Bugün ve yarın için planlanan ancak ana müzakerelerin yarın için öngörüldüğü Soçi’deki konferansa katılımcılarn kimler olacağı son ana kadar bir muamma. Karadeniz kıyısındaki kentte Suriye Ulusal Diyalog Kongresi adıyla düzenlenen konferans için hazırlıklar dikkat çekse de, 1600 olarak verilen katılımcı sayısının ne düzeyde yakalanacağı bilinmiyor.

Konferansa şimdiye kadar en az 500 gazetecinin akreditasyon yaptırdığı, 38 haber ajansı ile 78 televizyon kanalının ise bizzat takip ettiği bildiriliyor.

KATILIMCILAR VE SAYILARI MUAMMA

Konferans öncesinde Kommersant gazetesinde yer alan bir haberde, ‘Soçi’ye katılımların gizemini koruduğu’ vurgulanırken, Kürtlerin yanı sıra Suriye Yüksek Müzakere Komitesi (HNC) adlı oluşumun da katılmayacağını duyurduğu hatırlatıldı.

HNC’nin bağlantılı olduğu grupların önemli bir kısmının katılmayacağı konferansa, sadece Rusya ve Mısır’daki temsilciliklerin katılma ihtimalinin olduğu bildiriliyor.

Birçok ülkenin resmi düzeyde müzakerecilerinin katılacağı Soçi’deki konferansa, Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura da katılacak. Ancak Soçi’yi Suriye müzakerelerine sadece ‘önemli bir katkı’ olarak gördüğünü vurgulayan de Mistura, bu müzakerelerin kesinlikle BM şemsiyesindeki müzakerelerin yerini alamayacağı uyarısında bulunmuştu.

TEMSİLİYET DÜZEYİ DÜŞÜKTÜ

Suriye’deki en önemli muhalefet olan Kürtler öncülüğündeki demokratik bileşenlerin de Efrin’e işgaline onay verilmesi ardından Soçi’ye katılmayacakları duyurulmuştu. Ayrıca Rojava ile Kuzey Suriye’deki demokratik yönetimin dışında olan bazı Kürt partilerinin de Efrin işgali nedeniyle Soçi’de olmayacaklarına dair haberler vardı.

Soçi’de nüfusun yüzde 20’sinden fazlasını oluşturduğu tahmin edilen Araplar dışındaki halklara ve inançlara ayrılan yer de dikkat çekmişti. Davet edilen kişilerin yüzde 90 ila 95’i kadarının Araplardan oluştuğu biliniyor.

KATILIMLARI ZORA SOKAN TÜRKİYE’NİN HA BİRE LİSTELERİ DEĞİŞTİRTMESİ

Bugün daha çok toplantılar biçiminde yapılacak Suriye Ulusal Diyalog Kongresi kapsamındaki ana müzakereler ise yarın öngörülüyor. Ancak  son ana kadar davetlilerden ne kadarının Soçi’de olacağına dair bir bilgi verilmemesi dikkat çekiyor.

Rusya’nın İran ve Türkiye ile birlikte öncülük ettiği konferansa katılımın bu denli gizemli tutulmasının nedenlerinden biri olarak Türkiye’nin düzenli olarak listelerdeki isimlerin değiştirilmesi gösteriliyor.

Geçtiğimiz hafta açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova da bu durumu itiraf etmiş ve katılım listelerinin her gün değiştiğini söylemişti.

TÜRKİYE’NİN EFRİN İŞGAL GİRİŞİMİ DE BAŞARISIZLIK İHTİMALİNİ ARTTIRDI

Soçi’deki konferansın sahadaki birçok gücü kapsamaması, özellikle Türkiye’nin katılımlara itirazları gibi nedenlerden dolayı tıpkı Birleşmiş Milletler (BM) gözetimindeki Cenevre müzakereleri gibi sonuçsuz kalacağı tahmin ediliyor. Ancak Türkiye’nin Efrin’i işgal girişiminin de olumsuz etki ettiği yorumları yapılıyor.

Fransız Le Monde gazetesinde yer alan bir haberde, Rus Ortadoğu Anton Madrasov’un görüşleri de paylaşıldı. Madrasov’un Efrin işgaliyle Rusya’nın Kürtleri kendi ‘himayesini’ kabule zorladığını savunan görüşlerinin verildiği haberde, Kürtlerin ve HNC’nin katılmamasının Soçi’yi boşa çıkartabileceği vurgulandı.

Öte yandan, 1600 gibi yüksek bir sayıdaki delegenin tümü katılsa bile, 1 gün sürecek ana müzakerelerde bu denli yüksek sayıdaki bireyin nasıl bir uzlaşı sağlayacağı da merak ediliyor.