İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevi'nden, İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevine sevk edilen HDP yöneticileri Halil Baybariz, Mahmut Adar, HDP üyeleri Fikret Tekin, Uğur Anuştekin'in de aralarında bulunan 38 tutsak, 23 Kasım'da sevk edildikleri sırada çıplak aramayı kabul etmedikleri için darp edilmişti. Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan tutsak yakınları, tutsakların tedavilerinin yapılmadığı ve cezaevinde hak ihlallerinin devam ettiğini aktardı.

'ÜZERİNDE SİGARA SÖNDÜRÜLMÜŞ!'

Darp edilen Fikret Tekin'in annesi Gülizar Tekin, 18 aydır cezaevinde olan oğluyla geçtiğimiz hafta görüştüğünü söylerken, "Vücudunun ve gözünün altı morarmıştı. Giysilerini çıkarıp, onlara çıplak bir şekilde işkence yapıyorlar. Vücutları mosmor. Üzerinde sigara söndürüyorlar. Bu işkencenin son bulmasını istiyoruz. Bunlara hakkı yok" dedi.

TUTSAKLAR: ÇIPLAK ARAMAYI KABUL ETMEDİĞİMİZ İÇİN...

Baba Fikrettin Tekin de oğluyla Pazar günü telefonla görüştüğünü belirterek, oğlunun şu sözlerini aktardı: "Baba bizler çıplak arama dayatmasını kabul etmediğimiz için işkenceye maruz kaldık. Çok sayıda arkadaşımız ciddi anlamda yaralandı ve birkaç gün sonra hastaneye götürüldü. Bizlere ayakta sayım dayatılmaktadır. Kabul etmediğimizde ise bize saldırıyorlar. Giysilerimiz ve diğer temel ihtiyaçlarımız verilmedi. Şu anda ciddi anlamda baskı ve saldırı altındayız. Anlattıklarımız çok eksik, daha çok hak ihlalleri var. Kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunuyoruz" dediğini aktardı. Tutuklulara yapılan işkencenin son bulmasını isteyen baba Tekin, "Zaten tutuklanmış, neden işkence yapıyorlar. Bu insanlık mı? Bu işkence son bulsun."

‘ZORLA BAYRAK ÖPTÜRMEK İSTEDİLER'

İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevinde yaklaşık 7 aydır tutuklu bulunan Ebedin Aktaş’ın babası Diyadin Aktaş da, “Oğlum ve arkadaşları ilk cezaevine götürüldüklerinde eşyalarına el konuluyor ve ardından feci şekilde darp ediliyorlar. Burada tüm tutukluların Türk bayrağı önünde durarak zorla bayrağı öpmeleri isteniyor. Tabii bu uygulamayı tutuklular kabul etmiyor ve ardından gardiyanların saldırısına uğruyor ve çırılçıplak bir şekilde tekrar darp edilerek tek tek hücrelere konuluyorlar” dedi.

'PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'

Baba Aktaş, baskıların yeni gelen cezaevi müdürüyle arttığını söyleyerek, "Oğlum cezaevinde can güvenliğinin olmadığını ve tüm bu baskıları, işkenceleri İnsan Hakları Derneği’ne (İHD), sivil topum örgütlerine, milletvekillerine başvurmamızı istedi” dedi.

Aktaş, “İşkenceler ve baskılar son bulana kadar biz bu işin peşini bırakmayacağız. Buradan herkese sesleniyorum; cezaevinden yükselen çığlığa kulak verin” diye belirtti.

CAN GÜVENLİKLERİNİN OLMADIĞINI SÖYLEDİLER

Yaklaşık 1 yıldır tutuklu bulunan ve sürgün edilen Lokman Aydemir’in babası Mehmet Emin Aydemir ise, cezaevinde tutsaklara kitap, mektup, gazete ve benzeri hiçbir şeyin verilemediğini, yine gece yarıları koğuşlara gardiyanların baskınlar düzenlendiğini ve oğluyla birlikte tüm tutukluların darp edildiğini anlattı.

Baba Aydemir, oğlunun telefonda kendilerine, “Cezaevinde yaşanılanları anlatırsam telefon kapanır, ondan dolayı anlatamayacağım ama sadece şunu söyleyeyim; koşullar çok kötü, can güvenliğimiz yok” dediğini aktardı.

DUYARLILIK ÇAĞRISI

Baba Aydemir, oğlunun yaşamından endişe duyduğunu ifade ederek, herkesi duyarlılığa çağırdı.

Her iki aile de İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin şubesine başvurdu.