ABD’nin Mayıs 2018’de nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekilerek yaptırımlara geri dönmesinden bu yana İran ile yüksek bir gerilim yaşanıyor. Taraflar, hem savaş hem diyalog içeren mesajlar veriyor. Karşılıklı tehditlerin ardı arkası kesilmiyor.

HAMANEY. ABD İLE HİÇBİR GÖRÜŞME OLMAYACAK

Ali Hamaney, kendi resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamasında, “Hangi düzeyde olursa olsun ABD ile hiçbir görüşme olmayacak” diyerek, bunun İran İslam Cumhuriyeti’nin tüm sorumlularının ortak görüşü olduğunu belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile Eylül sonunda New York’ta yapılacak BM Genel Kurul toplantısı sırasında görüşebileceği mesajını vermişti.

Hamaney’in açıklaması, hafta sonu Suudi Arabistan’ın iki stratejik petrol tesisine yönelik dron saldırısı sonrasına denk geldi. Yemenli Husilerin üstlendiği saldırı ardından Suudi petrol üretimi yarıya düşmüş, küresel pazarı etkilemişti. Bu saldırı aynı zamanda, şimdiye kadar güvenli olarak görülen Suudi petrolünün risk payını da arttırdı.

ABD YANIT VERMEYE HAZIR!

ABD, saldırıdan İran’ı sorumlu tutarken, İran yönetimi “asılsız” demişti. Pazartesi günü yeni bir açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump, saldırıda İran’ın olası sorumluluğu konusunda “Öyle görünüyor” dedi. Bu açıklamadan önce Twitter üzerinde bir paylaşımda bulunan Trump, ABD’nin ateş açmaya hazır olduğunu söyledi. Trump, “ABD’nin korkunç askeri kapasiteleri var ve gerekirse savaş için hazırdır. Bundan kesinlikle kaçınmak istiyoruz” dedi.

Trump bir başka açıklamasında, “Şunu söyleyebilirim ki, çok büyük bir saldırıydı ve ülkemiz çok kolaylıkla daha büyük bir saldırı ile cevap verebilir” diye belirtti.

Bir soğuk bir sıcak mesajlar veren Trump, Oval Büro’da Pazartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada “Yeni çatışmalara dahil olma arayışında değilim ama bazen gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin olası askeri müdahale konusundaki sorusu üzerine Trump, “Kimseyle savaş istemiyorum, ama dünyanın en güçlü ordusuna sahibiz. Kimseyle savaş istemiyorum ama en iyi savaş uçaklarına, en iyi füzelere sahibiz, ama savaştan kaçınmak istiyoruz” dedi.

Trump bundan üç ay önce, Körfez’de bir Amerikan dronunun düşürülmesi ardından İran’a yönelik bir operasyondan 10 dakika önce vazgeçtiğini savunmuştu.

ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Pentagon’un “benzeri örülmemiş bu saldırıya cevap vermek ve İran’ın sabote ettiği uluslararası düzeni korumak için” ABD’nin ortakları ile çalıştığını söyledi.

RUHANİ: YEMENLİLER EYLEMİ MEŞRU SAVUNMA

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de Türkiye’deki üçlü zirve ardından yaptığı açıklamada Suudi Arabistan’daki saldırı konusunda Yemenlilerin “meşru savunma eylemi” olduğunu söyledi. Yemen’in günlük olarak bombardımanların hedefi olduğunu ifade eden Ruhani, “Yemen halkı yanıt vermek zorunda kaldı. Kendilerini savunmaktan başka bir şey yapmıyor” dedi.

Suudi Arabistan, Pazartesi günü yaptığı açıklamada soruşturmadan çıkan ilk bilgilere göre saldırıda kullanılan silahların İran menşeli olduğunu belirtti.

KÖRFEZ’DE GERİLİM TIRMANIYOR

Körfez’deki gerilim özellikle Mayıs ayından bu yana tırmanıyor. 16 Eylül Pazartesi günü İran Devrim Muhafızları, Körfez’de Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait bir petrol tankerine, kaçak akaryakıt taşıdığı gerekçesiyle el koydu.

İran Devrim Muhafızları 7 Eylül günü de yabancı bir gemide Filipinler vatandaşı 12 kişiyi gözaltına almıştı.

Bölgedeki gerilim özellikle Mayıs ayından bu yana net bir şekilde yoğunlaştı. Bazı gemilere yönelik saldırılar gerçekleşirken, 14 ve 19 Temmuz’da Devrim Muhafızları iki gemiye el koymuştu.

31 Temmuz’da bir petrol gemisine daha 7 mürettebat üyesi ile birlikte Tahran tarafından el konulmuştu. Gemi 700 bin litre kaçak akaryakıt taşımakla suçlanmıştı.