Direnişteki İBB işçileri: İBB hukuksuzluğu itiraf etti

İBB yönetimiyle üçüncü müzakere toplantısını gerçekleştiren direnişteki işçiler, yönetimin yaşanan hukuksuzluğu itiraf ettiğini açıkladılar.

Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından hedef gösterildikten sonra İBB yönetimi tarafından kod 42 ile işten atılan direnişteki işçiler, yönetimle üçüncü kez masaya oturdu. TİP Milletvekili Sera Kadıgil ve Kadıköy Kent İnisiyatifi ziyaret ettiği işçiler, toplantıya ilişkin bilgilendirme yaptı.

Direnişteki Barış Akademisyenlerinden Veysi Altıntaş, görüşmelerde herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini aktardı. Gerçekleşen toplantıda İBB yönetiminin yaşanan hukuksuzluğu itiraf ettiğine işaret eden Altıntaş, “İşten çıkarılmamızın hukuksuz ve anayasaya aykırı olduğunu, masumiyet karinesinin ayaklar altına alındığını ve haklı olduğumuzu kabul ettiler. Ancak İçişleri Bakanlığı'nın baskısı nedeniyle bu işlemi yapmak zorunda kaldıklarını itiraf ettiler. Biz burada birtakım siyasi saiklerle karar alındığını biliyoruz ve bu yanlıştan ve hatadan derhal geri dönülmesini istiyoruz” dedi.

‘SORUNLARIMIZ ORTAK!’

Kadıköy Kent İnisiyatifi’den Cihan Uyanık, bugün Söğütlüçeşme Garı'yla ilgili dilekçe vermek için İBB’ye geldiklerini belirterek, “Sorunlarımız ortak arkadaşlar. AKP iktidarı özellikle darbe girişiminden sonra KHK’larla karanlığa çevirdi ülkeyi. Birçok insanı ekmeğinden etti. Bugün İBB'nin bayrağı devraldığını görüyoruz. Ekoloji alanındaki yağmada da ortaklaşıyorlar. Ne bu rant yağmasına ne de işçilerin, emekçilerin ekmeğiyle oynanmasına izin vereceğiz” diye konuştu.

‘HERKESİ DAMGALAYAN SARAY REJİMİ SON BULACAK’

TİP Milletvekili Sera Kadıgil ise İçişleri Bakanlığı’nın bir sözüyle İBB tarafından başlatılan cadı avına şöyle tepki gösterdi: “Bu haksızlık ve adaletsizlik son bulacak diye umut ederek bekledik. Ancak geldiğimiz noktada görüyoruz ki henüz hâlâ bir gelişme sağlanabilmiş değil. Uzun uzun buradaki arkadaşlarla sohbet ettik. ‘Terörist’ diye çarşaf çarşaf fotoğrafları gazetelerde yayınlanan insanlar bunlar. Ben burada tek bir ‘teröristle’ tanışmadım. Süleyman Soylu herkesi hedef gösteriyor buna alıştık ama bu söylem üzerinden muhalif bir belediyenin baskıya boyun eğip, insanları işinden etmesi çok acı. Biz hâlâ gerek Sayın Kılıçdaroğlu'nun gerekse Sayın İmamoğlu'nun seçilirken yaptığı açıklamalar çerçevesinde bu adaletsizliğe bir son verilmesini umut ediyoruz. Bu yönde görüşmelerimizi de sürdüreceğiz. Vicdan kazanacak, eminim ki hukuk kazanacak. Eminim ki maruz kaldığınız bu haksızlıklar son bulacak. Herkesi ‘terörist’ diye damgalayan bu saray rejimi son bulacak. Direne direne kazanacağız.”