK TEHDİT ETTİ

Katalanların bağımsızlık ilanı ardından tepki veren İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ise, "Bütün İspanyollardan sakinliklerini korumalarını bekliyorum. Hukuk devleti Katalonya'da yasallığı devreye sokacak" dedi. Rajoy, bu sözleriyle gündemde olan anayasanın 155’inci maddesinin uygulanacağını ima ederek, tehditlerini sürdürmüş oldu.

SENATO 155’İNCİ MADDEYİ ONAYLADI

İspanya anayasasının 155’inci maddesi, ülkenin ve kurumlarının bütünlüğüne zarar vereceği iddiasıyla özerk yönetimlere ve bakanlıklarına el koyma yetkisini veriyor. Bu yetki Senato tarafından onaylandı. 

İSPANYA BAKANLAR KURULU OLAĞANÜSTÜ TOPLANIYOR

Bu açıklamanın ardından İspanya Bakanlar Kurulu’nun acilen toplanacağı da duyuruldu. Kurulun saat 18.00’de toplanarak, Katalonya’ya karşı alınacak alınacak önlemleri görüşmesi planlanıyor.

Bunlar arasında Katalonya Bölge Başkanı Carles Puigdemont ile bakanlarının görevden alınması, Katalan Parlamentosu’nun feshi ve birçok kuruma el konulması ile yeni bölgesel seçimlerin yapılması bulunuyor.

AB YİNE İSPANYA’DAN YANA TAVIR TAKINDI

Katalonya’nın bağımsızlık ilanı ardından ilk tepkilerden biri Avrupa Birliği (AB) Konseyi’nden geldi. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, “İspanya, bizim tek muhattabımız olarak kalacaktır” diyerek, bağımsızlık ilanını tanımadıklarını duyurdu.

Tusk, buna karşın İspanya hükümetinden şiddet uygulamamasını isterken, “Umarım İspanyol hükümeti, güç kullanımının argümanları yerine argümanlarının gücünü kullanır” diye konuştu.

PUIGEMONT’TAN TUSK’A: KATALANLAR ARGÜMANIN GÜCÜNÜ SAVUNUYOR

Donald Tusk’ın açıklamasına karşılık veren Katalonya Başkanı Carles Puigdemont ise, Katalanların haklılığına vurgu yaptı. Puigdemont, Twitter’deki mesajında, “Bildiğiniz gibi Katalanlar hep argümanların gücünü savunuyor” diye cevap verdi.

BANKALAR BORSADA AZ ORANDA DA DÜŞÜŞE GEÇTİ

Katalonya’nın bağımsızlık ilanına karşı kullanılan en önemli silah olan ekonomide ise ciddi gelişmeler yaşanıyor.

İlanın ardından Katalan bankaları Madrid Borsası’nda değer kaybederken, bu kaybın saat 16.00 itibariyle yüzde 5 ile 6 aralığında kalması dikkat çekti.

1934’TE KANLI BİR BİÇİMDE BASTIRILMIŞTI

1934 yılında yapılan son bağımsızlık ilanından sonra Katalonya’daki bu ilan, birçok dengeleri alt üst edecek. 6 Ekim 1934’de yapılan bağımsızlık ilanı, dönemin özerk Bölge Başkanı Lluis Companys tarafından yapılmış ancak İspanya yönetimi orduyla birlikte sıkı yönetim ilan ederek katliama girişmişti.

1934’teki bağımsızlık ilanı ardından yaşanan olaylarda 46 ile 80 arasında kişi katledilmiş ve İspanya bu hakkı zorla Katalan halkından geri almıştı.