'Esad Kürtleri sıkıştırmak, Rusya ABD’ye zarar verme amacında'

İsviçre haber sitesi Watson’a konuşan Zürih Üniversitesi üyesi tarihçi ve Osmanlı-Türkiye uzmanı Hans-Lukas Kieser, Efrin işgalinin Erdoğan’ın iktidar hesabı olduğunu söylerken, Rusya’nın tutumunun ise ABD ile rekabetinin sonucu olduğunu söyledi.

Kieser, Esad’ın işgale yeterli tepki vermeyerek Kürtleri ‘sıkıştırmak’ istediği, Rusya’nın ise Kürtleri zorda bırakarak ABD’ye zarar vermeyi hedeflediği görüşünde.

Türkiye’nin Efrin’i işgal saldırılarını çok önceden planladığını hatırlatan Hans-Lukas Kieser, Kuzey Suriye’de kurulması planlanan yeni ordunun sadece bahane olduğuna dikkat çekti.

Türkiye’nin başlattığı işgal saldırılarına karşı Kürt halkının durumuna değinen Kieser, “Kürtler savaşta ve tehdit altında olan ve oldukça mobilize bir halk. YPG oldukça geniş bir desteğe sahip. Kimi siyasi muhalefet olabilir ama Ortadoğu’daki tüm şartlar içerisinde YPG bölgeleri çok daha özgürlükçü, demokrat ve çok daha iyi örgütlenilmiş durumda. Ve bu nedenle başta Hristiyanlar ve Ezidiler olmak üzere tehdit altındaki azınlıklar için de sığınma alanı oldu” dedi.

Rojava ve Kuzey Suriye’de hayata geçirilen toplumsal projenin savaş ortamına rağmen hayata geçirildiğini dile getiren Hans-Lukas Kieser, tüm görevlerde eşbaşkanlık uygulaması, seçimler, etnik ve dini farklılıkların temsilinin önemine dikkat çekti. Kieser, “Bu proje ABD açıısından da o denli ilerledi ki, desteklemek istiyorlar” diye konuştu.

ABD’nin ideolojik olarak farklı noktalarda durduğu böylesi bir projeyi nasıl destekleyebileceğine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Kieser, “İlk bakışta bu çelişkili görünebilir. Bu arada soğuk savaş on yıllar önce bitti. Kürtlerin antikapitalizmi ise ABD için tehlike teşkil etmiyor. Kürtler için önemli olan, henüz yeterince geliştirmemiş olsalar da, paylaşımcı ekonomik modeller kurmak” diye yorumladı.

VOTEL’İN SÖZLERİ DOĞRUDAN BEYAZ SARAY’DAN GELİYOR

İsviçreli tarihiçi ve Türkiye uzmanı, Erdoğan’ın Minbic ve Fırat’ın doğusundaki kantonlara saldırma tehditlerine dair ise, Türk ve Amerikan askerlerinin çatışmasının kestirilemez sonuçları olacağı tespitinde bulundu. Kieser, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel’in sözlerini hatırlatırken, bu sözlerin doğrudan Beyaz Saray’dan alınan talimatlarla söylendiğine vurgu yaptı. Votel, ABD güçlerinin Suriye’den çekilmeyeceği ve QSD’ye desteğinin süreceğini söylemişti.

‘ZEYTİN DALI’ ADI ALAYCI BİR HÜSNÜTABİR ÖRNEĞİ

Erdoğan’ın normal şartlarda Türkiye’de halk içindeki desteğinin yüzde 50’nin altında olduğunu söyleyen Kieser, Erdoğan’ın kitleleri arkasından götürmek için savaşa bel bağladığını ve Efrin’e saldırının da bu manaya geldiğini dile getirdi. Kieser, Efrin’i işgal saldırılarına ‘Zeytin Dalı’ adı verilmesini ise, “Bu tam anlamıyla alaycı bir hüsnütabir (örtmece). Zira gagasında zeytin dalı olan güvercin barışın sembolüdür” diyerek, AKP’nin değerleri çirkince kullanmasını eleştirdi.

