1979-2009 yılları arasında AP milletvekilliği yapan Wurtz tarafından yapılan açıklamada, Efrin’i işgal girişiminin uluslararası hukuk prensiplerinin açıkça ihlali olduğunu söyledi. Erdoğan ve Türk devletinin diğer yöneticilerinin bu saldırlardan cezai olarak sorumlu tutulmaları gerektiğini söyleyen Wurtz, saldırının konjonktürel gerekçelerle açıklanamayacağını kaydetti.

KÜRT OTONOM BÖLGESİ ERDOĞAN’IN ‘KABUSU’

Efrin’i işgal girişiminin Erdoğan’ın Kürt kantonlarının birleşmesini engelleme stratejisinin bir parçası olduğunu vurgulayan Wurtz, Kuzey Suriye’de PYD öncülüğünde bir özerk bölge oluşmasının ‘Erdoğan’ın kabusu’ olduğunun altını çizdi.

Erdoğan’ın bizzat savaş karşıtlarını tehdit ederek yüzlercesini hapse attırdığını söyleyen Wurtz, savaş propagandası ve militarist-ultra milliyetçi rüzgarın tüm ülkeye üflendiğini belirtti.

Erdoğan’ın işgalin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) taşınmasına ilişkin Fransa ve diğer ülkeleri tehdit etmesine de değinen Wurtz, Türkiye’nin ‘kanlı macerasının’ DAİŞ’e karşı mücadeleye zarar verdiğine ve Astana dahil barış müzakerelerini boşa çıkaracağına dikkat çekti.

SİLAH TEMİN EDEN ÜLKELERİN DUDAK UCUNDAN ELEŞTİRİLERİ

Erdoğan rejiminin işgal girişiminde kullandığı silah ve askeri malzemelerin önemli bir kısmının Fransa ve Almanya tarafından veriliyor olmasını eleştiren Wurtz, işgale karşı sessiz kalınmasına tepki gösterdi.

Geçtiğimiz ay savaş destekçisi Hürriyet gazetesinde yer alan bir cümleyi paylaşan Wurtz, bu gazetenin silah ve paranın önemli olduğu ve batılı ülkelerin ‘dudak ucundan’ eleştirilerinin sadece ‘görüntüyü kurtarma amaçlı’ olduğu yönündeki görüşüne işaret etti.