Çiller’in JİTEM tanıklığı sorulmayacak!

JİTEM Ankara Davası'nda Tansu Çiller'in dinlenmesinden vazgeçildi. Mahkeme heyetinin bir gün önce değiştirilmesi ve Çiller'in son günlerde Erdoğan’ın yardımcılığı için isminin geçmesi, alınan kararda kuşku yarattı.

Kürt iş insanlarının öldürülmesine ilişkin açılan ve kamuoyunda JİTEM Ankara Davası olarak bilinen davanın duruşması, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Teknik yetersizlikten kaynaklı Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nin salonunda görülen 24’üncü duruşmaya CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, sanık avukatları ve Hafız Merkezi çalışanları katıldı.

TANRIKULU'NUN TEPKİSİ

Önce salon yetersizliğinden 4 kez yer değiştiren duruşma daha sonra heyet eksikliği, ardından savcının cübbesinin olmamasından dolayı gecikmeli başladı. CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Duruşma var, heyet yok, duruşma salonu yok, tanık yok, sadece mağdurlar ve avukatları var", "Mahkemeye duruşma salonu bulundu şimdi heyete hakim savcıya cübbe aranıyor" diye tepkisini gösterdi. Mağdur avukatlarının sanık sandalyelerinde oturarak başladığı duruşmada, JİTEM sorumlularından Veli Küçük ifade verdi.  

'İKİSİ BİRDEN Mİ HASTA OLDU?'

Bir önceki duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar verilen Tansu Çiller ve eşi Özer Uçar Çiller'in rapor aldığı ve SEGBİS yolu ile mahkemeye katılmayacakları bildirildi. Avukatlar ise, "İkisi beraber mi hasta olmuş hakim bey?" sorusuna karşılık mahkeme başkanı "Birisi dizinden birisi 'şeyinden' rahatsızlanmış" diye cevap verdi. 

VELİ KÜÇÜK JİTEM'İ BASINDAN ÖĞRENMİŞ!

İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'ne SEGBİS yolu ile bağlanan Veli Küçük, dosyada adı geçen sanıkları tanımadığını ileri sürerek, JİTEM'i basından duyduğunu söyledi. Küçük, böyle bir yapılanmayı bilmediğini ve faili meçhul cinayetlerle bir ilgisinin bulunmadığını savundu.

Küçük, 1992-1996 yılları arasında Kocaeli Jandarma Alay Komutanı olduğunu belirterek, kendi sorumluluk alanında bulunan cenazelere ilişkin, "Benim bölgemde işlenmiş cinayetler değildir. Cinayetler işlendikten sonra getirip bizim bölgemize atmışlar" diye konuştu. Avukat Sertaç Kamil Ekinci, "sorumluluk alanınızda bulunan cenazelerle ilgili bir soruşturma yürüttünüz mü?" sorusuna ise, "Hayır hiçbir soruşturma yürütmedim çünkü onlar bizim sorumluluk alanımızda öldürülmemişti" diye karşılık verdi. Ekinci bu cevabın üzerine "o cenazelerin sizin alanınızda öldürülüp öldürülmediğini nereden biliyorsunuz" diye sordu. Küçük, "Bir kişi bir yerde öldürülmüşse devlet güçleri kimin öldürdüğünü bulur ancak eğer kimin yaptığı bulunamıyorsa demek ki başka yerde öldürülmüştür" diye kendisini savundu.

Avukat Ekinci, "Öldürülenlerin Kürt olması dikkatinizi çekti mi?" sorusuna Küçük "Hayır dikkatimi çekmedi" diye cevap verdi.

ALAY EDİYOR: MAHMUT YILDIRIM'I TANIMIYORUM

Kamuoyunun "Yeşil" olarak bildiği Mahmut Yıldırım'ı tanımadığını da ileri süren Küçük'e "Susurluk Davası'nda Mahmut Yıldırım'a ait telefon numarasının sizin adınıza kayıtlı olduğu anlaşıldı, tanımadığınız birinin telefonu neden sizin adınıza kayıtlı?" diye soruldu. Küçük bu iddiayı reddettiğini söyleyerek o telefonun resmi kayıtlara yanlış yazıldığını savundu. 

Meclis Araştırma Komisyonunun raporuna atıfta bulanan Avukat Ruşen Ali Nergis de, "Komisyon raporuna göre Tanık Erhan Özen'in 93-96 yıllarında işlenen faili meçhul cinayetlerin İbrahim Şahin, Korkut Eken, Veli Küçük, Özel Harekat Polisleri Ayhan Çarkın, Ayhan Akça ve Oğuz Yorulmaz ile birlikte işlediklerini ifade etmiş" dedi.

Uğur Dündar'ın daha önce tanık olarak ifade verdiği dosyada "Benim de ölüm listelerinde adım olduğunu gazeteci Emin Demirel'den öğrendim" ifadeleri üzerine beyanlarına başvurulan, dönemin Hürriyet Polis Muhabiri Emin Demirel, SEGBİS ile duruşmaya bağlandı. Emin Demirel'e Uğur Dündar'a ölüm listesinde isminin olduğunu söyleyip söylemediği soruldu. Demirel, ölüm listesinden Uğur Dündar'a bahsedip bahsetmediğini hatırlamadığını söyledi. 

AVUKATLARIN TALEPLERİ VE KARAR

Avukatlar taleplerinde Tansu Çiller ve eşi Özek Uçar Çiller'in tekrar mahkemeye davet edilmesini, sanıkların duruşmaya getirilmesini, sanıkların tutuklanmasını, tanıkların SEGBİS ile değil mahkeme huzurunda dinlenmesini talep etti. 

Savcı mütalaasında Korkut Eken hakkındaki yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması talebinin reddine, tüm sanıkların tutuklanma talebinin reddine, Memduh Bayraktaroğlu'nun tanık olarak dinlenmesi talebinin kabulüne karar verilmesini talep etti.

Verilen karar arasının ardından mahkeme heyeti, Mahmut Yıldırım hakkındaki yakalama kararının akıbetinin sorulmasına, sanıkların huzura getirilmesi talebinin reddine, Fikri Sağlar'ın tanık olarak dinlenmesi için kendisine SMS yolu ile bilgi verilmesine, dönemin Başbakanı Ahmet Mesut Yılmaz'ın SEGBİS yolu ile dinlenmesi için Beykoz Adliyesine talimat yazılmasına, daha önce karar alınmasına rağmen Tansu Çiller ve Özer Uçar Çiller'in dinlenmesine bu aşamada gerek olmadığına karar verdi. 

Bir sonraki celse 22 Aralık Cuma günü saat 10:00'a ertelendi.