Mısır'ın devlet haber ajansı MENA'ya göre, Mısır Cumhuriyet Savcılığı, Türkiye adına casusluk yaptıklarından şüphelenilen 29 kişinin gözaltına alınmasına karar verdi.

Mısır'daki Müslüman Kardeşler'in tekrar iktidara getirilmesi yönünde plan yapan bu kişilerin, telefon görüşmeleri yapıp Türk istihbaratına bilgi aktardıkları yazıldı.

Gözaltına alınanların kara para aklama ve lisanssız olarak döviz ticareti yapmakla da suçlandıkları belirtildi.

Mısır’da ajan operasyonu: AKP Müslüman Kardeşler’i iktidara getirmek için çalışıyor.

Mısır’da Türkiye adına casusluk ve işbirliği yaptıkları şüphesiyle 29 kişinin gözaltına alındığı bilgisi gündeme düşerken, AKP’nin 2013’ten bu yana tekrar Müslüman Kardeşler’i iktidara getirme planlarının devam ettiği anlaşılıyor.

Kahire Yüksek Devlet Güvenlik Savcısı  Nabil Ahmed Sadek tarafından verilen talimatla düzenlenen operasyonlarda en az 29 şüphelinin gözaltına alındığı duyurulmuştu.

Devlete ait MENA haber ajansının geçtiği haberde, bu kişilerin Türkiye ile işbirliği içerisinde çalıştıkları ve ajanlık faaliyeti yürüttükleri şüphesi olduğu belirtildi.

TÜRK İSTİHBARATI İKTİDARI DEVİRMEK İÇİN ÇALIŞIYOR

2013’te askeri darbeyle devrilen Müslüman Kardeşler iktidarının yeniden kurulması için plan yaptıkları savunulan şüphelilerin, Türk istihbaratıyla ilişki içerisinde oldukları belirlendi.

Habere göre, Mısır istihbarat birimlerinin yaptığı çalışmalara dayanan Savcı Sadek, Türk istihbaratının da Müslüman Kardeşler üyeleriyle bağlantı halinde olduğuna dikkat çekiyor. Bu bağın hedefinin ise mevcut iktidarı devirmek olduğu bilgisine yer verildi.

Gözaltına alınanların Mısır’ın ulusal çıkarlarını tehlikeye düşürme amacında oldukları kaydedilen haberde, terörist bir grupla bağlantılı olarak uluslararası çağrı ağları üzerinden kara propaganda, kara para aklama ve yasadışı döviz ticareti gibi faaliyetlerinin olduğuna dikkat çekiliyor.

YALAN HABER ÜRETME GÖREVİ DE VERİLMİŞ

Savcının istihbarat kaynaklarının çalışmalarına dayandırdığı suçlamalar arasında, halkı devlete karşı kışkırtmak amacıyla uluslararası çağrıları kullandıkları iddiası da var. Bu kişilerin halkı devlete karşı provoke etmek amacıyla ‘yalan haberler ürettikleri’ ve yaymaya çalıştıkları savunuluyor. Bu tür haberler için ise Mısır içinden ülke dışına ‘materyal sağlandığı’ iddiası mevcut.

Savcının hazırladığı soruşturmada Türk istihbaratıyla bağlantılı ağın yakalanan kişilerle sınırlı olmadığı ve yurtdışından çok sayıda kişinin de olduğu vurgulanıyor.

ERDOĞAN AÇIKÇA DÜŞMAN İLAN ETMİŞTİ

AKP iktidarının Mısır’da Hüsnü Mübarek’in devrilmesi ardından açıkça desteklediği Müslüman Kardeşler, iktidar sürecinde halkın genel taleplerini hiçe saymakla suçlanıyordu.

Müslüman Kardeşler’in adayı Muhammed Mursi’nin katılımın yüzde 52’de kaldığı 2012 seçimlerinde cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra ülkedeki gerginlik artmış ve 3 Temmuz 2013’te Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el Sisi öncülüğünde ordu darbesi düzenlenmişti.

Türkiye’nin darbe sonrasında da Müslüman Kardeşler’i desteklediği ve orduyu darbeye götüren Mursi karşıtı 30 Haziran 2013 halk hareketini tanımamakta direttiği biliniyor.

Son olarak geçtiğimiz yıl iki ülke yönetimleri tarafından karşılıklı sert açıklamalar yapılmıştı. AKP iktidarı her zaman olduğu gibi ‘iş insanları’ ve ‘askeri’ işbirliğinin sürmesinden vazgeçmemiş ancak Sisi’ye karşı olan tutumunu Erdoğan üzerinden dillendirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından Haziran 2016’da yapılan bir açıklamada, mevcut yönetimi getiren koşulların kabul edilmesinin ilişkilerin düzeltilmesi için şart olduğu vurgulanmıştı. Açıklamada, şöyle denmişti: “Kahire’yle ekonomik ve kültürel ilişkiler kurulmasına yönelik niyet beyanları ile 30 Haziran Devrimi’nin meşruiyetinin ve devrimin ardından Mısır halkı tarafından seçilen siyasi irade ve meşru kurumların hâlen tanınmaması çelişki arz ediyor. Bu durum, 30 Haziran Devrimi’nin Türk yönetimi tarafından tanımasının ilişkilerin düzeltilmesi için bir ön koşul olduğunu gösteriyor. (...) Türkiye’nin Mısır’la ilişkileri düzeltmeye yönelik her türlü çabasını memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak Mısır halkının 30 Haziran Devrimi’yle ortaya çıkan meşru iradesinin ve buna bağlı olarak ülkenin yönetim sorumluluğunu üstlenen meşru kurumların tanınması kaçınılmaz ve elzemdir. Bu kurumları muhatap alarak onlarla çalışmak Türkiye’nin Mısır’la ilişkilerini düzeltmesinin ilk adımıdır.”

Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise, “Bizim Mısır halkıyla herhangi bir sorunumuz yok. Mısır'daki sorun, yönetimle olan sorundur. Özellikle liderle (Abdül Fettah Sisi) olan sorundur” diyerek, Sisi’yi istemediklerini açıkça ilan etmişti.

Bu açıklama ardından Mısır, Türk hükümetinin ‘istikrarsız bölgesel politikalarda ısrarcı’ olduğunu ve bu nedenle AKP Türkiye’siyle çalışma konusunda ‘çekinceleri’ olduğunu ilan etmişti.