Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecrit, uluslararası kuruluşları da harekete de geçiriyor. Geçtiğimiz günlerde bir dizi görüşmeler yapmak için Kurdistan ve Türkiye’deki kurumlarla görüşmek için gelen Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon, hem tecrit konusunu hem de AKP-MHP’nin yaratmış olduğu faşizm koşullarını yerinde incelediler.
Delegasyondan Avukat Caroline Isabella Aubry, görüşmelerinin içeriğine ve döndükleri ülkelerde neler yapacaklarına ilişkin ANF’ye konuştu.
Delegasyona Cenevre’den katılan Av. Aubry, Türkiye’deki baskılara maruz kalan kurum ve insanları dinlemenin kendileri için önemli olduğunu belirtti. Görüştükleri kurumların hepsinin ülkedeki baskıcı rejimin yaptığı her şeyin hukuka aykırı olduğunu aktardıklarını söyleyen Av. Aubry, baskılara maruz kalanların adalete ulaşma noktasında hiçbir araçlarının olmadığını gördüklerini kaydetti.
YAŞANANLARI AKTARMAMIZ GEREKİYOR
Av. Aubry, konuşmasına şöyle devam etti: “Özellikle Amed’de yaptığımız görüşmelerde Türkiye’deki rejimin nasıl bir karaktere sahip olduğunu, anlatılardan çok açık bir şekilde gördük. Görüştüğümüz insanlar, örgütlenmeleri ve mevcut baskılara karşı mücadele etmeleri gerektiğinin altını çizdiler. Kaldı ki bunun da hem uluslar arası kurumlar hem de yabancı hukukçular tarafından savunulması gerekiyor. Burada olan biten her şeyi Türkiye dışındaki ülkelere de aktarmak gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca görüşme yaptıklarımızın cesaretleri karşısında çok etkilendiğimizi söylemem gerekiyor.“
ADALET MEKANİZMASI YOK
Türkiye’de baskıların genelleştiğini gözlemlediklerini ifade eden Av. Aubry, “Avukat, gazeteci ve kadınların bu baskıların hedefinde olduğunu gördük. Bu konuda polise gitmek veya kendi hikâyelerini anlatmak için hiçbir ortamın olmadığını da gözlemledik. Adalet karşısında maruz kaldıkları baskıları tespit edecek bir mekanizmaları bile yok. Türkiye’deki adaletin yapmadığı şeyi, Avrupa’dan bağımsız organizasyonların gelip, burayı gözlemleyerek bir şeyler yapmaları gerekiyor. Hiçbir davası olmadan insanların gözaltına alınıp tutuklanması gerçekten akıl tutulması” diye konuştu.
TECRİT KÜRTLERİN GÜNDEMİNDE
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride de değinen Av. Aubry, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Abdullah Öcalan üzerindeki küresel alanda ne medyada ne de siyasi arenada göremiyoruz. Sadece Kürtleri destekleyen bir kesim var, onlardan duyuyoruz. Zaten biz, burada gördüklerimiz ve yaşadıklarımızla ilgili bir rapor hazırlayıp kamuoyuna duyuracağız. Böylelikle uluslar arası kurumların da dikkatini burada yaşananlara çekmiş olacağız. Bu raporda Abdullah Öcalan’ın korsanca kaçırılıp, Türkiye’ye teslim edildikten sonra tecritte tutulma haline de yer vereceğiz. Yine görüştüğümüz kurumların Öcalan konusundaki hassasiyetlerine ve Kürtlerin gündeminde olduğunu da vurgulayacağız.”