İHD'den cezaevlerindeki işkenceye karşı açıklama

İHD, cezaevlerinde işkencelerin artarak sürdüğünü belirtirken, AKP-MHP iktidarı ve Türk yargısının rolüne de dikkat çekti.

İnsan Hakları Derneği (İHD), İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Batman ve Van’da yaptığı açıklamalarla cezaevlerinde yaşanan işkencelere dikkat çekti.  

İHD İstanbul Şubesi, dernek binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Açıklamanın yapıldığı salona, “Hapishanedeki işkencelere son verilsin, sorumlular yargılansın” pankartı asıldı. Açıklamayı İHD Cezaevi Komisyonu adına Avukat Jiyan Tosun okudu. Tosun, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve yasaları anımsatarak, tutsakların korunmasının devletin sorumluluğu altında olduğunu vurguladı. Cezaevlerinde işkence ve onur kırıcı uygulamaların devam ettiğini belirten Tosun, şöyle dedi: “Türkiye hapishanelerinde bulunan mahpuslar, çıplak arama, fiziki müdahale, ayakta sayım dayatmaları, darp, hakaret, ağırlaştırılmış tecrit, uzun süreli tekli odalarda ve hücrelerde tek başlarına tutulma uygulamaları, sosyal faaliyetlerden yararlandırmama ve buna benzer pek çok uygulamalara tabi tutularak, hem fiziksel hem de ruhsal bütünlüklerine zarar veren işkence uygulamalarına maruz bırakılmaktadırlar.”
 
Tosun, cezaevlerinde tecrit uygulamalarının da olduğunun altını çizdi. Özellikle S Tipi cezaevlerinin tecridi daha da derinleştirdiğini vurgulayan Tosun, bu uygulamaların tutsaklarda fizyolojik ve psikolojik sağlık sorunlarına yol açtığını söyledi.
 
CEZAEVLERİNDE KATLİAM
 
Tosun, 2021 yılı içerisinde 52, 2022 yılı başından bu yana ise 35 tutsağın çeşitli cezaevlerinde yaşamını yitirdiğini aktararak, şöyle konuştu: “Hapishanelerde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren mahpuslardan Kadir Aktar, olay tarihinde 17 yaşındaydı. Maltepe Kapalı Hapishanesinden tahliye edildikten 2 gün sonra gözaltına alınıp tekrardan tutuklanmış ve tutuklanması akabinde cezaevinde ölü olarak bulunmuştur. Kandıra Kapalı Hapishanesinde tutulan Garibe Gezer, yaşamını yitirmeden önce infaz koruma memurları tarafından cinsel şiddet gördüğüne dair şikayet dilekçesi vermiş olmasına rağmen şiddet iddialarına ilişkin yetkili makamlar tarafından etkili bir soruşturma yapılmamış ve 9 Aralık 2021’de tutulduğu hücresinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiştir. Bunların yanı sıra birçok tutsak bulunduğu cezaevinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiştir.”
 
Adana Kürkçüler E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak bulunan Şehmuz Emen’in infaz koruma memurları tarafından uğradığı işkenceyi hatırlatan Tosun, “Söz konusu anlar kurum kamera kayıtlarına da yansımış olup olay sonrasında sadece 2 infaz koruma memuruna ‘basit yaralama’ suçunu işledikleri iddiası ile kamu davası açılmıştır” ifadelerini kullandı.
 
Tosun, işkence uygulamalarının son bulması için yaptıkları tüm başvuruların AKP-MHP iktidarı ve Türk yargısı tarafından örtbas edildiğini dile getirdi. Etkin bir soruşturma yürütülmediğini ve cezasızlık politikasının uygulandığını kaydeden Tosun, “Tutukluların, tutuklu yakınlarının ve hak kurumlarının bu uygulamalara karşı hukuk mücadelesi yürüterek, faillerin yargılanması istenmişse de yetkili mercilerin olumsuz tavırları, suç failleri olan kamu görevlilerini aklama veya en hafif cezayla yargılanma konusundaki tavırları benzer vakaların tekrar etmesine neden olmaktadır” diye belirtti.
 
Tosun, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Hapishanelerde yaşanan işkence ve kötü muamele uygulamalarına son verilmesini, işkence ve kötü muamele yasağını ihlal eden görevliler hakkında şeffaf soruşturma süreçlerinin yürütülmesini ve cezasızlık politikasından vazgeçilmesini, Ceza İnfaz Kurumlarının sivil toplum örgütleri ve ilgili meslek örgütlerinin denetimine açılmasını talep ederiz.”
 
İHD Amed, Van, İzmir, Batman ve Ankara şubeleri de dernek binalarında cezaevlerindeki işkenceye dikkat çekti.