Yemen savaşı Mart 2015’te Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu’nun müdahalesiyle yeni bir boyut kazandı. Savaşın bir yanında Riyad destekli hükümet güçleri, diğer tarafından İran destekli Husi milisleri var. Bölgesel ve uluslararası güçlerin çıkarı ilişkileri arasında kalan milyonlarca kişi ise açlık çekiyor. İnsani örgütlere göre 18 milyon kişinin beslenme güvenliği yok.

New York Times, bu açlığa dikkat çekmek için 27 Ekim’de açlığın mağduru olan 7 yaşındaki Amal’ın fotoğrafını manşetine taşımıştı. O manşetten sonra, Yemenli kız çocuğu açlıktan hayatını kaybetti. Aylardır beslenme sorunu yaşıyordu. Belki de son günlerinde hiç bir şey yememişti.

Dünya Gıda Programı sözcüsü Hervé Verhoosel, İsviçre medyası RTS’ye yaptığı açıklamada Yemen’in dünyanın en ağır insani ve beslenme krizini temsil ettiğini söyledi.

Durumun çok ciddi olduğunu belirten Verhoosel, “Yemen’de 18 milyon kişi, yemeklerinin nereden geleceğini bilmiyor” dedi.

Save the Children isimli çocuk haklarını savunan sivil toplum örgütüne göre 5 milyondan fazla çocuk açlık tehdidi altında.

Bir pediatri merkezinin müdürü Naglaa Elsonboly, “İnsanlar yiyecek bulunmayan çok yoksul alanlardan geliyorlar. Anneler, çocuklarına süt alabilecek durumda değil. Pirinci kaynatıp, suyunu sütmüş gibi çocuklarına içiyorlar” diyor.

Ülkenin batısındaki stratejik Hudeyde kenti, 1 Kasım’da hükümet güçlerinin yeni operasyonuna sahne oldu. Ülkeye insani yardımlarının yüzde 70’i bu limandan giriyor. Uluslararası diplomasi sonucu, 12 günlük çatışma ve bombardımanların ardından Salı günü sükunet döndü. Sivil toplum örgütleri, insani yardımların yerine ulaşması için ateşkesin devam etmesinin gerekli olduğunu düşünüyor.