Pazar günü yaklaşık 10 milyonluk nüfusa sahip Macaristan'da dün 5 milyondan fazla seçmen yeni hükümetin seçilmesi için sandık başına çağrıldı. Ülkede büyük değişimlerin yaşandığı 1989’dan bu yana görülen dünkü seçimlere Macar halkı büyük ilgi gösterdi.

Macaristan Ulusal Seçim Ofisinin sandıkların kapanması ardından açıkladığı bilgilere göre seçimlere katılım oranı 2014 seçimlerine göre yüzde 8'lik artış göstererek yüzde 68’e çıktı. “Dar bölge sisteminin” uygulandığı ülkede dünkü seçim maratonu 23 parti ve bin 500 bölgesel aday arasında gerçekleşti.

Seçimlerin favori partisi şüphesiz milliyetçi ve göçmen karşıtı söylemeleriyle bilenen Viktor Orban’ın liderliğindeki Fidesz (Macar Yurttaş Birliği) oldu. Seçim barajının yüzde 5 olduğu Macaristan’dan gelen ilk sonuçlara göre Orban üçüncü kez başbakanlık koltuğuna oturacak.

ORBAN SEÇİM SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRMİŞTİ!

Dün açıklanan ilk sonuçlara göre Fidesz yüzde 49,2 oy oranıyla seçimin galibi. Bu sonuçlara göre Orban’ın liderliğindeki Fidezs 199 sandalyeli mecliste 133 sandalye alıyor ve böylelikle tek başına hükümeti kurabilecek çoğunluğu elde ediyor.

Budapeşte’den gelen bu sonuçlar Avrupa Birliği’nin başkenti Brüksel’de kaygıyla karşılandı. Orban’ın yeni zaferiyle hem otokrat rejimini güçlendirmiş olacak ve hem de Brüksel’in göçmenlerin AB ülkelerine eşit dağılımına karşı sergilediği inatçı yaklaşımını bir dönem daha sürdürecek.

Zaten seçimler öncesinde Orban "Macaristan için en önemli seçimleri gerçekleştiriyoruz çünkü göçmenler ve uluslararası güçler tarafından tehdit edilen Macar halkının bekası tehlikede” şeklinde bir çıkış yapmıştı. Bu seçimlerin önemini bilen Orban ise seçim bölgelerini partisi Fidesz'in ihtiyaçlarına göre düzenleyerek “dar seçim bölge” sistemini getirmişti.

İktidarda olduğu son 8 yıl içerisinde ülkesinde köklü değişlikler getiren Orban’ın seçim meydanlarındaki en büyük söylemi ise göçmenler ve İslam oldu. Avrupa'nın mülteciler tarafından istila edildiğini öne süren Orban, kiliselerin kapıldığını, yerlerine ise camilerin açıldığını öne sürüyordu. “Hıristiyanlık değerleri tehdit altında” diyen Orban’ın otokrat rejimini bu seçim zaferinden sonra daha da güçlendirmesi bekleniyor.