Trump’ın azil sürecinde ‘beklenen’ oldu

Aralık ayından bu yana azil süreciyle gündemde olan ABD Başkanı Donald Trump beklendiği gibi Senato tarafından aklanırken, sadece bir Cumhuriyetçi senatör ‘görevi kötüye kullanma’ suçlamasını sahiplendi.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump, beklendiği üzere Senato’daki oylamada "görevini kötüye kullanmak" ve "Kongre'nin işleyişini engellemek" suçlamalarından aklandı. Oylamada 48 senatör "görevini kötüye kullanma” suçlamasına ‘evet’ oyu verirken, 52 senatör ise ‘hayır’ oyu kullandı.

"Kongre'nin işleyişini engelleme” suçlamasına yönelik oylamada ise, 47 senatör ‘evet’, 53 senatör de ‘hayır’ oyu kullandı.

Trump böylelikle ABD tarihinde Andrew Johnson ve Bill Clinton'dan sonra Senato'da aklanan üçüncü başkan oldu.

CUMHURİYETÇİ ESKİ BAŞKAN ADAYI DA ‘EVET’ DEDİ

Oylamada Demokrat senatörlerin tümü Trump'a yönelik suçlamalar için "suçlu olduğu" yönünde oy verdi.

Öte yandan Cumhuriyetçi Senatör Mitt Romney "görevin kötüye kullanılması" suçlaması için yapılan oylamada Trump’ın "suçlu olduğu" yönünde oy kullandı. Romney, "Kongre'nin işleyişini engelleme" suçlaması için ise "suçlu olmadığı" yönünde oy verdi.

Romney, 2012 yılındaki başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı iken, Barack Obama’ya karşı seçimleri kaybetmişti.

SÜREÇ NASIL GELİŞTİ?

Temsilciler Meclisi’nin Demokrat Partili Başkanı Nancy Pelosi, 24 Eylül 2019'da "ABD'nin ulusal güvenliğine zarar verdiği" ve "Başkanlık yeminine ihanet ettiği" gerekçesiyle Trump'a yönelik azil soruşturması başlatıldığını duyurmuştu. Buna gerekçe olarak 25 Temmuz'da Trump'ın, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile telefon görüşmesinde, Demokrat rakibi Joe Biden ve ailesini soruşturması karşılığında ABD'nin ülkesine askeri yardımı serbest bırakacağını söylediğini ve bunun anayasaya aykırı olduğunu iddia etmişti.

Beyaz Saray ise 25 Eylül'de Trump-Zelenskiy görüşmesinin dökümünü yayımlayarak, Ukrayna'ya yardımlar ile görüşme arasında ilişki bulunmadığını iddia etmişti.

Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi’nde 13-21 Kasım'da yapılan kamuya açık oturumlarda Dışişleri, Ulusal Güvenlik Konseyi ve Pentagon'dan 12 yetkili bu süreçte ifade vermişti.

Ardından İstihbarat Komitesi, hazırladığı 300 sayfalık raporu 3 Aralık'ta Adalet Komitesine sunmuştu. Komisyonun iki oturumunun ardından 13 Aralık'ta azil maddelerini onaylamış ve dosyayı Temsilciler Meclisi Genel Kurulu’na havale etmişti.

Temsilciler Meclisi Genel Kurulunda 18 Aralık'ta yapılan oylamada Trump'a yönelik "görevini kötüye kullanmak" ve "Kongre'nin işleyişini engellemek" suçlamaları kabul edilmişti.

Ancak Temsilciler Meclisi’nde çoğunluk olan Demokratlar, Senato’da azınlıkta kaldıkları için süreç başarısızlıkla sonuçlanmış oldu.

ETKİLERİ NE OLUR?

Donald Trump’a yönelik azil sürecinin sonucunun ne olacağının bilinmesine rağmen başlatılması farklı yorumlara neden olmuştu. Amerikan basınındaki kimi yorumlarda, azil sürecinin Trump lehine ‘mağduriyet’ doğuracağı endişesine yer verilmişti.

Kimi yorumlarda ise, Trump’ın Ocak 2017’den bu yana neredeyse tümüyle sansasyonel yönetim tarzının ve ‘hukuk dışı’ uygulamalarının kamuoyuna yansıtılmasının önemli olduğu savunulmuştu.