DSÖ acil durumlar yönetim programı müdürü Peter Salama, “Çok endişeliyiz ve, en kötü senaryolar dahil, tüm senaryolara kendimizi hazırlıyoruz” dedi.

Peter Salama, ülkenin batısında 4 Nisan ile 9 Mayıs arasında 2’si doğrulanmış, 18’i muhtemel ve 12’si şüpheli olmak üzere 32 ebola vakası tespit etiklerini, bunlardan 18’inin hayatını kaybettiğini açıkladı. Hastalardan üçünün sağlıkçı olduğunu belirten DSÖ, bu durumun salgının daha fazla yayılmasında rol oynayabileceğinden endişe duyuyor.

DSÖ, Birleşmiş Milletler’in bu hafta sonundan itibaren, alt yapısı olmayan bu yoksul ülkeye gerekli materyallerin helikopterlerle taşınması için bir hava koridoru oluşturmasını umut ettiklerini belirtti. Ayrıca DSÖ, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden ebolaya karşı test aşılarının dağıtımı için onay beklediklerini de bildirdi. Mevcut durumda, ebolanın uzak bir bölgede, coğrafik olarak sınırlı göründüğünü belirten sağlık örgütü, hastalığın türü, epidemolojik ve demografik bilgi yetersizliğinden dolayı ulusal düzeydeki yayılma riskinin yüksek olduğunu kaydetti.

Bölgesel düzeyde, dokuz komşu ülke alarm durumuna geçerken, Kongo ırmağı ile yakınlıklarından dolayı Orta Afrika Cumhuriyeti ve Kongo Cumhuriyeti’nde risk düzeyi yüksek olarak değerlendirildi.