Maraş’ta meydana gelen iki büyük depremin ardından Semsûr’da tablo gün geçtikçe ağırlaşıyor. HDP heyetinde olan Êlih Milletvekili Necdet İpekyüz, ANF’ye kentin tamamen yıkıldığını aktarırken, hâlâ çadır ihtiyacının çok ciddi boyutta olduğunu vurguluyor.

İpekyüz, tablonun her geçen gün ağırlaştığını şöyle aktarıyor: “Adıyaman’da sorunlar azalması gerekirken giderek artıyor. Kaotik bir ortama dönüşüyor. Bir tanesi şu, hala organizasyon ve koordinasyon yok. İnsanlar artık günübirlik olarak ihtiyaçlarını çözmeye çalışırken bir karmaşa yaşanıyor. Çünkü olması gereken idareciler, sorunlara sahip çıkması gerekenler ortada yok. Daha çok çevre ve bölge kentlerinden gelenlerin gönüllü oluşturdukları inisiyatifler ve destekler bu işi ayakta tutmaya çalışıyor. Hala insanlar barınma konusunda çok ciddi problemler yaşıyor. Çünkü Adıyaman'da zaten ölüm çok fazla. Ki bu saatten sonra enkazlardan sağ insan çıkartmak bir mucize. Öte yandan insanlar artık cenazelerini gömmek için kefen, yıkamak için sağlıkçı ya da mezar düşünecek boyuta geldi. Bu sabah birisi bize diyor ki ‘Kefen bulacak ortam yok.’
Öte yandan Adıyaman diye bir kent yok artık. Biz gece buradaydık heyet olarak ve burası geceleyin yaşamı olmayan bir kente dönüşüyor. Çünkü elektrik yok, bu soğukta karda, kışta insanlar eksi derecede araçlarına sığınıyor ve dahası sığınabilecek yer arıyor. Elektrik ve doğalgaz olmadığı için ısınma problem. Sıcak aş yok.”

'ÇADIR, ISINMA VE SEYYAR TUVALET-BANYO LAZIM'

HDP’li İpekyüz, Adıyaman’da çadır ihtiyacı çağrısı yaparken, kayyum meselesinin yakıcılığının da altını şöyle çizdi:

“Burada kayyumun da ne kadar önemli sorunları ortaya çıkardığını bir kez daha gördük. HDP’nin kayyum atanmamış Silopi ve Çınar Belediyesi iki tane mutfak açmış. Sürekli sıcak yemek çıkartıyorlar, kayyumun olmadığı yer halka organize şekilde hizmet sunuyor.

 Gelen yardımlar konusunda sizin aracılığınızla bir duyuru yapmak istiyorum: Artık ikinci el kıyafetlerin bekletilmesinde yarar var. Ekmek gönderme konusu da merkezlerin bilgisi dışında olmamalı. İçme suyu göndermeye gerek yok. Kafamıza göre yardım göndermemek lazım. Merkez koordinasyonlarla iletişim içinde olunmalı. Şu an en acil ihtiyaç: Çadır, konteyner ve kolilerin tasnifli şekilde hazırlanması. Örneğin hijyen malzemelerinin kolilere dört kişilik bir haneye özgü yapsalar daha sağlıklı olur. Kolilerin üzerinde yazılar olmalı: Temizlik malzemeleri, gıda malzemeleri gibi. Ayrıca acil olarak deterjan, sabun, kadın hijyen ürünlerini göndermek lazım. En büyük sorun tekrar ediyorum çadır, çok çok önemli ayrıca çadırlarda ısırmak için odun sobası lazım. Ve tabii en büyük bir diğer ihtiyaç da seyyar tuvaletler ve banyolar, buna benzer ortamların yaratılması lazım.”

'SALGIN HASTALIKLAR BAŞ GÖSTEREBİLİR'

İşin henüz çok başında olunduğunu ifade eden İpekyüz, şunları söyledi:
“Daha insanlar enkazlarıyla hasarlı binalarla uğraşıyorlar. O binalar yıkılması, insanların yaşayacağı alanlar, toplu yaşanacak yerlerde sıcak yemeği, işi, gücü, ekonomik boyutu, eğitimi, sağlığı var daha çok başındayız her şeyin. Sağlığa gelmişken şunu söylemekte yarar var. Evet, sağlık dediğimizde bir tarafta depremden etkilenen ve deprem enkazından çıkanların sağlıklarıyla ilgili problemler var. Bir taraftan da kronik hastalığı olanları, gebe olanları ve çocukları düşünmek lazım. Onların devamlılığını sağlamak bir taraftan da bu ortamda eksi derecede dışarıda kaldığı için hastalanacak insanları, engellileri, yaşlıları, sahipsizleri ve yalnız kalanları bulmak lazım.

 Enkazlar kaldırılmadığı, barınaklar çözülmediği, hijyen sağlanmadığı için şimdi kent giderek bir çöplüğe dönüşüyor. Bunların dışarıdan destekle kaldırılması ve temizlenmesi lazım çünkü yerel yönetim çökmüş durumda. Bunlar temizlenmezse bu sefer başka salgın hastalıklara neden olabilir.
Tüm bu tabloya rağmen insanları tek ayakta tutan şey dayanışma kültürü, Batman'dan, Hakkâri’den, Van'dan, Doğubeyazıt'tan bölge illerinde önemli bir destek var. Ama bunların da organize olması çok önemli.”