'İktidarın uygulamaları hasta tutsakları öldürüyor'

Hasta tutsaklara ilişkin düzenlenen eylemlerde, AKP-MHP iktidarının uygulamalarının cezaevlerinde katliama yol açtığına dikkat çekildi.

Ankara'da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için yaptığı eylemlerin 401’inci haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi önünde açıklamada bulundu.

İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Sevil Turgut, hasta tutsaklardan Fırat Yağmakan’ın durumunu aktardı.

İzmir Buca Kırıklar F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan 73 yaşındaki Abdullah Ece’nin katledildiğini hatırlatarak sözlerine başlayan Turgut, Ece’nin bu sabah hayatını kaybetmesinin göz göre göre yaşam hakkının ihlali olduğunu vurguladı.

Turgut,  Yağmakan’ın, yaşamını zorlayan pek çok kronik hastalığı bulunduğunu belirtti. Turgut, şu bilgileri aktardı: “Sol kulakta kendini tekrarlayan işitme kaybı bulunmaktadır. Enfeksiyon hastalıkları, ileri derecede karaciğer yağlanması var. Hepatit B kronik hastası ve 13 yıldır tedavi görüyor, ilaç kullanıyor, bu süre zarfında iyileşme sağlanmadı. Kan değerleri zaman zaman 50 ve 60 üzerine çıkmakta, bazen testlerde kanda binin üzerinde virüs veya mikrop tespit edilmektedir. Bel fıtığı ve boyun fıtığı hastasıdır.”

Prostat hastası olan Yağmakan’ın, ilaç kullanmasına rağmen iyileşme olmadığına, yumurtalıklarında varikosel teşhisi konulduğuna ve ağrılarının devam ettiğine değinen Turgut,  sağ ve sol kasık fıtığı ameliyatı olan Yağmakan’ın şikayetlerinin devam ettiğini bildirdi, "Serbest kalmalı" diye ekledi.

İSTANBUL
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için her hafta düzenlediği “F Oturumu” eyleminin 529'uncusunu dernek binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde Silivri 5 Nolu L Tipi Cezaevi’nde tutulan 26 yıllık hasta tutsak Cengiz Sinan Halis Çelik’in durumuna dikkat çekildi.

İHD İstanbul Cezaevi Komisyonu Üyesi Hatice Onaran,  Van’ın Edremit ilçesinde 78 yaşındaki Makbule Özer ile 80 yaşındaki eşi Hadi Özer’in tutuklanmasına dikkat çekerek, cezaevi koşulları göz önünde bulundurulduğunda kararın hasta iki insanın tutuklanmasının ölümlerine davetiye çıkarmak olduğunun altını çizdi.

Onaran, Cengiz Sinan Halis Çelik’in mesane kanseri, epilepsi, kas ve kemik erimesi gibi hastalıklarının olduğunu hatırlattı. Çelik’in yaşamını arkadaşlarının yardımı ile tekerlekli sandalyeye bağlı olarak sürdürdüğünü aktaran Onaran, “Cengiz, 1996 yılında yaralı olarak yakalanmış, yakalandığında vücudunda bulunan şarapnel parçalarından kafasında ve omuriliğinde bulunanlar felç riski nedeni ile çıkarılamamıştır. Bu durum epilepsi krizlerinin giderek artmasına neden olmuştur. Bu arada mesane kanseri teşhisi konulan Cengiz,  tedavi için Metris R Tipi Hapishanesine götürüldüğünde adli suçtan tutuklu bir mahpusun saldırısına uğramış ölümcül yaralar almıştır. Yapılan tıbbi müdahaleler sonucunda hayati tehlikeyi atlatmış ancak ayağına platin takılmış, yürüyemez hale gelmiş ve tekerlekli sandalyeye mahkum olmuştur” diye aktardı.  

