Macaristan’da onbinler Orban’a karşı yürüdü

Macirastan’da geçtiğimiz hafta yeniden seçilen muhafazakar lider Viktor Orban’a karşı başkent Budapeşte’de onbinlerce kişinin katıldığı dev bir gösteri düzenlendi.

Geçtiğimiz hafta Pazar günü 10 milyonluk nüfusa sahip Macaristan'da yapılan seçimde Viktor Orban’ın liderliğindeki Fidesz (Macar Yurttaş Birliği) yüzde 49,9’luk bir oranla üçüncü kez hükümeti kurmayı kazanmıştı. Resmi bilgilere göre 8 Nisan günü yapılan seçimde Fidesz, 199 üyesi bulanan Macar meclisinde 134 sandalyeyi elde etti.

Ancak 1989’dan bu yana ilk kez Macar halkı büyük ilgi gösterdiği seçimlere ilişkin rahatsızlıklar ve tepkiler ülkede dinmek bilmedi. İlk kez “dar bölge sisteminin” uygulandığı Macaristan’da güçlü bir kesim Orban’ın seçimi kazanacak şekilde seçim sistemiyle oynadığını düşünüyor.

Cumartesi günü akşam saatlerinde ise başkent Budepeşte’de “Biz çoğunluğuz, Orban def ol” adıyla kitlesel bir gösteri düzenlendi. 100 binden fazla kişinin katıldığı gösteride seçim oylarının yeniden sayılması talep edildi.

İlk kez bir Avrupa Birliği üyesi ülkede seçim sonrası böyle bir protesto yaşanırken, anti-İslam ve göçmen karşıtlığıyla bilinen Orban’ın hukuk devletini bitirdiğini düşünen bütün kesimler son gösteride bir araya geldi. Gösterinin önde gelen organizatörlerinden öğrenci Örs Lanyi Orban’ın sisteminin bir 4 yıl daha sürmeyeceğini ve kitlesel sivil eylemleriyle yıkılabileceğini söyledi.

AB’YE ‘ACİL YARDIM’ ÇAĞRISI

Siyasi partilerin dışındaki sendika ve bağımsız sivil toplum kuruluşlarının çağrısıyla gerçekleşen gösteri meclis binası önündeki tarihi meydanda sona erdi. “Halkı yasaklamazsınız” sloganının yükseldiği gösteride AB bayraklı ve üzerinde “Acil yardım” yazısının yükseldiği binlerce balon gökyüzüne bırakıldı.

Ayrıca başkentin ortasından akan Tuna nehrine de “Rüşvete son” yazılı dövizler bırakıldı. Budapeşte’deki göstericilere destek vermek amacıyla İngiltere’nin başkenti Londra ve Polonya’nın Krakau kentinde destek gösterileri düzenlendi.

Budapeşte’deki gelişmeler Avrupa Birliği’nin başkenti Brüksel’de endişeyle takip ediliyor. Orban yeni zaferiyle hem otokrat rejimini güçlendirmiş olacak ve hem de Brüksel’in göçmenlerin AB ülkelerine eşit dağılımına karşı sergilediği inatçı yaklaşımını bir dönem daha sürdürecek.

İktidarda olduğu son 8 yıl içerisinde ülkesinde köklü değişlikler getiren Orban’ın seçim meydanlarındaki en büyük söylemi ise göçmenler ve İslam oldu. Avrupa'nın mülteciler tarafından istila edildiğini öne süren Orban, kiliselerin kapıldığını, yerlerine ise camilerin açıldığını öne sürüyordu. Orban’ın yeni döneminde ülkede basın özgürlüğünü tamamen bitireceği ve yasalarda değişiklikler yaparak sivil toplum kuruşlarını ortadan kaldıracağı belirtiliyor.