Türk devletinin dronları Etiyopya’da da sivilleri katlediyor

Etiyopya ordusunu kuzeydeki Tigray bölgesinde düzenlediği hava saldırılarında ocak ayında en az 108 sivil öldürüldü. Bu saldırılarsa silahlı insansız hava araçlarının merkezi rol oynadığı bildirildi.

Birlemiş Milletler’e göre ocak ayı başından bu yana Tigray bölgesinde düzenlenen hava saldırılarında en az 108 sivil öldürüldü. Bölgedeki çatışmalar başından bu yana binlerce kişinin ölümüne yol açarken, yüz binlercesini açlığa itti.

İsyancıların kontrolündeki Tigray bölgesinde son zamanlardaki saldırılarda dronların merkezi rol aldığı belirtiliyor. Etiyopya ordusu dron programına ilişkin henüz bir açıklama yapmadı, ancak askeri birlikler göndermek yerine bu katil silahları kullanmayı tercih ettiği ifade ediliyor.

Çatışmaların yaşandığı bölge ile iletişim kesildiği için ne tür silahların kullanıldığı ve ne kadar sıklıkla kullanıldığına dair net bilgi yok.

Buna rağmen sınırlı da olsa medyaya yansıyan bilgilere göre insansız hava araçları kullanılıyor.

AFP’ye konuşan bazı uzmanlar ve diplomatlar Etiyopya’nın bir çok ülkeden dron aldığına dair açık kanıtların olduğunu ve bunları kullanmaktan çekinmeyeceğini belirtiyor.

Hollanda’da barışı teşvik eden örgüt PAX bünyesinde dronlar konusunda uzman olan Wim Zwijnenburg, saldılardan sonra çekilen görüntülerin son aylarda İran, Türk ve Çin üretimi dronların kullanıldığına işaret ettiğini kaydetti.

Zwijnenburg, “Etiyopya’nın mevcut durumda kıtanın en büyük dron kullanıcısı olduğunu düşünüyorum” dedi.

2018’de Etiyopya Başbakanı olan ve Nobel Barış Ödülü alan Abiy Ahmed, kendi otoritesini reddeden bölgesel otoriteleri görevden almak için Kasım 2020’de federal orduyu Tigray’a gönderdi. Buna karşı Tigray Halkı Kurtuluş Cephesi (TPLF) yeniden silahlanarak, karşı saldırıya geçti ve haziran 2021’de bölgenin önemli bir kısmında kontrolü sağladı. TLPF daha sonra komşu Amhara ve Afar bölgelerinde ilerleme sağladı. Kasım ayında silahlı birlikler başkent Addis Abbeba’ya 200 kilometre yaklaştı. Ancak aralık ayında hükümet güçlerinin operasyonu karşısında kaleleri Tigray’a geri çekilmek zorunda kaldı.

Uluslararası Kriz Grubu’na göre dron saldırıları şimdilik hükümetin kazanımlarında “kilit faktör” rolünü oynuyor.

Hava saldırılarının yanısıra bu ekipmanlar askeri gözetim alanında önemli avantaj sağlıyor. Kriz Grubu’na göre mevcut durum barış için bir şans oluşturuyor ancak TPLF  tekrarlanan dron saldırılarının barış şansını olasılık dışına itiyor.

AFP’ye konuşan TPLF sözcülerinden Kindeya Gebrehiwot, “Dronlar sivillere ve alt yapılara saldırmaya devam ediyor” diyerek, Abi Ahmed hükümetinin “barış inisiyatifini sabote ettiği” tepkisinde bulundu.

Abiy taraftarları savaşın henüz bitmediğini gerekçe göstererek, donronları “meşru bir araç” olarak görüyor.

PAX grubundan Zwijnenburg, sivillerin öldürülmesi dronların çatışma alanlarında net atışlar yaptığı tezini zan altına aldığını belirtti. Uzman, “Bu durum dronların sivil yaşamları esirgemediğini gösteriyor. Bu tamamen kimin düğmeye bastığına bağlı” dedi.

Uluslararası Af Örgütü de son saldırılara ilişkin soruşturma yürütülebilmesi için hükümetten bölgeye erişim sağlamasını istedi.

Türk devletinin dronları daha önce Libya’da da sivil ölümlerinde gündeme gelmişti. Zaten Kürdistan dört parçası olan Kuzey, Güney, Doğu ve Batı’da (Bakûr, Başûr, Rojhilat, Rojava) bu silahlar son yıllarda onlarca sivili katletti. Özellikle Rojava ve Güney Kürdistan’da silahlı insansız hava araçları, uluslararası güçlerin gözleri önünde tam bir cezasızlık içerisinde sivilleri ve sivil alt yapıları hedef almaya devam ediyor.