Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul ilçe örgütleri, Bağcılar ve Okmeydanı'nda Türkiye ve SMO çetelerinin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarını protesto etti.

DEM Parti Bağcılar İlçe Örgütü binası önündeki eylemde "Rojava’da yaşanan insanlık suçuna hayır” pankartı açılırken halk, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi”, “Bijî berxwedana Rojava" ve “Savaş insanlık suçudur” sloganları attı.

Beşiktaş, Beyoğlu ve Şişli ilçe örgütlerinin Okmeydanı DEM Parti Temsilciliği binasının önünde yaptığı eylemde ise “Sivil katliamlarına dur de" pankartı açılarak "Bijî berxwedana Rojava", "Rojava yalnız değildir" ve "Savaşa hayır barış hemen şimdi" sloganları atıldı.

Buradaki ortak açıklamayı yapan Beyoğlu İlçe Eşbaşkanı Arif Yılmaz, "8 Aralık itibarıyla Suriye ve Rojava halklarının demokrasi ve özgürlük taleplerini yok sayan otoriter bir yönetimin varlığı son buldu" diye kaydetti.

Yılmaz, Suriye ve Rojava'nın demokratik geleceği için tarihi bir fırsat kapısı aralandığının altını çizerek, "Özellikle de 27 Kasım tarihinden itibaren Rojava'nın hedef alınıyor olması çözüm tartışmalarını baltaladığı gibi, Suriye krizini daha da derinleştiriyor. BAAS rejiminin düşmesinin ardından, Suriye iç savaşının yeni bir sürece evrildiği böylesi bir dönemde, Rojava'nın hedef alınması kabul edilemezidir. Çok iyi biliyoruz ki, bu saldırılarla hedef alınan, Rojava'nın demokratik yaşam modelidir. Ayrıca saldırıların hedefinde ulus-devlet kodlarına karşı enternasyonalist mücadele ruhu, demokratik yaşam modeli ve kadın devrimi yer almaktadır. Rojava'nın hedef alınması sadece Kürt halkının değil Suriye halklarının da geleceğini tehdit ediyor" diye belirtti.

'EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE ROJAVA'YI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

DEM Parti'nin bu saldırılar karşısında susmayacağını vurgulayan Yılmaz, şöyle dedi:

"En güçlü şekilde Rojava'yı savunmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi belirtmek isteriz. Bu mücadeleyi örgütlü olduğumuz bütün zeminlere taşıyarak, büyütmek esas hedefimizdir. Rojava'ya sahip çıkmak, savaş ve soykırım politikalarının karşısında durmak sadece Kürt halkının değil, Türkiye ve dünya halklarının da sorumluluğundadır. Bu doğrultuda tüm demokrasi güçlerini ve uluslararası kamuoyunu Rojava'yı hedef alan saldırılar karşısında sessiz kalmamaya, savaş karşıtlığına ve özgürlük mücadelesine ses olmaya davet ediyoruz. Bu temelde, IŞİD barbarlığına karşı başta kadın ve çocuklar olmak üzere Suriye halklarını koruyan Rojava'ya sahip çıkmak esas alınmalıdır ve bu doğrultuda somut adımlar atılmalıdır. Çağrımız herkesedir, mücadele ve direniş hattını yaşamın her alanında büyütelim ve geleceğimiz için demokratik özgür yaşam modeline sahip çıkalım."