Sürekli farklı cezaevlerine sürgün edildiğinden dolayı kanser tedavisine devam ettirilmediğini anlatan Onaran,  Çelik'in 2 aydır karantinada tutulduğunu kaydetti.  Onaran, Çelik’in ablası ile 10 Mayıs’ta telefon ile görüştüğünü ve son durumunu aktardığını dile getirerek, ablasının aktarımlarını şöyle belirtti:  “Cengiz’in mesane kanseri ameliyatını olması zorunlu, fakat epilepsi hastalığı nedeniyle sık sık kriz geçirmesi ameliyatını geciktiriyor. Tekerlekli sandalyeye bağımlı halde yaşıyor, açık görüşüne gittiğimde iki ayağının birbirine kilitlendiğini gördüm ve kendisi bana ‘abla kas çökmesi olduğu için öyle’ dedi ve çok üzüldüm, içim kan ağladı. Yazar İlhan Çomak ile birlikte kalırlarken Cengiz'in epilepsi nöbetleri azalmıştı. Cengiz şiir yazıyor uzun zamandır, o arada bir şiir kitabı dahi çıkardı ve sağlık olarak, psikolojik olarak kısmen daha iyi durumdaydı. Pandemi sonrası normalleşme aşamasında Silivri 5 nolu hapishanesinde yaşanan mahpusların intihara zorlanması ve bilinen 2 kişinin ölümü ve birçok mahpusun sevk edilmesiyle sonuçlanan olaylardan çok etkilendi ve yeniden ağır bir epilepsi krizi geçirdi. Hastaneye götürülüp getirildikten sonra karantinaya alındı ve hala karantinada tutuluyor.”

Onaran, hasta tutsağın derhal tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.

İŞKENCEYE KARŞI AÇLIK GREVİNDELER

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu,  Denizli T Tipi Cezaevi’nde işkenceye karşı açlık grevi başlatan Ekim Polat'a ilişkin basın açıklaması düzenledi. Dernek binasındaki eyleme İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyon üyesi Mehmet Acettin ve Ekim Polat'ın annesi Songül İlker katıldı.

Açıklama yapan İHD Hapishaneler Komisyonu üyesi Meral Nergis Şahin, Denizli T Tipi Cezaevi’nde hasta tutsak  Ekim Polat'ın İHD'ye mektupla yaptığı başvuru ve annesinin verdiği bilgileri aktardı. Şahin, "Ekim Polat, kalp ritim bozukluğu, KOAH, kemik erimesi, hipofiz hormon dengesizliği hastasıdır. Aynı zamanda hapishanede ağır baskılara maruz bırakılmakta, sürekli kullanması gereken ilaçları dahi düzenli olarak verilmeyerek tedavisi engellenmektedir. Hastaneye sevk sürecinde ring aracı ile sevk,  kelepçeli muayene ve çıplak arama dayatılmakta ve bu uygulamaları kabul etmediği için baskı ve kötü muameleye maruz bırakılmaktadır" şeklinde konuştu.

Polat’ın cezaevi savcısına maruz kaldığı işkence ve baskıları anlattığı için hücrede gardiyanların saldırısına maruz kaldığını belirten Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Ekim Polat, Denizli ve Pamukkale Devlet Hastanesi’ne sevk edildiğini, hastaneye sevk edildiğinde çoğunlukla doktorun odasına bile alınmadan geri getirildiğini, belirtilen tahlillerin yapılmadığını, bu durumun sağlık durumunun ağırlaşmasına neden olduğunu belirtmektedir. Annesinin anlatımına göre; Ekim Polat 5 yılı aşkın süredir tutuklu bulunuyor. Bu sürede 4 ayrı hapishaneye sürgün edildi. Bu süre zarfında sağlığı bozuldu, tedavisi engellendi ve kullanması zorunlu olan ilaçları verilmedi. Her sevk edildiği hapishanede özellikle adli ve karşıt görüşlü mahpusların yanlarına verildi, ölüm tehditleri aldı ve can güvenliğinin sağlanması için açlık grevleri yaptı. Hastane, revir ve ilaçlarının temini hep sorun olmaya devam etti. Şimdi de halen bulunduğu Denizli T tipi Hapishanesinde; aynı tecrit uygulaması, tedavi ve sağlığa erişim hakkı ihlalleri yanı sıra işkence, tehdit ve baskıların artması nedeniyle açlık grevine başladı.”

Ekim Polat'ın Annesi Songül İlker ise, Polat’ın sağlık sorunlarını hatırlatarak, “Ekim yaşanan baskı ve işkencelere karşı 6 gündür açlık grevinde. Çok endişeliyim. Çıplak arama dayatılıyor, ilaçları verilmiyor ve şu an ilaçları yeterli gelmiyor. İğnelerini bulup getirdim diyen Denizli D Tipi birinci müdürü hiçbir şekilde iğnelerini yaptırmadı. Tam olarak öldürmek için bunu yapıyorlar. Ekim üzerindeki baskıların son bulmasını ve tedavisinin biran önce yapılmasını istiyorum. Buradan kamuoyuna, herkese hasta tutsakların sesi olmaya çağırıyorum" ifadelerini kullandı.