İstanbul Üniversitesi Dayanışması faşist saldırıları protesto etti

Saldırıların Kürt kimliğine ve Beyazıt geleneğine yönelik olduğunu belirten öğrenciler, "Ne bizim demokrasi ve özgürlük mücadele tarihimiz ne de İstanbul Üniversitesi'nin mücadele tarihi, bu saldırılara yenik düşmedi ve düşmeyecektir” vurgusunda bulundu.

İstanbul Üniversitesi Dayanışması, son dönemlerde yurtsever öğrencilere yönelik ırkçı faşist saldırıları Beyazıt Meydanı’nda protesto etti.

Polis ablukası altında gerçekleşen eyleme, ÖHD’li avukatların yanı sıra İstanbul Tabipler Odası üyesi Nazmi Algan destek verdi.

Kürtçe ve Türkçe, “ Beyazıt’ta ırkçı faşist saldırılara geçit vermeyeceğiz” yazılı pankartlar ile “Berxwedan jiyan e”, “Bimre faşizm”, “ AKP+MHP= Faşizm” dövizleri taşındı. Sık sık, “ Beyazıt faşizme mezar olacak”, “ Bijî berxwedana jiyan”, “Bimre faşizm” sloganları atıldı.

ÖHD avukatlarından Nagehan Avçil ve İstanbul Tabip Odası Nazmi Algan’ın öğrenciler için birer dayanışma konuşması yaptığı eylemde, İstanbul Üniversitesi Dayanışması adına okunan açıklamada, “8 Ekim Ankara Gar Katliamı anmasından sonra arkadaşlarımız bir grup faşist çete tarafından saldırıya uğramışlardır. Bu saldırı esnasında ırkçı söylemlerde bulunulmuş, bir kadın arkadaşımıza, "Kürt kimliği" hedef alınarak ölümle tehdit edilmiştir. Saldırıda burnu kırılan bir arkadaşımız hastaneye kaldırılmıştır. Suç duyurusunda bulunmak için güvenlik kamerası kayıtlarını isteyen arkadaşlarımız yönetim tarafından türlü bahanelerle geri çevrilmiştir” hatırlatmasında bulunuldu.

SALDIRILAR ORGANİZE!

Okul Özel Güvenlik Birimi ( ÖGB) ile işbirliği içinde bu ülkücü faşist çetenin 11 Ekim Pazartesi günü de toplu bir şekilde öğrencilere sözlü tacizlerde bulunduğunda dikkat çekilen açıklamada, ülkücü grubun arkadaşlarını Hukuk Fakültesi Kütüphanesi'ne kadar takip eden ülkücü grubun, ÖGB ve polislerle olan diyaloglarının ve samimiyetlerinin saldırının organize olduğunu gözler önüne serdiğine işaret edildi.

”Günlerdir yaşanılan sistematik ırkçı faşist saldırıların devlet, polis, ÖGB, ve okul yönetimi destekleriyle gerçekleştiğini biliyoruz” denildiğini açıklamada, şunlar kaydedildi: “Nitekim iktidar maşası küçük ortak Devlet Bahçeli'nin ‘elindeki kılıcı sallayarak’, ülkücü faşist çeteleri kastederek "elinizden Zülfikar’ı eksik etmeyin’ demesiyle birlikte faşist çeteler sosyal medyadan devrimcileri hedef göstermeye ve Kürt Kimliği üzerinden tehdit ve tacizlere başlamıştır. Bu saldırılar geçtiğimiz aylarda katledilen HDP'li Deniz Poyraz'ın ve Konya'da gerçekleştirilen Kürt bir aileye dönük katliamdan bağımsız olmadığını biliyoruz. Bu saldırılar gençliğin mücadeleci kimliğinedir. Bu saldırılar bizim Kürt kimliğimizedir! Bu saldırılar bizim dilimize ve Beyazıt geleneğinedir! Ne bizim demokrasi ve özgürlük mücadele tarihimiz ne de İstanbul Üniversitesi'nin mücadele tarihi bu saldırılara yenik düşmedi ve düşmeyecektir. Dün buradaydık, bugün buradayız ve hep burada olacağız! Rengimizle, dilimizle, Kürt kimliğimizle, devrimci ve mücadeleci geleneğimizle faşist saldırılarınıza karşı üniversitelerde ve Beyazıt Meydanı’ndayız. Bütün sıra arkadaşlarımızı, demokratik kitle örgütlerini ve halkımızı bu faşist saldırılara karşı mücadeleye çağırıyoruz.”

Açıklamanın ardından sloganlar eşliğinde dağılan öğrencilerin önü polis tarafından kesildi. Kısa süreli bir gerginliğin ardından öğrenciler toplu bir biçimde dağıldı.