Stockholm'de Afgan sığınmacılardan oturma eylemi

İsveç Göçmen Bürosu'nun iltica talebini reddettiği Afgan sığınmacılar, oturma ve çalışma izni verilmesi talebiyle Stockholm'de Pazar günü oturma eylemi başlattı.

Büyük bir çoğunluğu İsveç'in kuzey kesimlerinden gelerek İsveç İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (LO) önündeki meydanda oturma eylemini yapan Afganlar arasında çok sayıda kadın ve çocuk da var.

Neredeyse tamamı 2015 yılında iltica talebinde bulunan ve taleplerine olumsuz yanıt alan ilticacıların istemleri sınır dışı edilme kararının geri alınarak kendilerine ülkede kalma hakkı tanınması.

Oturma eylemi yapan Afganlara “Sınırsız Yaşam” adlı bir örgütlenme yardımcı oluyor. Yiyecek ve akşamları yatacakları yerleri temin ediyor. Eylemcilerin bazıları geceyi cami ve kiliselerde bazıları da “Sınırsız Yaşam”ın sağladığı ev ve pansiyonlarda geçiriyor.

ANF'ye açıklamalarda bulunan “Sınırsız Yaşam” örgütünün sözcüsü Benjamin Favzi, 7 yıl önce İsveç'e gelerek iltica talebinde bulunmuş. İltica başvurusu kabul edildikten sonra bir işe girip çalışırken aynı zamanda sığınmacılara yardım için kolları sıvamış.

AFGANİSTAN KADINLAR İÇİN DÜNYANIN EN TEHLİKELİ ÜLKESİ

Eylem yapanların hepsinin İsveç'in kuzeyinde yaşayan sığınmacılar olduğunu ve iltica taleplerinin reddedildiğini söyleyen Favzi, “Afganistan'da savaş sürüyor ve durum çok ciddi. Afganistan kadınlar için dünyanın en tehlikeli ülkesi. Kadınlara yönelik ayrımcılık, namustan kaynaklı şiddet ve cinayetler sık sık yaşanıyor. Kadınların hiç bir hakları yok. Şeriat yasaları geçerli. Kadınlara yönelik tecavüz oldukça olağan” dedi.

Çocuk hakları açısından da Afganistan'daki durumun oldukça kötü olduğuna dikkat çeken Favzi, “Çocuk işçi çalıştırılması oldukça yaygın. Çok küçük yaştaki çocuklar silah altına alınıp savaşa gönderiliyor. Çocuklara yönelik cinsel taciz ve tacavüz de oldukça yaygın” ifadelerini kullandı.

SIĞINMACILAR ÇALIŞMAK VE AİLERİNİ GEÇİNDİRMEK İSTİYOR

Favzi, oturma eylemi yapanların tamamının çocuklu aileler olduğunu belirttikten sonra İsveç'in sığınmacı politikasına şu eleştirilerde bulundu.

“İsveç sınırlarını ilticacılara kapattı. İltica edenlerin taleplerini de reddediyor. Kadın ve çocukları Afganistan'a geri göndermiyor ama oturma izni de vermiyor. Bu insanlar ne kadar süre bekleyecekler? Çoğunluğu 4 yıl, bazıları da 10 yıldan beri İsveç'te yaşıyor ama çalışma hakları yok. Okula gitme ve İsveçceyi öğrenme hakları da yok. Çalışmak ve topluma katkıda bulunmak, ailelerini geçindirmek istiyorlar. Ama bu hak onlara tanınmıyor.”

İsveç'in sığınmacıların devlete pahalıya mal olduğunu sık sık gündeme getirdiğini hatırlatan Favzi, “Bu insanlar çalışmak ve kendilerini geçindirmek istiyor ama Göçmen Bürosu geçici olarak çalışmalarına bile izin vermiyor” diyerek İsveç'in sığınmacı politikasına tepki gösterdi.

AFGANİSTAN'DA CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK

Ahmad Halid Rızai 3 yıl 8 ay önce eşi ve 1 çocuğuyla birlikte İsveç'e gelerek iltica talebinde bulunmuş.

Afganistan'da başkent Kabul'de yaşadıklarını söyleyen Rızai, “İltica talebimiz reddedildi. Afganistan'da can güvenliğimiz yoktu. O nedenle buraya geldik. İki çocuğum burada doğdu. Bir çocuğum hasta. Ameliyat geçirdi ama buna rağmen sınır dışı etmek istiyorlar. Kabul'de durum daha da kötüleşti. Son aylarda patlamalar oldu ve yüzlerce insan öldü” dedi.

HASTA ÇOCUKLA BİZİ SINIR DIŞI ETMEK İSTİYORLAR

Rızai'nin eşi Nargiz de, Afganistan'ın kendisi ve çocukları için güvenlikli olmadığını ve geri dönmek istemediklerini belirterek “Politikacılar Afganistan'daki durumu anlamalı. Çocuklarımdan biri hasta. Hasta çocukla bizi sınır dışı etmek istiyorlar” şeklinde konuştu.

Halima Larsson, kendi elleriyle hazırladığı eylemcileri destekleyen pankartları meydana astı.

İsveç'in çocuklu aileleleri Afganistan'a geri göndermek istemesinin insancıl olmadığını belirten Larsson, “Orada savaş sürüyor. Son yıllarda İsveç'in sığınmacı politikası çok kötüleşti. Hükümet sert bir sığınmacı politikası uyguluyor. Bundan en fazla Afgan sığınmacılar zarar görüyor. Çocuklu aileler, LGBTİ bireyler, Hıristiyanlar ve Afganistan'dan gelen tüm sığınmacılar olumsuz yanıt alıyor” ifadeleriyle İsveç'in sığınmacı politikasını eleştirdi.

İsveç Göçmen Bürosu, Afganistan'daki güvenlik durumun kritik olduğunu ve çatışmaların bölgeden bölgeye farklılık arz ettiği değerlendirmesini yapıyor. Ancak çatışmaların Afganistan'dan gelenlerin tamamına sığınma hakkı tanınmasını gerektirecek düzeyde olmadığını öne sürüyor.

İsveç Devlet Televizyonu'nun eylemcilerin talepleri hakkındaki sorularını yanıtylayan Göçmen Bürosu İletişim Şefi Fredrik Bengtsson, Afganistan'da kadın ve çocukların çok zor durumda kaldıklarını kabul etmekle birlikte durumun iltica eden herkese sığınma hakkı verilmesini gerektirecek bir seviyede olmadığını iddia etti. Her ailenin durumunu ayrı ayrı ele alarak karar verdiklerini söyledi.

İSVEÇ, 2015 YILINDA SIĞINMACI POLİTİKASINI SERTLEŞTİRDİ

İsveç Hükümeti, 2015 yılında 150 bini aşkın sığınmacının ülkeye gelmesinden sonra 20 Haziran 2016 günü parlamentoda sığınma hakkını kısıtlayan yeni bir yasayı kabul etmişti.

Sığınmacılara geçici oturma izni verilmesini öngören ve aile birleşimini güçleştiren yasa Yasa Konseyi başta olmak üzere devlet kurumları ve sivil toplum örgütleri tarafından eleştirilmişti.

Yeni yasadan en olumsuz etkilenen kesim olan Afganlar, pek çok kez başkent Stockholm başta olmak üzere İsveç'in büyük yerleşim birimlerinde oturma eylemleri ve protesto gösterileri düzenlemişti.