İsveç hükûmetine Kürt medyasına sahip çıkması çağrısı

İsveç Gazeteciler Federasyonu'nun yayın organında, Kürt medyasına dönük saldırılara dikkat çekildi ve dayanışma çağrısı yapıldı. 

İsveç Gazeteciler Federesyonu’nun (SJF) yayın organı Journalisten’de, Türk devletinin Kürt medyası üzerindeki baskı ve saldırılarına karşı sessiz kalan batılı ülkeler eleştirildi. İsveç hükûmetine Kürt medyasına destek olma çağrısında bulunuldu.

“Kürt medyasını destekle Alice Bah Kuhnke” başlıklı makalede, Dışişleri Bakanı Margot Wallström ve Demokrasi ve Kültür Bakanı Alice Bah Kuhnke’nin 2 yıl önce, Birleşmiş Milletler’den  gazetecilerin korunması için ombudsman atamasını isterken, Erdoğan’ın medyaya yönelik saldırılarına sessiz kalmaları eleştirildi. 

'GAZETECİLER İÇİN DÜNYANIN EN BÜYÜK CEZAEVİ'

Türkiye’de medya üzerindeki baskılara “Birçok İsveçlinin tatillerini geçirdiği güneş cenneti Türkiye gazeteciler ve farklı düşünenler için dünyanın en büyük cezaevine dönüştü. Türkiye’nin despot ve aşırı milliyetçi Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisi ve rejimine yönelik en küçük bir eleştiriye dahi tahammül edemiyor. Şimdi medyanın yüzde 90’ını denetimi altına aldı” ifadeleriyle dikkat çekildi. 

Erdoğan’ın, kendisinin denetimindeki Demirören Grubu'na Doğan Grubu'na ait medya kuruluşlarını satın aldırdığı,  gazete dağıtımını yapan iki büyük şirketi ele geçirdiği ve böylelikle gazetelerin dağıtımı üzerinde denetim kurduğu belirtildi.

'KÜRT MEDYASINA YÖNELİK BASKILAR GÜNDEME GETİRİLMELİ'

Tüm bunların İsveç medyasında yer aldığı halde Kürt yanlısı yayın yapan gazete ve medya kuruluşlarına yönelik baskıların aynı şekilde gündeme getirilmemesinin eleştirildiği makalede, “Kürtçe yayın yapan son gazete Azadiya Welat’ın kapatılması dünyada büyük başlıklarla verilmedi” denilerek, İsveç medtyasının Kürt basına yönelik saldırıları gündeme getirmesi gerektiği vurgulandı.

Azadiya Welat’ın ardından Türk polisinin Özgürlükçü Demokrasi gazetesi ve gazetenin basıldığı Gün Matbaası'na baskın yaptığına ve buradaki gazetecilerin gözaltına alındığına, tutuklandığına işaret edildi.

'ERDOĞAN DİKTATÖRLÜĞÜNÜ SAĞLAMLAŞTIRMAK İÇİN MEDYAYA SALDIRIYOR'

Gazetelere el koymakla yetinmeyen Erdoğan’ın, internet üzerinden yapılan yayınları RTÜK’ün denetimine veren düzenlemeler yaptığının da belirtildiği makalede, "Bütün bunlar Erdoğan’ın 2019 yılında yapılacak seçimler öncesi diktatörlüğünü sağlamlaştırmaya çalıştığını gösteriyor. Erdoğan özgür medyanın kendi yenilgisine yol açacağından kaygı duyuyor” diye belirtildi.

Aralarında Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, Uluslararası PEN ve Sınır Tanımayan Gazeteciler’in de bulunduğu 17 basın kuruluşunun, Kürt medyasına yönelik saldırıları kınamalarının olumlu ancak yetersiz olduğunun kaydedildiği makalede, “Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, büyük güçler ve AB ülkeleri Erdoğan’ın medyaya yönelik nefret savaşını kınamalı” denilerek, dış dünyaya Kürt medyasına yönelik saldırılara karşı tavır alma çağrısı yapıldı.

'İSVEÇ SESSİZ KALMAMALI'

Makalede imzaları bulunan Gazateci-Yazar Kurdo Baksi ile Murat Kuseyri, “İsveç hükûmeti AB üyeliğine aday Türkiye’deki medyadaki korkunç gelişmelere ne zamana kadar sesiz kalacak" derken, Demokrasi ve Kültür Bakanı Alice Bah Kuhnke’ye Kürt medyasına destek olma çağrısında bulundu.