Rojava hava sahası uçuşa yasak bölge ilan edilsin

PYD Eş Başkanı Salih Müslim, Rojava hava sahasının uçuğa yasak bölge ilan edilmesini istedi.

PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Türkiye’nin Rojava ve Şengal’e yönelik yaptığı hava saldırısına tepki göstererek “Biz hem DAİŞ ile hem de Türkiye ile savaşıyoruz. Bu bizi zorluyor. Türkiye tehditlerinin ortadan kaldırılması için koalisyon güçleri Rojava hava sahasını uçuşa yasak bölge ilan etsin” çağrısında bulundu.

Rojava ve Suriye’de QSD ve YPG güçlerinin DAİŞ’e yönelik operasyonları tüm hızıyla sürerken Türkiye’ye bağlı savaş uçakları Rojava ve Şengal’de bulunan YPG ve YŞB karargahları ile sivil alanları bombalaması tepkilere neden oldu. Saldırılara tepki gösteren Partiya Yekitîya Demokrat(PYD) Eş başkanı Salih Müslim, DAİŞ’in her sıkıştığında Türkiye bu tür saldırılarla nefes aldırmaya çalıştığını belirterek, “Biz hem iki cephede savaşamayız. Bu bizi zorlar. Türkiye tehditlerinin ortadan kaldırılması için koalisyon güçleri Rojava hava sahasını uçuşa yasak bölge ilan etsin” dedi.

Uluslararası güçleri de eleştiren Müslim, Türkiye’ye tepkilerin olduğunu ancak istedikleri düzeyde olmadığını söyledi. Muslim, Almanya’nın YPG ve YPJ flamalarının yasaklamasına ilişkin de “Almanya halkı YPG ve YPJ flamalarını daha çok seviyor. Yasaklanması gereken bir şey varsa oda Türkiye bayrağıdır. Çünkü onlar teröre destek veriyorlar” diyerek tepki gösterdi.

PYD eş başkanı Salih Müslim, Türkiye’nin Rojava ve Şengal saldırıları ve uluslararası güçlerinin tavırları ve gündemdeki konularla ilgili ANF’nin sorularını yanıtladı.

‘DAİŞ NE ZAMAN SIKIŞIRSA TÜRKİYE BİZE SALDIRIYOR’

Türkiye’nin şimdiye kadar birçok kez karadam Rojava’ya yönelik saldırıları oldu. Ancak ilk defa böylesi bir hava saldırısında bulundu. Bunu nasıl okumalıyız. Yeni bir süreç mi başlıyor?

Türklerin son saldırısının referandumdan sonra yapılması dikkat çekicidir. Referandum ile birlikte kendisini sultan olarak göstermek istiyor. Onun için böylesi bir saldırıda bulunarak, gücünü gösteriyor. Daha önce Efrîn ve çevresine yönelik saldırılar daha çok sınırın ötesinde saldırılarda bulundu. şimdi ise hava saldırısı oldu. Kuşkusuz bu hedefler daha önce belirlenmişti. Qereçox, YPG’nin karargahı olduğu biliniyordu. Şengal için de geçerlidir. Özellikle Peşmergelerin vurulması da Kürtlere mesajdır. Çünkü bilinçli bir saldırıdır, amaçları Kürtleri korkutmaktır. ABD ve Rusya olmak üzere uluslararası güçlere de mesaj veriyor: “Kürtleri yok edeceğim”. Bu zaten eski planlardır. Bütün saldırılarda bakıldığında DAİŞ ne zaman sıkışırsa Türkiye bize saldırıyor. Bu saldırıya bakıldığında da Tabqa düşmek üzereyken yapıldı.

Siz Rojava ve Suriye genelinde Uluslararası koalisyon ile birlikte hareket ediyorsunuz. Özellikle Rakka operasyonunda birlikte önemli aşamalar kat edildi. Böylesi bir saldırıya karşı bu güçlerin tepkileri nedir? Basına yansıdığı kadarıyla ciddi bir tepki yok. Özel bir görüşmeniz oldu mu bu güçlerle?

Türkiye kurnazlık yapıyor. Saldırıdan kısa süre öncesi hem Rusya’ya hem de ABD’ye “orada PKK var deyip, vuracağım” diyor. Cevap fırsatı oluşmuyor. Son saldırı da bu şekilde yapılmış. Rusya ve ABD kabul etmedi. Medyaya yansımayanlar da var. Benim bildiğim kadarıyla Ankara ABD büyükelçisi de tepki göstermiş. Yine ABD’li komutanlar olay yerinde incelemelerde bulundu. Tepkilerini dile getiriyorlar. Ama bizim istediğimiz düzeyde bir tepki değil tabii. Bu saldırıların ardından halk Rojava hava sahası uçuşa yasak bölge ilan edilmesini istiyor. Eğer yasak böyle ilan edilmese Erdoğan’ın bu saldırılarının devam gelir.

‘BİR TARAFTAN DAİŞ DİĞER TARAFTAN TÜRKİYE’

Siz ne istiyorsunuz?

