İHD Barış Nöbetleri başlattı: Bir an önce İmralı'daki tecridi kaldırın

İHD Ankara ve İzmir şubeleri Barış Nöbeti başlattı. İHD Eş Genel Başkanı Türkdoğan, "bir an önce Abdullah Öcalan ve arkadaşları üzerindeki tecridin sona ermesi gerekir" dedi.

İHD Ankara Şubesi, “Barış hakkını savunuyoruz, barışa ihtiyacımız var, barış için nöbetteyiz” talebiyle Barış Nöbeti başlattı.

Nöbette konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD)  Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, ülkenin en büyük sorununun Kürt sorunu olduğunu söyleyerek çözülmesi gerektiğini kaydetti. Türkdoğan, “Önümüzdeki günlerde siyasete Türkiye’nin en önemli sorunu olan Kürt sorununun hatırlatılması lazım. Ekonomik kriz giderek derinleşiyor ve ülkede her alanda kriz yaşanıyor.

Yeni bir barış sürecinin inşa edilmesi gerekir. HDP üzerinde süren birtakım tartışmalar var. HDP’yi dışlayarak, şeytanlaştırarak bir şey elde edemeyiz. Böyle devam ederse Türkiye kaybedecek. Çözümün yolu barıştan geçer. Türkiye de diğer örnekler gibi batısı gerçekleştirmek zorunda. Bunu herkesin anlaması gerekir. Bizler de bütün bunların tartışılacağı barış nöbetleri başlattık. Bir araya gelecek olan arkadaşlar, fikirlerini açıkça ifade etsinler. Birbirlerini hedef göstererek değil, sorunları açık konuşarak çözüm üretebiliriz. Türkiye’nin 3’ncü büyük siyasi partisi ile daha fazla mesai harcanması gerekir. Sizler Kürdistani partileri dışlayarak bu sorunu çözemezsiniz.

 Kiminle savaşırsanız onunla barışırsınız. Onun için bir an önce İmralı’da tutulan Abdullah Öcalan ve arkadaşları üzerindeki tecridin sona ermesi gerekir. Hasta tutsakların bir an önce salıverilmesi gerekir. Siyasi partilerin üzerindeki kapatma tehdidi sona ermeli. İnsan hakları aktivistlerinin tutsaklıkları bir an önce sona ermeli. Türkiye gerçek bir çözüm ve çatışmasızlık sürecine geri dönmelidir.

Kimse dışlamayın. Herkesin düşüncelerini özgürce söyleyebileceği bir atmosfer oluşmalı. Barış bir insan hakları olarak kabul edilmiştir. Dünyanın her yerinde barış istemek ve barışı savunmak haktır. Türkiye’de barışı savunmak kadar doğal bir şey olamaz.”

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Alınteri, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi nöbete katıldı. 

İHD Ankara şube binasında başlatılan nöbet eylemi 18.00’e kadar devam edecek. İHD’liler her hafta Cuma günü Barış Nöbeti’nde bir araya gelecek.  

İZMİR

İHD İzmir Şubesi de dernek binasında Barış Nöbeti başlattı. Nöbetin yapıldığı salona, "Bu coğrafyanın barışa ihtiyacı var. Barış için nöbetteyiz" pankartı asıldı. Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz ile Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği (ADAM-DER) Üyesi Bahadır Altan’ın yanı sıra çok sayıda kişi nöbete katıldı.  

İHD İzmir Şube yöneticisi Ahmet Çiçek, “HDP dışındaki partiler savaş tezkeresine onay verdi. Bu durum aslında muhalefet ve iktidarın savaşçı bir mantıkla hareket ettiğini gösteriyor. Demokratik kitle örgütleri olarak barış talebimizi yükseltmek istiyoruz. Türkiye’de bir Kürt sorunu var ve bu sorun çözülmediği sürece barışın sağlanmasının mümkün olmadığı görülüyor. Barışın tek taraflı olmadığını da herkes biliyor. Bu anlamda elimizi taşın altına koymaya ve barış mücadelesinin taraflarıyla birlikte ne gerekiyorsa yapmaya hazırız” dedi.

Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz ise şunları söyledi:

 “Bu meselenin bu kadar geç gündeme gelmesi insanın canını acıtıyor. İHD bu anlamda geniş kesimlere bu sorunun gündeme gelmesi için kanal açtı. Özellikle Türkiye 6-7 aylık bir süre sonra seçim sürecine girecek. Bu süreçte kimin kiminle birlikte hareket ettiği ve Kürt sorununa dair bir pencere açılması için önemli. O nedenle de bu seçimin Türkiye’nin geleceğini belirleyeceğini düşünüyorum. Umudum bu işin daha da büyümesi. Kim barıştan yana bir cümle kuruyorsa onun kıymetli olduğunu düşünüyorum.”

ADAM-DER üyesi Bahadır Altan da, “Zikzaklar öyle tavanda oluyordu ki Yunanlı bir fanatiğin ateşlediği bir füze Türkiye’nin F16’sını düşürdü. İçindeki pilot yaşamını yitirdi. O zamanki politika bunu görmeme yönündeydi. Bugün hiç yokken S300 füzesi F16’ya kilit atmış diye savaş çıkarılıyor. Bu durum siyasal iktidarın tercihine ait olduğunun bariz örneği” dedi.