DAİŞ’ÇİLER TÜRK İSTİHBARATI TARAFINDAN SİLAH ALTINA ALINIYOR

Türk ordusunun başta DAİŞ olmak üzere çok sayıda radikal İslamcı çete gruplarını Kürtlere karşı savaştırdığının anlaşıldığını söyleyen Hans-Lukas Kieser, çetelerin kendi içlerinde de ciddi sorunlar olduğunu kaydetti. Kieser, şöyle dedi: “Dışarıdan bakınca hepsi aynı görünüşlü; davranışları aynı, ideolojileri tek, hatta aynı sloganları haykırıyorlar. Ancak farklı cihatçı gruplar arasında kanlı bir savaş var. Birbirlerine kanlı düşmanlar. DAİŞ de Türkiye’yi dini kullanan dinsiz bir devlet olarak görüyor. Elbette şu anda Türkiye’nin tarafında çatışanlar açıkça kendisini DAİŞ’li olarak sunamaz. Ama YPG’den kaçarak Türkiye’ye sığınmayı başaran çok sayıda DAİŞ’li var. Orada ise Türk istihbaratınca eğer ‘DAİŞ’le mesafelilerse’ silah altına alınacaklar arasına giriyorlar. Türk ordusuna eşlik eden milisler arasında çok sayıda eski DAİŞ üyesi olduğu söylenebilir.”

ESAD İŞGALE SESSİZ KALARAK KÜRTLERİ SIKIŞTIRMAK İSTİYOR

Suriye rejiminin Türkiye’nin işgal saldırılarına karşı tutumunu değerlendiren Kieser, Rusya’nın desteklediği Beşar Esad’ın 20 Ocak’tan önce Kürtlerin Efrin’i kendisine bırakması kaydıyla yardım önerdiğini savundu. Kieser, bunun Kürtler tarafından kesin bir dille reddedildiğinin altını çizdi.

Kieser, bunun Kürtleri ‘terbiye etme’ amacı taşıdığını ve işgale sınırlı tepkiyle kendi projelerini hayata geçirmek isteyen Kürtlerin ‘sıkıştırılmak’ istendiğini söyledi.

ABD İLE RUSYA REKABETİ EFRİN’E SALDIRIYA ONAYI GETİRDİ

Rusya’nın son yllarda oldukça ‘maharetli bir politika’ izlediğini de savunan Hans-Lukas Kieser, bugüne kadar hem Kürtlerle dost kalmak hem de rejime destek vermeye çalışıldığını belirtti. Kieser, Suriye hava sahasını kontrol eden Rusya’nın bombardımanlara açtırmasının Kürtler açısından ‘ihanetle eşdeğer’ olduğunu ifade etti.

Kieser, her halükarda Rusya’nın bu politikasının ABD’yi de hedeflediğini belirten Kieser, ABD ile rekabetin bunda belirleyici olduğunu hatırlattı.

Kieser son olarak batılı ülkelerin işgal girişimine uluslararası hukuk ihlaline rağmen sessiz kalmasını ‘utanç verici’ olarak nitelerken, İsviçre’nin ise ancak ABD veya Birleşmiş Miletler (BM) tarafından yayınlanan açıklamaları kopyalamakla yetinen bir ülke olduğunu sözlerine ekledi.

HANS-LUKAS KIESER KİMDİR?

Osmanlı’nın son dönemi ve Türkiye konularında uzman olan tarihçi Hans-Lukas Kieser, Zürih Üniversitesi ile Newcastle Üniversitesi’nde modern tarih dersleri veriyor. Kieser’in Osmanlı ve cumhuriyetin ilk yıllarındaki Kürt isyanları, 19’uncu ve 20’inci yüzyılda İsviçre’deki Türkiyeli muhaliflerin mücadeleleri, Türkiye’de milliyetçilik gibi birçok konuda kitapları bulunuyor.