Avrupa Birliği (AB), yıllardır tarımsal alanlardaki zararlı otlara karşı kullanılan, ancak kanserojen etkisi nedeniyle yasaklanması istenen glifosatın kullanımını geçtiğimiz yıl 5 yıllığına uzatmıştı. Bu kararda son anda ‘evet’ oyu kullanarak etkili olan Almanya’da yeni hükümet, sorunun çözümünü 2022’ye bırakmaya kararlı.

ALMANYA’NIN TAVRI YASAĞI ENGELLEMİŞTİ

Kasım ayında yapılan oylamada, glifosatın kullanımının 5 yıllığına uzatılmasına karar verilmişti. Bu karara 18 ülke ‘evet’ derken, Fransa ve Lüksemburg’un aralarında olduğu 9 ülke ‘hayır’ demiş, Portekiz ise çekimser kalmıştı. Son yıllarda glifosat yasağına yönelik toplumsal tepkilerin dorukta olduğu ülkelerin başında gelen Almanya’da ise Hristiyan birlik partileri CDU-CSU ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) koalisyonu son anda ‘evet’ yönünde görüş bildirmişti.

AB nüfusunun 6’da birinin yaşadığı Almanya’nın bu tavrı, glifosat yasağının önüne geçmişti. Zira glifosatın yasaklanabilmesi için AB nüfusunun en az yüzde 55’inin yaşadığı ülkelerin ‘hayır’ oyu vermesi gerekiyordu.

SON ANDA ONAYLADIKLARI İLAÇLARI YİNE YASAKLAMAYI VAAT EDİYORLAR

Yine CDU-CSU ve SPD’den oluşan yeni hükümet ise, glifosatın önümüzdeki 3,5 yıl içerisinde yasaklanmasından yana olduğunu ilan etti. Federal Çevre Bakanı Svenja Schulze, Alman halkının tarımda glifosata karşı olmalarının yanı sıra çevreye verdiği zararların da önüne geçmeyi amaçladığını vurguladı.

Federal Meclis’teki tartışmalarda söz alan Tarım Bakanı Julia Klöckner ise, glifosatın yanı sıra Neonikotinoid adlı maddenin kullanıldığı böcek ilaçlaırının da zararlarına dikkat çekti. Bu tür ilaçların Bayer ve Syngenta gibi büyük şirketlerce pazarlandığına işaret eden Klöckner, son yıllarda sıkça gündemde olan bal arılarının yok olmasından bu tür ilaçların sorumlu tutuulduğunu hatırlattı.

Ancak mevcut Alman hükümetinin önümüzdeki yıllarda zararlı tarım ilaçlarına karşı tutumunu bu yönde koruyup korumayacağı da merak ediliyor.

DAR GELİRLİ KESİMLER KONVANSİYONEL ÜRÜNLERE MAHKUM EDİLİYOR

Büyük ilaç ve tarım şirketlerinin ciddi lobi faaliyetleriyle yasaklanmasını engelledikleri glifosat ve diğer tarım ilaçlarının insan sağlığına zararları bağımsız araştırmalarca tespit edilmiş durumda. Dozajlarının fazla olması halinde kanserojen etkilerinin yanı sıra bu ilaçların hem toprağa hem de tarımsal alanların çevresindeki canlı türlerine zarar verdiği biliniyor.

Tarımsal ilaçların kullanılmadığı organik tarımdan elde edilen ürünlerin konvansiyonel ürünlere oranla pahalı olmaları nedeniyle büyük oranda dar gelirli kesimlerce tüketimi zorlaşıyor. Bu ise, zararlı ilaçların kullanıldığı tarımsal ürünlerin geniş kesimlerce kullanımını beraberinde getirirken, yüz milyonlarca insanın sağlığını tehlikeye atıyor.