Biz uçuşa yasak bölge olmasını istiyoruz. Türkiye’nin tamamen Rojava ve Suriye’den çekilmesini istiyoruz. Hiçbir şekilde karışmasını istemiyoruz. Çünkü orada planları, karıştırmak istiyor. Biz Türkiye’nin Suriye’den ellerini çekmesini istiyoruz.

QSD ve YPG Türkiye’nin saldırılar devam ederse Raqqa operasyonunu durdurması gündeme geleceği yönünde açıklamalar yaptı. Var mı böyle bir şey?

Bir tarafta DAİŞ diğer taraftan Türkiye. Gerçi her iki taraf da DAİŞ’tir. Böylesi saldırılar devam ederse iki cephede zorlaşacak. Onun için YPG halkı savunmak zorunda kalacak. Halkı Türklerin insafına bırakıp DAİŞ ile savaşamazlar. Yükümüz ağır olacak.

Şu anda ABD ve Rusya ile ilişkileriniz nasıl?

İlişkilerimiz eskiden yaptığımız anlaşmalar çerçevesinde. Askeri açısında QSD ile birlikte hareket ediliyor. Rusya ile de Efrîn ve çevresinde terörizme karşı ortak mücadele ediyoruz. Anlaşmalar devam ediyor. Hem Rusya hem de ABD Türkiye’nin bu politikaların karşıdır. Belki bazı hesapları var diye ses çıkarmıyorlar ama rahatsızlar. Bundan dolayı kimse Türkiye’den memnun değil. Ama sonuçta biz kimseye güvenmiyoruz. Kendi savunmamızı kendimiz yapacağız.

Sizin cephenizden saldırılara karşılık verilecek mi?

Kuşkusuz yapılan saldırılar karşılıksız kalmayacak. Halkımız direndi, direniyor da. Belki düzenli ordu gibi olmayacak. Ama halkımız direniyor. Kobanê döneminde nasıl direndiyse şimdi de direnecektir. İki gün önce yapılan saldırılar karşılıksız kalmadı. Karşılık verildi.

Gerek dünyada gerekse Ortadoğu’da neredeyse Türkiye’nin sorun yaşamadığı bir devlet kalmadı. Her kes Türkiye’den rahatsız. Ancak KDP bu dönemde Türkiye ile birlikte hareket ediyor. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

KDP Türkiye’nin ellerine düşmüş. Her yönüyle bağımlı hale gelmiş. Onun için hareket edemiyor. KDP, Türkiye’nin Rojava ve Şengal politikalarının bir parçası olmuş, durumda. Barzani ailesi tamamen ailevi çıkarlarını düşünüyor. Bundan dolayı da düşmanın kucağına girmiş. Bu da uzun vadede KDP’ye kaybettirir. Çünkü Kürt halkı bunu görüyor.

 ‘ALMANYA TÜRK  BAYRAĞINI YASAKLAMALI’

YPG ve YPJ bütün dünyada bir sembol olmuş durumda. Ancak Almanya bu bu sembolleri yasakladı. Siz  bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Şunu söylemek istiyorum; bugün bütün dünya ve Avrupa kamuoyu Kürtlerledir. Kurumlarıyla kendileriyle ilişkilerimiz oluyor. Herkes dayanışmasını gösteriyor. Ancak siyasi ve devletlerin çıkarlarına bakıldığında durum farklı oluyor. İngiltere bir sürü silah Türkiye’ye satıyor. Almanya açısından da bu böyledir. Bu çıkarlarını korumak için böyle şeyler yapıyorlar. Ama biz biliyoruz bu semboller bütün dünyada kaldırılıyor. Eğer terörizm ile bir bağlantı arıyorlarsa ben inanıyorum ki, Almanya’da ilk önce Türkiye bayrağı yasaklanmalı. Onlar terörizm ile hareket ediyor, kamplar kurup, besliyorlar. Ondan dolayı ilk önce Türkiye bayrakları yasaklanmalı. Alman halkı da Türkiye bayrağından ziyade YPG ve YPJ bayraklarını daha çok seviyor. Bu yasaklar hukuki değil. Umarız Almanya bu yanlıştan döner. Çünkü tutarsız ve gülünç bir karar. Zaten avukatlarımız şuanda bununla ilgileniyor.

Almanya Sol Parti Milletvekili Ulla Jelpke bir soru önergesinin üzerine Almanya İçişleri bakanlığı “Şimdiye kadar ne PYD Eş Başkanları ne de temsilcileriyle görüştük” açıklamasında bulundu. Siz hiç Almanya yetkilileriyle görüştünüz mü?

Parti olarak resmi bir görüşmemiz olmadı. Ancak Berlin’de direk parti adına olmasa da bir yönetimimiz var. Onlarda bunu biliyor zaten ilişkileri de bu çerçevede yürütüyorlar. Ama şimdiye dek mecliste, komisyonlarla, parti başkanlarıyla ve parlamenterlerle çok sayıda görüşmemiz oldu.